Mustafa ATALAY
Köşe Yazarı
Mustafa ATALAY
 

NEZAKET VE KİBARLIK

Değerli dostlar, yazımızın başlığındaki iki kavrama dikkatinizi çekmek istiyorum. Günümüzde bu sözcükleri ne kadar duyuyoruz? Bu sözcüklerin anlamını, karşılığını ne kadar görüyoruz? Bence çok az. Çünkü çevremizdekilerin büyük çoğunluğu, bu sözcüklerin anlamını ve iletisini bilmiyor. Bilenlerin bir bölümü de işlerine gelmediği için bilmezmiş gibi davranıyor. HERKES KENDİ ÇIKARINA BAKIYOR Yalnız bir gerçek var; o da şu: Artık kibarlık, nezaket, insanlık, dürüstlük, iyi niyet, saygı işe yaramıyor. Herkes kendi çıkarına bakıyor, işine geldiği gibi davranıyor. Yaptığı iyi davranışın karşılığını göremediği için istemeden de olsa kendisini toplumun akışına bırakıyor. Çok kullanılan teoriler vardır; “Kırık Cam Teorisi”, “Stockholm Sendromu” gibi. İşte toplumun büyük çoğunluğu bu duruma dönüştü. Biz yine de yazımızın bağlığıyla ilgili aktaracaklarımıza dönelim. *** Nezaket ve kibarlık, günümüzün unutulan, hatta çokça ihmal edilen değerlerinden biri oldu. Bazı çevrelerde güçsüzlük, acizlik gibi görülebilen nezaket, kibarlık ve merhamet, aslında dünyamızın daha yaşanılabilir bir yer olması için sahip olabileceğimiz en değerli, en gerçekçi ve en güzel değerdir. Çünkü yalnızca sevdiğimiz varlıklara değil, tanımadığımız, bilmediğimiz varlıklara da iyi davrandığımızda, onları mutlu ettiğimizde ve elimizden geldiğince iyilik yaptığımızda, dünyanın daha yaşanılır bir yer olmasına katkı sağlamış oluruz. *** Ünlü Fransız felsefeci, eğitimci ve yazar Alain, günümüzden 80-90 yıl önce yazdığı bir denemesinde şöyle diyor. “Aslında nezaketsizlik, beceriksizlik olarak algılanmalıdır. Birinin ayağına basmak, kasten yapılmışsa bu terbiyesizliktir. İstemeyerek yapılmışsa nezaketsizliktir. Nezaketsizlikler, beklenmedik olaylar, istenmedik davranışlardır. Nazik adam, bütün bunlardan sakınır ve ancak dokunmak istediği şeye dokunur, onun için de iyi dokunur. Demek oluyor ki nezaket, bir tedbirli olma işidir.” *** Evet, Alain’in görüşleri böyle. Alain’in bu örneğine şöyle bir ekleme yapmak istiyorum. Toplu taşıma aracında birinin ayağına bastığınızda bu kabalık, nezaketsizlik, tamam; ayağına bastığınız kişiden özür dilemek, nezaket olmuyor. Olsa olsa “eh birazcık nezaketli” denilebilir. Alain, birinin ayağına basmamak için dikkatli olmak, attığın adımı önceden hesaplamak gerektiğini söylüyor. Yani öngörülü olmayı, her türlü olumsuzluğa karşı tedbirli olmayı söylüyor. Alain, acaba günümüzde yaşasaydı ve insanlarımızın bugünkü tutum ve davranışlarını nasıl değerlendirirdi, neler derdi? Hiç düşünmek bile istemiyorum. KİBARLIK İLE NEZAKET AYNI ŞEY DEĞİL Birinin hatalı davranış karşısında özür dilemesi, kibarlık olarak kabul edilebilir; ama kibarlık ile nezaket aynı şey değildir. Kibar olmak biraz havalı, biraz gösterişli olabilir; ama nezaket, karizmatikliktir. Arada büyük fark var. Nezaketli olan biri, karşısındakilere değer verir, saygı duyar ve saygı gösterir. Karşısındakini dinlemeyi bilir, onu anlamaya çalışır. Davranışlarında ölçülüdür. Rastgele davranmaz, konuşmaz. Tüm bu davranışlarından dolayı saygı görür. Bu tür kişiler çevrelerinde hep saygındırlar, karizmatikdirler. Kişinin davranış biçimi, toplumdaki yerini, kariyerini ve kişiliğini ortaya koyar. SAYGI, SABIR VE NEZAKET Sevgi, saygı ve nezaket asla karşılıksız kalmaz. Çünkü onları alanın da verenin de değerini arttırır. İşte bunların üç önemli anahtarı vardır. Birincisi saygı, ikincisi sabır, üçüncüsü de nezakettir. Bir insana, varlığa değer vermek, özen göstermek, saygı duymak, nezaket çerçevesinde hareket etmek, ona değerli olduğunu hissetirmek bir “kültür" işidir. Bunun eğitimi yoktur; okulu da yoktur, kitaplarda yazmaz. Yolu “insan” olmaktan geçer. (Günümüz insanlarının çoğuna insan demek ayrı bir konu ama neyse!) “İnsan”, değer verdiklerine gözüyle bakar, onları yüreğiyle taşır. Değeriniz ve değer verenleriniz çok olsun. Sözün Özü: Nezaket, insanın gerçek düşünceleri arasında seçim yapabilme sanatıdır. Madame de StaeI
Ekleme Tarihi: 28 Ocak 2025 - Salı
Mustafa ATALAY

NEZAKET VE KİBARLIK

Değerli dostlar, yazımızın başlığındaki iki kavrama dikkatinizi çekmek istiyorum. Günümüzde bu sözcükleri ne kadar duyuyoruz? Bu sözcüklerin anlamını, karşılığını ne kadar görüyoruz? Bence çok az. Çünkü çevremizdekilerin büyük çoğunluğu, bu sözcüklerin anlamını ve iletisini bilmiyor. Bilenlerin bir bölümü de işlerine gelmediği için bilmezmiş gibi davranıyor.

