Değerli dostlar, geçen haftaki yazımızın başlığı “Öze Dönüş” idi. Bu yazımızın içeriği doğrultusunda aklımıza onlarca konu geldi. Benim için önemli olan ve çoğu insanımızın da bildiği anlamlı bir bilgili paylaşmak istiyorum. 1960’lı yıllarda birçok insanımız, Avrupa’ya, özellikle de Almanya’ya çalışmaya gitti. Yıllar sonra halkımız, bu insanlarımızı “Gurbetçi” diye tanımlamaya başladı. İşte Almanya’ya çalışmaya gidecek insanlarımızın gönderilme işini o zamanki adı ile “İş ve İşçi Bulma Kurumu” üstleniyordu.
***
1960’lı yılların “İş ve İşçi Bulma Kurumu” Almanya’ya çalışmaya gidecek “Gurbetçi”lere çok anlamlı ve önemli öğütlerde bulunuyordu. İş ve İşçi Bulma Kurumunun o yıllarda bizim insanımıza verdiği önemli ve değerli öğütlere hep birlikte bakalım. Arkadaş, İş ve İşçi Bulma Kurumu, çalışıp bilgini ve görgünü arttırmak için seni Almanya'ye gönderirken aşağıdaki öğütleri de sana armağan ediyor. Dikkatle oku! Okuyup bitirince herbirini, TÜRKLÜK BORCU olarak yerine getireceğini, namus sözü vermiş olacağını unutma.
ALMANLAR, TÜRK'Ü İYİ TANIRLAR
Gittiğin ülke, Türkleri seven insanların yurdudur. Almanlar, Türk'ü iyi tanırlar ve Türk’ün doğru sözlü, doğru özlü, temiz, terbiyeli, iyi geçimli, emanate hıyanet etmeyen, düşküne yardımcı olan, düzene saygılı, mert ve erkek kişiler olduğuna yürekten inanırlar. Sen de Almanya’da atalarının oğlu olduğunu kanıtla! Sık sık yıkan. Temiz ol. Saçlarını her an temiz, taranmış ve düzenli tut. Her gün sakal tıraşı ol. Tırnaklarını en az haftada bir kez kes. Temiz giyin. Ciddi ve nazik ol. Dosdoğru ol. Ayakkabılarını sık sık boyat.
HARAMA EL SÜRME
Bağırarak konuşma! Türk’e yakışan, güler yüz, tatlı dildir. Uçak, otobüs, tren, lokanta gibi halka açık yerlerde, kimseyi rahatsız etme! Hiçbir şey karşısında şaşkınlık gösterme. Önce incele, sonra soru sor. Trafik kurallarına çok dikkat et. Yemeğini, yerine göre bıçak, çatal, kaşık kullanarak ye. Yemeğin suyuna ekmeğini banma! Ağzını şapırdatma; lokmayı dudaklarını kapayarak çiğne. Masaya abanma; dirsek dayama; bileğinden yukarısını masaya değdirme. Birine bir şey danışacağım zaman, önce selam ver, sonra sor. Sana yardım edene teşekkür et. Tanıdıklarını önce sen selamlamaya çalış. Haksız davranış karşısında hakkını ara; fakat kavga gürültü çıkarma! Yalan söyleme; harama el sürme; sahibini bilmediğin bir şeyi alma! Kadınlara sarkıntılık etme; edepli ol!
AİLENİ, EVİNİ UNUTMA!
Verdiğin sözü tut. İşe zamanında git. Yasalar, iş yerinin kurallarına uy! Onurlu ol. Para biriktireceğim diye gerektiğinden aşağı bir biçimde yaşama! Kimseden öteberi isteme. Muhtaç olsan da belli etme. Kendine başkalarını acındırma. Parayla olacak işleri parasız yapmaya kalkışma! Cimrilik etme. Kışkırtıcılara sırtını çevir. Zekanı iyi kullan! İşini çabuk öğren ve en iyi şekilde yap! Bilmediğini sormaktan çekinme. Dikkatsizlik edip işinde malzeme kaybına yol açma! Tembellik etme. Verilen işi tam zamanında eksiksiz bitir. Boş ver, diyene uyma! İş yerinde yöneticilere, ustalara saygı göster! Aileni, evini unutma! Evine düzenli olarak mektup yaz; merak ettirme! Sıkıntılarını ailene yazma; tutumlu ol. Paranı sokağa atma. Arttırabildiğini evine, ailene gönder. Sağlığını koru. Kendine iyi bak. Sarhoş olma. Uyku saatinde uyu! Uçkuruna sahip ol. Özünü, soyunu, ülkeni düşün!
BENLİĞİNİ UNUTMA, UNUTTURMA!
Yabancı ilde yapacağın iyi iş de kötü iş de sana yüklenmez. Türklüğe, Türklüğüne yüklenir. Bayrağının şerefini hatırından çıkarma. Rengini atalarının dökülen kanından aldığını unutma. Özüne, soyuna, tarihine, kültürüne, diline, ulusuna sahip çık; kendini ve benliğini unutma, unutturma! Yolun ve bahtın açık olsun.
Sözün Özü
İnsan, her yerde aynı insandır. Bir insanın yaratılışında asalet yoksa tüm evrenin tacını giyse yine de çıplak kalır. Kitap Yüzü