Mustafa ATALAY
Köşe Yazarı
Mustafa ATALAY
 

KARARLILIK KAZANIR

Değerli dostlar, geçen hafta yazımızın ikinci bölümünü aktarmış, devamını da haftaya bırakmıştım. Üçüncü bölüm için kaldığımız yerden devam ediyoruz. Türk ordusunun güneyden saldırabilmesi için ordunun düşmana sezdirilmeden bir gecede kaydırılması gerekmektedir. Fakat bu, çok riskli bir durumdur. Türk ordusu güneye kaydırılırken fark edilirse bozguna uğrama riski vardır. Kuzeyde kalan ordumuz çaresiz kalır ve böylece Ankara yolu Yunan'a açılır. Bu nedenle Türk ordusu çok gizli biçimde, bir gecede kaydırılmalıdır. Fakat bu da yetmez. Güneyden yapılacak saldırı öyle tasarlanmalıdır ki Yunan ordusu bunu sahte bir saldırı olarak düşünmeli ve ordularını güneye kaydırmamalıdır. Yunan ordusu, Türklerin doğudan vurabilmek için güneyden sahte bir saldırı yaptığını düşünmeli ve güneye birlik kaydırmamalı. Türk ordusu da bu fırsattan yararlanarak güneyden kuzeye doğru ilerleyip düşmanı imha etmelidir. Bu savaş planı masaya konulduğunda oradaki paşalardan itiraz edenler olur. Bunların başında da Osmanlı Harbiyesi'nin eski stratejisti Yakup Şevki Paşa gelir. Yakup Şevki Paşa'ya göre bu deliliktir. Kaybetme riski yüksektir. Başarısızlık durumunda Ankara düşer, Milli Mücadele kaybeder, Anadolu tümüyle işgal edilirdi. Plana göre yeni cephane sağlanması da mümkün olmayacaktır. Yani kurşun biterse iş, kılıçlara kalacaktır. Makineli tüfeğe karşı kılıç... Yakup Şevki Paşa, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'nın Harp Okulu'ndan hocasıdır. Bu planı çok riskli ve tehlikeli bulur. Bu plan, bir ödev olsaydı buna kesinlikle geçer not veremeyeceğini söyler. Yakup Şevki Paşa bu düşüncesinde haksız sayılmazdı. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, cephane yetersizliğine karşı “Cephane ikmalini düşmandan yaparız!” diyerek oradaki paşaları bir kez daha şaşırtır. Ama düşman ele geçirilemezse Türk ordusunun yok olma riski vadır. Tartışma uzayınca Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, “Uğraşa uğraşa, ancak bir yılda düşmanla az çok denk bir duruma gelebildik. Bir daha bu gücü oluşturamayız. Bu kez kesin sonuç almak, savaşı bitirmek zorundayız. Bunun için de tehlikesine karşın bu planın uygulanmasından başka çare göremiyorum.” der. Yakup Şevki Paşa da “Bu planla kaybedersek bize vatan haini derler. Bu meclis bizi asar!” diye itirazını sürdürünce Mustafa Kemal Paşa, başkomutan olarak kararı da kesindir ve açık konuşur: “Korkmayın paşam! Sorumluluk bana aittir. Kaybedersek beni bir ağacın altında hemen asarsınız.” der. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa böyle söyleyince Yakup Şevki Paşa, itiraz etmeyi bırakır ve plana sadık kalacağına söz verir. Öyle de yapar. Peki ne yapılacaktır? Plan nedir? Plana göre Yakup Şevki Paşa, kuzeyde bulunan orduya komuta edecektir ve planın fark edilmesi durumunda yalnız kalacaktır. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın planı ters cephedir. Saldırıdan bir gece önce ordunun neredeyse tümü mevzileri terk ederek yer değiştirecektir. Bu durum fark edilirse koca ordu hareketli durumda yakalanacağından bir gecede yok edilebilirdi. Mustafa Kemal Paşa, 24 Ağustos'ta Türk ordusunun saldırıya hazırlanması için emrini gizlice verir. Gizlice ordunun başına geçebilmek için evine çekileceğini ve bazı çalışmalar yapacağını duyurur. 24 Ağustos gecesi evine çağırdığı bazı arkadaşlarına saldırıya geçecekleri sırrını verir ve “Düşmanı bir haftada yok edeceğim!” der. O gece ordunun başına geçmek için gizlice evden ayrılır. Ertesi gün, yani 25 Ağustos günü, ordunun gizlice kaydırılması emrini verir. Koca ordu, karanlığın çökmesiyle güneye doğru hareket eder. Fener yakılmaz, sigara içilmez, ağaçların altında mola verilir. Fark edilme olasılığına karşın bazı birlikler, kuzeye doğru hareket eder. Ordunun güneye kaydırıldığı fark edilirse kuzeye yönelen birlikler sahte bir hareketle düşmana kendini açık edecektir. Türk ulusunun son umudu, Türk’ün kaderini değiştirecek kahraman Türk ordusu, koca koca toplar, silahlar ve onca yük... Saldırıdan bir gece önce 25 Ağustos günü, hava karardıktan sonra belirlenen plan doğrultusunda harekete geçerek cepheyi terk eder. Şuhut dağları arasından,  patika yollardan Yunan hattının güneyine sızar. Bu hareketi kimse fark etmez. Ordu, sessiz sedasız biçimde varması gereken yere varır. Yazımızın devamı haftaya… Sözün Özü: Başarı, hareket halinde olmakla bağlantılıdır. Başarılı insanlar, hareket halindedirler, hatalar yaparlar; ama asla vazgeçmezler. Conrad Hilton  
Ekleme Tarihi: 13 Ağustos 2024 - Salı
Mustafa ATALAY

KARARLILIK KAZANIR

Değerli dostlar, geçen hafta yazımızın ikinci bölümünü aktarmış, devamını da haftaya bırakmıştım.