HERKES KENDİ ÇIKARINA BAKIYOR

Yalnız bir gerçek var; o da şu: Artık kibarlık, nezaket, insanlık, dürüstlük, iyi niyet, saygı işe yaramıyor. Herkes kendi çıkarına bakıyor, işine geldiği gibi davranıyor. Yaptığı iyi davranışın karşılığını göremediği için istemeden de olsa kendisini toplumun akışına bırakıyor. Çok kullanılan teoriler vardır; “Kırık Cam Teorisi”, “Stockholm Sendromu” gibi. İşte toplumun büyük çoğunluğu bu duruma dönüştü. Biz yine de yazımızın bağlığıyla ilgili aktaracaklarımıza dönelim.

***

Nezaket ve kibarlık, günümüzün unutulan, hatta çokça ihmal edilen değerlerinden biri oldu. Bazı çevrelerde güçsüzlük, acizlik gibi görülebilen nezaket, kibarlık ve merhamet, aslında dünyamızın daha yaşanılabilir bir yer olması için sahip olabileceğimiz en değerli, en gerçekçi ve en güzel değerdir. Çünkü yalnızca sevdiğimiz varlıklara değil, tanımadığımız, bilmediğimiz varlıklara da iyi davrandığımızda, onları mutlu ettiğimizde ve elimizden geldiğince iyilik yaptığımızda, dünyanın daha yaşanılır bir yer olmasına katkı sağlamış oluruz.

***

Ünlü Fransız felsefeci, eğitimci ve yazar Alain, günümüzden 80-90 yıl önce yazdığı bir denemesinde şöyle diyor. “Aslında nezaketsizlik, beceriksizlik olarak algılanmalıdır. Birinin ayağına basmak, kasten yapılmışsa bu terbiyesizliktir. İstemeyerek yapılmışsa nezaketsizliktir. Nezaketsizlikler, beklenmedik olaylar, istenmedik davranışlardır. Nazik adam, bütün bunlardan sakınır ve ancak dokunmak istediği şeye dokunur, onun için de iyi dokunur. Demek oluyor ki nezaket, bir tedbirli olma işidir.”

***

Evet, Alain’in görüşleri böyle. Alain’in bu örneğine şöyle bir ekleme yapmak istiyorum. Toplu taşıma aracında birinin ayağına bastığınızda bu kabalık, nezaketsizlik, tamam; ayağına bastığınız kişiden özür dilemek, nezaket olmuyor. Olsa olsa “eh birazcık nezaketli” denilebilir. Alain, birinin ayağına basmamak için dikkatli olmak, attığın adımı önceden hesaplamak gerektiğini söylüyor. Yani öngörülü olmayı, her türlü olumsuzluğa karşı tedbirli olmayı söylüyor. Alain, acaba günümüzde yaşasaydı ve insanlarımızın bugünkü tutum ve davranışlarını nasıl değerlendirirdi, neler derdi? Hiç düşünmek bile istemiyorum.

KİBARLIK İLE NEZAKET AYNI ŞEY DEĞİL

Birinin hatalı davranış karşısında özür dilemesi, kibarlık olarak kabul edilebilir; ama kibarlık ile nezaket aynı şey değildir. Kibar olmak biraz havalı, biraz gösterişli olabilir; ama nezaket, karizmatikliktir. Arada büyük fark var. Nezaketli olan biri, karşısındakilere değer verir, saygı duyar ve saygı gösterir. Karşısındakini dinlemeyi bilir, onu anlamaya çalışır. Davranışlarında ölçülüdür. Rastgele davranmaz, konuşmaz. Tüm bu davranışlarından dolayı saygı görür. Bu tür kişiler çevrelerinde hep saygındırlar, karizmatikdirler. Kişinin davranış biçimi, toplumdaki yerini, kariyerini ve kişiliğini ortaya koyar.

SAYGI, SABIR VE NEZAKET

Sevgi, saygı ve nezaket asla karşılıksız kalmaz. Çünkü onları alanın da verenin de değerini arttırır. İşte bunların üç önemli anahtarı vardır. Birincisi saygı, ikincisi sabır, üçüncüsü de nezakettir. Bir insana, varlığa değer vermek, özen göstermek, saygı duymak, nezaket çerçevesinde hareket etmek, ona değerli olduğunu hissetirmek bir “kültür" işidir. Bunun eğitimi yoktur; okulu da yoktur, kitaplarda yazmaz. Yolu “insan” olmaktan geçer. (Günümüz insanlarının çoğuna insan demek ayrı bir konu ama neyse!) “İnsan”, değer verdiklerine gözüyle bakar, onları yüreğiyle taşır. Değeriniz ve değer verenleriniz çok olsun.

Sözün Özü:

Nezaket, insanın gerçek düşünceleri arasında seçim yapabilme sanatıdır. Madame de StaeI

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.