Değerli dostlar, geçtiğimiz Pazar günü 24 Kasım idi. Yani “Öğretmenler Günü”. Biz eğitimciler için “Öğretmenler Günü” önemli. Çünkü Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 24 Kasım 1928 tarihinde “Millet Mektepleri Başöğretmenliğini Kabul Ettikleri” önemli ve anlamlı gün. Çünkü dünyadaki liderler arasında “Başöğretmen” ünvanını taşıyan tek devlet adamı ve tek lider.
***
Evet değerli dostlar, bu önemli ve anlamlı gün, Ulu Önderimiz, Başöğretmen Atatürk’ün doğumunun yüzüncü yılında, 1981 yılından beri “Öğretmenler Günü” olarak kutlanıyor. İşte biz eğitimciler için bu gün, çok anlamlı. Bu vesileyle “Öğretmenler Günümüz” kutlu olsun. Yazımızın başlığını böyle belirleyince aşağıdakileri sıralamak kaçınılmaz oluyor. O günlerden bugüne doğru şöyle bir baktığımızda, yaşanan o günleri, film şeridi gibi gözümüzün önünden geçirdiğimizde, “neredeeeen nereye!” demek hiç şaşırtıcı olmuyor.
ÖĞRETMENLERİN DÜZENİ DEĞİŞTİ
Şimdi şöyle 25-30 yıl gerilere gidelim. Öğretmenin, alım gücü yüksek bir maaşı vardı. Öğretmenin, oturmuş bir müfredatı vardı. Öğretmenin, oturmuş bir programı vardı. Öğretmenin, toplumda bir karşılığı vardı, saygınlığı vardı, değeri vardı, adı vardı. Bunların değeri de ağırlığı da etkisi de zamanla azaldı, azaltıldı. Müfredat, neredeyse her bakan değişikliğinde değişti. Derslerin adı değişti, içeriği değişti, anlatımı değişti, amacı değişti. Öğretmenlerin düzeni değişti, sistemi değişti, ünvanı değişti. Öğretmenler, ilk kez “Meslek Yasası”yla tanıştı; ama bu yasa, öğretmelere önemli bir gelişim sağlamadı.
***
Öğretmenlik Meslek Yasası ilk kez 3 Şubat 2022 tarihinde kabul edildi. Bu Öğretmenlik Yasası, iki sayfadan oluşan 12 maddelik bir yasa idi. Aceleyle çıkarılan bu yasa için o zaman “Kariyer Basamaklarını Uygulama Yasası” tanımı yapılmıştı. Çok doğru bir tanımlamaydı. Gerçekten de bu yasa yalnızca kariyer basamaklarını uygulayabilmek için çıkarılmış gibiydi. Uzun süren tartışmalardan sonra bu kez 13 sayfadan oluşan 38 maddelik bir “Öğretmenlik Meslek Yasası” çıkarıldı. Bu yasa ile öğretmeler ne kazandı? Tartışılır. Bence çok bir kazanım yok. Bu yasanın dikkat çeken tek özelliği, Milli Eğitim Akademisi’nin kuruluşunun gerçekleştirilmesi. Eğer bu yasa ile bir kazanım görülecekse o da “Eğitim Çalışanlarının Şiddetten Korunması” maddesi. Bu maddenin caydırıcılığı ne kadar olur, onu süreç gösterecek.
KARİYER BASAMAKLARI
Peki bu meslek yasasında öğretmenliğin itibarını, onurunu, değerini, saygınlığını arttırıcı, geliştirici, koruyucu bir madde ya da düzenleme var mı? Ben göremedim. Önceki yasada olduğu gibi bu yeni yasada da “kariyer basamakları” uygulaması devam ettiriliyor. Kariyer basamakları uygulamasına göre çalışan öğretmenler, ünvana göre tazminat alıyorlar. Ama bu öğretmenler emekli olduklarında bu tazminatları alamayacaklar. Bu yasa, yeniden çıkarılırken “Kazanılan ünvanlar ve tazminatları, emeklilikte de hak edilmiş sayılır ve ünvan tazminatlarını almaya devam ederler.” maddesi eklenemez miydi? Eklenseydi çok da güzel olurdu. Sendikalara ve sendikacılara çok önemli ve ciddi bir çalışma ve mücadele alanı çıkıyor.
***
Değerli dostlar, size ilginç bir bilgi daha vereyim. Bugün, 2024 yılı itibariyle bir devlet memurunun temel aylığı, 14 bin 208 TL. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile tüm memurlara verilen seyyanen zam, 14 bin 492 TL. Bu arada önemli not, memurlar, öğretmenler, emekli olunca bu 14 bin 492 TL’lik seyyanen zamdan yararlanamıyor. Ayrıca unvan tazminatlarını da alamıyorlar. Tüm bu zam ve tazminat, çalışırken alınabiliyor. İlginç değil mi? Bir öğretmen, ortalama 45 bin TL maaş alıyor. Bu 45 bin TL’nin üçte ikisi tazminat, ek ödeme, yan ödeme… Bir öğretmenin, bir devlet memurunun emeklilik maaşı, ikramiyesi bu 14 bin 208 TL’lik temel aylık üzerinden hesaplanıyor. İşte tüm bunların düzeltilmesi gerekiyor.
ÖĞRETMENLERİN ÖZLÜK HAKLARI YÜKSELTİLMELİ
Devlet memurlarının, öğretmenlerin özlük hakları, itibarları, onurları, değerleri, mali hakları düzeltilmeli, yükseltilmeli. Sendikaların ilgi ve mücadele alanları bunlar olmalı. Okuyucuların aklına “Hiç mi kazanım yok?” sorusu gelebilir. Olmaz olur mu? Özellikle bu yılki “Öğretmenler Günü”nünde çok şey kazandık! Örneğin, fincan takımı kazandık, termos kazandık, müzik kutusu kazandık… Kim bilir duymadığımız, bilmediğimiz daha nice kazanımlar vardır! Daha ne olsun? Bize de bir şey beğendirilmiyor!
Sözün Özü:
Senin değerini bilmeyene fazla önem verme! Bir gün gelir senin değerini çalmaya kalkar. Kitap Yüzü