Üçüncü bölüm için kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Türk ordusunun güneyden saldırabilmesi için ordunun düşmana sezdirilmeden bir gecede kaydırılması gerekmektedir. Fakat bu, çok riskli bir durumdur. Türk ordusu güneye kaydırılırken fark edilirse bozguna uğrama riski vardır. Kuzeyde kalan ordumuz çaresiz kalır ve böylece Ankara yolu Yunan'a açılır. Bu nedenle Türk ordusu çok gizli biçimde, bir gecede kaydırılmalıdır. Fakat bu da yetmez. Güneyden yapılacak saldırı öyle tasarlanmalıdır ki Yunan ordusu bunu sahte bir saldırı olarak düşünmeli ve ordularını güneye kaydırmamalıdır.

Yunan ordusu, Türklerin doğudan vurabilmek için güneyden sahte bir saldırı yaptığını düşünmeli ve güneye birlik kaydırmamalı. Türk ordusu da bu fırsattan yararlanarak güneyden kuzeye doğru ilerleyip düşmanı imha etmelidir.

Bu savaş planı masaya konulduğunda oradaki paşalardan itiraz edenler olur. Bunların başında da Osmanlı Harbiyesi'nin eski stratejisti Yakup Şevki Paşa gelir. Yakup Şevki Paşa'ya göre bu deliliktir. Kaybetme riski yüksektir. Başarısızlık durumunda Ankara düşer, Milli Mücadele kaybeder, Anadolu tümüyle işgal edilirdi. Plana göre yeni cephane sağlanması da mümkün olmayacaktır. Yani kurşun biterse iş, kılıçlara kalacaktır. Makineli tüfeğe karşı kılıç...

Yakup Şevki Paşa, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'nın Harp Okulu'ndan hocasıdır. Bu planı çok riskli ve tehlikeli bulur. Bu plan, bir ödev olsaydı buna kesinlikle geçer not veremeyeceğini söyler. Yakup Şevki Paşa bu düşüncesinde haksız sayılmazdı.

Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, cephane yetersizliğine karşı “Cephane ikmalini düşmandan yaparız!” diyerek oradaki paşaları bir kez daha şaşırtır. Ama düşman ele geçirilemezse Türk ordusunun yok olma riski vadır.

Tartışma uzayınca Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, “Uğraşa uğraşa, ancak bir yılda düşmanla az çok denk bir duruma gelebildik. Bir daha bu gücü oluşturamayız. Bu kez kesin sonuç almak, savaşı bitirmek zorundayız. Bunun için de tehlikesine karşın bu planın uygulanmasından başka çare göremiyorum.” der. Yakup Şevki Paşa da “Bu planla kaybedersek bize vatan haini derler. Bu meclis bizi asar!” diye itirazını sürdürünce Mustafa Kemal Paşa, başkomutan olarak kararı da kesindir ve açık konuşur: “Korkmayın paşam! Sorumluluk bana aittir. Kaybedersek beni bir ağacın altında hemen asarsınız.” der.

Başkomutan Mustafa Kemal Paşa böyle söyleyince Yakup Şevki Paşa, itiraz etmeyi bırakır ve plana sadık kalacağına söz verir. Öyle de yapar.

Peki ne yapılacaktır? Plan nedir?

Plana göre Yakup Şevki Paşa, kuzeyde bulunan orduya komuta edecektir ve planın fark edilmesi durumunda yalnız kalacaktır.

Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın planı ters cephedir. Saldırıdan bir gece önce ordunun neredeyse tümü mevzileri terk ederek yer değiştirecektir. Bu durum fark edilirse koca ordu hareketli durumda yakalanacağından bir gecede yok edilebilirdi.

Mustafa Kemal Paşa, 24 Ağustos'ta Türk ordusunun saldırıya hazırlanması için emrini gizlice verir.

Gizlice ordunun başına geçebilmek için evine çekileceğini ve bazı çalışmalar yapacağını duyurur. 24 Ağustos gecesi evine çağırdığı bazı arkadaşlarına saldırıya geçecekleri sırrını verir ve “Düşmanı bir haftada yok edeceğim!” der.

O gece ordunun başına geçmek için gizlice evden ayrılır. Ertesi gün, yani 25 Ağustos günü, ordunun gizlice kaydırılması emrini verir.

Koca ordu, karanlığın çökmesiyle güneye doğru hareket eder. Fener yakılmaz, sigara içilmez, ağaçların altında mola verilir. Fark edilme olasılığına karşın bazı birlikler, kuzeye doğru hareket eder. Ordunun güneye kaydırıldığı fark edilirse kuzeye yönelen birlikler sahte bir hareketle düşmana kendini açık edecektir.

Türk ulusunun son umudu, Türk’ün kaderini değiştirecek kahraman Türk ordusu, koca koca toplar, silahlar ve onca yük... Saldırıdan bir gece önce 25 Ağustos günü, hava karardıktan sonra belirlenen plan doğrultusunda harekete geçerek cepheyi terk eder. Şuhut dağları arasından,  patika yollardan Yunan hattının güneyine sızar. Bu hareketi kimse fark etmez. Ordu, sessiz sedasız biçimde varması gereken yere varır.

Yazımızın devamı haftaya…

Sözün Özü:

Başarı, hareket halinde olmakla bağlantılıdır. Başarılı insanlar, hareket halindedirler, hatalar yaparlar; ama asla vazgeçmezler. Conrad Hilton

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.