Değerli dostlar, yarın, 10 Kasım. Bizim için, Türkler için acımızın ve kederimizin yoğrulduğu bir gün. Gerçek dünya lideri, mazlum ve esir uluslara ilhan kaynağı olmuş, birçok uluslar tarafından örnek alınmış eşsiz lider, Başöğretmen, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 84. yılı. Ulu Önderimizin ruhu şâd olsun. Yaktığı ışık, hiç sönmeyecek. Açtığı yolu, gösterdiği hedefi, aydınlatmayı sürdürecek.
***
Atamızı dünyadaki birçok ulus, halk anladı; anlamak için çok çaba gösterdi. Ancak yaşadıklarımız ve gördüklerimiz gösteriyor ki bu eşsiz ve büyük insanı anlamak istemeyenler, tanımak istemeyenler var.
***
Anlamak ve tanımak istemeyenlere küçük bir olayı aktarmak istiyorum.
Yıl, 1976. UNESCO, üyelerine ilginç bir öneri ile gelir. Öneri paketinde şöyle bir cümle yer almaktadır. “Bugün, UNESCO'nun üzerinde çalıştığı tüm projelerin isim babası, Mustafa Kemal ATATÜRK'tür.”
***
Peki öneri nedir?
Öneri, Mustafa Kemal ATATÜRK’ü, doğumunun yüzüncü yılında, UNESCO'ya üye 152 ülkede aynı anda kutlanması önerisidir. Bu önerinin ardından İsveç delegesi birden ayağa kalkar ve şöyle der:
“Ne yani, dünyada bu kadar devlet adamı var. Hepsinin de doğum gününü böyle kutlayacak mıyız?”
O anda, Rus delegesi ayağa kalkarak yumruğunu masaya vurur ve 152 ülke delegesine aynen şunları söyler.
“Genç delege arkadaşıma hatırlatmak isterim ki ATATÜRK, öyle herhangi bir dünya lideri değildir. Bırakın onu yılda bir anmayı, tüm ülkeler, her sorunda ve sıkıntıda çare olarak onu aramalı.”
Sonra ne mi olur?
UNESCO tarihinde ilk kez, hiçbir karşı, olumsuz ve çekimser oy kullanılmaksızın, 152 ülkenin tam desteği ve oy birliği ile o metni kabul eder ve imzalar. Hani o İsveç delegesi “Ne yani!” demişti ya! O İsveç delegesi, metnin altına imza atıldığı gün, mikrofona gelir ve aynen şunları söyler:
“Ben ATATÜRK'ü inceledim. Tüm ülkelerden özür diliyor ve ilk imzayı ben atıyorum.”
Peki, o muhteşem belgede neler yazıyordu? Bilmeyenler, okumayanlar, duymayanlar için işte muhteşem tespit.
ATATÜRK KİMDİR?
Atatürk; uluslararası anlayış, işbirliği ve barış yolunda çaba göstermiş üstün bir kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir devrimci, sömürgeciliğe ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, bütün yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayırımı gözetmeyen eşsiz devlet adamı, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusudur.
***
Ünlü bir filozof da şöyle der:
“Bir ülke için kıstas aradığınız zaman, o ülkenin en büyük liderini gözden geçirin.”
***
Şu anda kıstas arayan ülkelere, bundan daha iyi bir metin gösterilemez. UNESCO’nun teklif ettiği bu metin, 152 ülke tarafından, tam oy birliği ile imzalanmıştır. Tüm dünya halklarının hayran olduğu, sevdiği ve saydığı, değer verdiği, örnek aldığı böyle bir liderin, devlet adamının, dâhinin Atamız, yol başçımız ve kurtarıcımız olmasından gurur duyuyoruz. Ulu Atamız, senin yolunda gidenlere, seni anlayanlara ve anlatanlara selam olsun. Ne mutlu “Türk’üm” diyene!
Sözün Özü
Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir. Mustafa Kemal Atatürk