Değerli dostlar, toplumda yıllardır olup biten onca kural dışı, yasalara aykırı ve sorumsuzluk örneği olaylar, bana bu “Kırık Cam Teorisi”ni anımsattı. Televizyonlarda gün boyu yayımlanan o programlarda gördüklerimiz ve duyduklarımız, bu “Kırık Cam Teorisi”nin ne kadar doğru ve gerçekçi olduğunu gösteriyor. Önce şu “Kırık Cam Teorisi”nin ne olduğunu öğrenelim.
***
“Kırık Cam Teorisi”, bir başka adıyla kırık pencere teorisi; suç, insanları suça iten faktörler ve suçu engelleyen durumlar üzerine ortaya konmuş bir teoridir. Güncel Türkçe Sözlük’te suç sözcüğü, “Törelere, ahlak kurallarına aykırı davranış” ve “Yasalara aykırı davranış, cürüm” olarak açıklanır. Suç tanımında da sözü edilen töreler, ahlak kuralları ve yasalar, toplumsal düzeni sağlayan önemli ögelerdir. İnsanların bir kez dahi suç işlemesinin veya bir kişinin suç işlemesinin başkalarını suça nasıl teşvik edici olduğunu alegorik biçimde (sembollerle) anlatmaya çalışır.
***
ABD’li suç psikoloğu Philip Zimbardo, 1969 yılında yaptığı bir çalışma ile bu teoriye adını vermese bile konuyu ortaya atar. Zimbardo çalışmasında, toplumun suç oranının yüksek olduğu, getto denilen sosyoekonomik durumun daha kötü olduğu Bronx bölgesi ile yüksek yaşam standartlarına sahip, daha ayrıcalıklı insanların yaşadığı Palo Alto bölgesini esas alır. Her iki bölgeye de 1959 model, plakasız ve kaputu açık birer araba bırakır. Arabaların bırakılmasından üç gün sonra Bronx bölgesindeki arabanın tümüyle yağmalandığı ve çok kötü duruma getirildiği görülürken Palo Alto’daki araca kimse dokunmamıştır. Bu sonuç üzerine Zimbardo ve yardımcıları, Palo Alto’daki sağlam aracın yanına giderler ve bir alet yardımıyla araca zarar verirler. Bu birkaç darbeden sonra Palo Alto’da yaşayan insanlar da o araca zarar vermeye başlarlar. Bir süre sonra o otomobil de büyük hasar alır.
***
Bu deneyin sonucunda Philip Zimbardo şu çıkarıma ulaşır: “İlk camın kırılmasına ya da çevreyi kirleten ilk duvar yazısına izin vermemek gerek. Yoksa kötü gidişi engelleyemeyiz.” Daha sonra Kelling ve James, 1982 yılında Atlantic Monthly dergisinde yayımlanan “Kırık Camlar - Polis ve Mahalle Güvenliği” adlı bir makale yazarlar ve teori günümüzdeki biçimini almaya başlar. Kelling ve James’in makalesinde Zimbardo’nun deneyine işaret edilerek sosyal psikologların, örneğin “bir binanın bir penceresinin kırılması ve onarılmaması durumunda yakında tüm pencerelerinin de kırılacağı” konusunda hemfikir oldukları belirtilmekte ve kırık cam veya kırık pencere teorisi bir kriminoloji teorisi olarak kullanılmaktadır.
TAVİZ TAVİZİ DOĞURUR ANLAYIŞI
Bu teorie göre kırık cam, kırık kaldığı sürece bu durumla kimsenin ilgilenmediği anlamına gelmekte ve o kırık cam, insanlara “Ne istersen yap; çünkü kimse umursamıyor.” sinyali vermektedir. Herkes tarafından gözlenebilen küçük bozulmalar, eksiklikler, düzensizlikler (kırılan camlar), zamanında giderilmediğinde bu durum zincirleme ve sarmal bir etkiye yol açıyor. Öyle ki normalde kurallara uyması beklenen kişiler de bu zincirleme etkiye katılabiliyor. Kısacası Kırık Cam Teorisi, “Taviz, tavizi doğurur.” anlayışının ne kadar doğru olduğunu kanıtlar ve “Bir kereden bir şey olmaz!” demenin neden yanlış olduğunu gösterir.
***
Bu teori, yalnızca bilim dünyasını ilgilendirmekle kalmaz, birçok yerel polis teşkilatı kırık camların önemini fark edip görmezden gelinen küçük suçlar konusunda daha dikkatli olmaya başlar. New York polisi, önce küçük suçların peşine düşer. Örneğin metroya bilet almadan binenleri, apartman girişlerini tuvalet olarak kullananları, kamu malına zarar verenleri, toplum düzenini bozanları yakalayıp haklarında işlem yaparlar.
ZİNCİRLEMENİN BİR PARÇASI
Bu teoriye göre kırık camların böyle ortada kalması, insanlara istediğini yapabilecekleri izlenimi veriyor. Çünkü bu durum, kırık camlara kimsenin aldırmadığını gösteriyor. İnsanların karşılaştığı, gördüğü ufak tefek bozulmalar ve düzensizlikler giderilmediğinde, bu durumun zincirleme bir etkiyle akıl almaz sonuçlara yol açtığı görülüyor. Hatta Zimbardo’nun deneyinde de görüldüğü üzere kurallara uyması beklenen aydın kişiler bile bu zincirlemenin bir parçası olabiliyor. Bu teorinin bir başka boyutu daha var. Onu da haftaya aktaralım.
Sözün Özü:
Toplumsal çürüme, kişinin hatalarına kılıf bulup sorumluluktan kaçmasıyla derinleşir. Kitap Yüzü