Mustafa ATALAY
Köşe Yazarı
Mustafa ATALAY
 

SELAM OLSUN!

Değerli dostlar, beş hafta süren “Zaferler Ayı Ağustos” yazı serimizin bir başka boyutunu ele almak istedim. Çünkü bu beş haftalık önemli bilgi aktarımından sonra bu anlamlı ve değerli bilgiyi de paylaşmanın çok gerekli olduğunu düşünüyorum. Çoğumuz ünlü sanatçı Haluk Levent’i biliriz. Onun o ünlü ezgisini de coşkuyla ve mutlulukla dinleriz. İşte Haluk Levent, “İzmir Marşı”nı öyle güzel seslendirdi ki ezgisinin sonunda Milli Mücadele kahramanlarımızın adlarını saydı. O ezgide yüzlerce kahramanlarımızdan bir bölümünün adı sayılır. Haluk Levent, İzmir Marşı eşliğinde şöyle der: *** Milli mücadeleye destek olmak için canı pahasına savaşan Karakol Cemiyeti’nden Yenibahçeli Şükrü’ye, Hamza Grubu’ndan Yüzbaşı Seyfettin’e, Mim-Mim Grubu’ndan Topkapılı Mehmet Cambaz’a, selam olsun. İmalatı Harbiye’den Eyüp Bey’e, Berzenci Grubu’ndan Ahmet Berzenci’ye, Serhat Grubu’ndan Mustafa İzzet’e, selam olsun. Kuvvacı kahramanlar; Yahya Kaptan’a, Ali Çetinkaya’ya, Şahin Bey’e, Sütçü İmam’a ve Ahmet Hulusi Efendi’ye selam olsun. Kadınlarımız; Ayşe Çavuş’a, Halime Çavuş’a, Asker Saime’ye, Melek Hanım’a, Tayyar Rahmiye’ye, Kara Fatma’ya ve Gördesli Makbule’ye bin selam olsun. Daha önce Çanakkale’de, Conkbayırı’nda, Kemalyeri’nde ve daha sonra Adana’da, Maraş’ta, Sakarya’da, Urfa’da, Afyon’da, Antep’te ve İzmir’in Dağlarında Mustafa Kemallere selam olsun.  *** Haluk Levent, ezgisinin sonunda saydığı kahramanlarımızın adları burada bitiyor. Kalanları da biz tamamlayalım. 26 Ağustos 1922’de Kocatepe’den başlayıp 9 Eylül 1922’de İzmir’in dağlarında zaferle sonuçlanan Milli Mücadele’nin anısına aklımıza gelen binlerce kahramanlarımızdan bazıları… 27 Ağustos 1922 sabahı Mustafa Kemal Paşa'ya kuşattıkları tepeyi yarım saat sonra alacaklarını bildirmesine rağmen bunu başaramayınca intihar ederek hayatına son veren Miralay Reşat (Çiğiltepe)’a selam olsun. Özellikle cephenin biraz gerisinde yüksekçe bir yere oturup tabancalarını dizlerine koyarak “Geri çekileni vururum!” mesajı vermesi ve birkaç kez geriye kaçan askerler üzerinde bunu bizzat uygulamasıyla “Deli Halit” lakabını alan Mirliva Halit (Karsıalan)’e selam olsun.  *** Kütahya'nın Emet ilçesinden kendisi, Emet halkı ve süvarileri tarafından kaçırılan Yunan ordusunu kovalayarak İzmir’e giren ilk süvari birlikleri komutanı Ferik Fahrettin (Altay)’e selam olsun. Demiryollarının kesiştiği yer olan Eskişehir'e bir üs kuran ve savaş boyunca derme çatma trenlerle cepheye asker, cephane, malzeme taşıyan; ray döşeten; gerektiğinde ray ve vagonlardan çelik söktürüp kılıç yaptıran miralay Behiç Bey’e selam olsun. İstanbul'dan özellikle kendisine gönderilen ve Mustafa Kemal Paşa'yı tutuklamasını emreden telgrafa rağmen “Ben ve kolordum, emrinizdedir Paşam!” diyerek Mustafa Kemal Paşa'nın emrine giren Birinci Ferik Musa Kazım (Karabekir)’a selam olsun. İzmit ile Adapazarı'nı geri alıp Sakarya Meydan Savaşı’na katılarak üstün başarılar kazanan Birinci Ferik Kazım Fikri (Özalp)’ye selam olsun. *** Birlikleri ile İzmit ve Adapazarı üzerinden Bilecik ve Eskişehir yönüne ilerleyen İngiliz kuvvetlerine Geyve yakınlarında ateş açarak onları durdurup geri püskürten ve Türk Kurtuluş Savaşı'nı fiilen başlatan ilk komutan olan Mirliva Ali Fuat (Cebesoy)’a selam olsun. Bahriye Nazırlığı’ndan ayrılan ve Anadolu'daki Milli Mücadele hareketine katılan albay Hüseyin Rauf (Orbay)’a selam olsun. İstanbul'dan Anadolu'ya silah ve mühimmat kaçıran, İtalyan işgalindeki Antalya depolarında bulunan silah ve mühimmatı Kuvayı Milliye'ye kazandıran Mirliva İbrahim Refet (Bele)’e selam olsun. Milli Mücadelenin önderlerinden biri olan ve bu yüzden İstanbul Hükümeti tarafından rütbesi kaldırılan, nişanları geri alınan ve idamına karar verilen Müşir Mustafa Fevzi (Çakmak)’ye selam olsun. *** Harbiye'de Askeri Taktik ve Strateji Öğretmenliği yapması nedeniyle başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere Kurtuluş Savaşı'ndaki üst düzey komutanların büyük çoğunluğu tarafından “Hocam” diye hitap edilen, Büyük Taarruz'dan önce taarruz stratejisinin belirlenmesi için yapılan toplantılarda, tedbirli ve titiz karakteri nedeniyle taarruz planını çok riskli ve tehlikeli bulduğu için şiddetle itiraz eden, ancak yine de verilen emirleri, biri dışında tümünü harfiyen yerine getiren Orgeneral Yakup Şevki (Subaşı)’ye selam olsun. Yaptığı konuşmaları ile zihinlerde yer etmiş usta bir hatip olan, Kurtuluş Savaşı'nda cephede Mustafa Kemal'in yanında görev yapan, sivil olmasına rağmen rütbe alarak bir savaş kahramanı sayılan Onbaşı Halide (Edip Adıvar)’ye selam olsun. Kalan bölümü haftaya verelim. Sözün Özü: Kahramanlar, bir çıkar beklentisi duymaksızın fedâkar olanlardır. Kitap Yüzü  
Ekleme Tarihi: 03 Eylül 2024 - Salı
Mustafa ATALAY

SELAM OLSUN!

Değerli dostlar, beş hafta süren “Zaferler Ayı Ağustos” yazı serimizin bir başka boyutunu ele almak istedim. Çünkü bu beş haftalık önemli bilgi aktarımından sonra bu anlamlı ve değerli bilgiyi de paylaşmanın çok gerekli olduğunu düşünüyorum. Çoğumuz ünlü sanatçı Haluk Levent’i biliriz. Onun o ünlü ezgisini de coşkuyla ve mutlulukla dinleriz. İşte Haluk Levent, “İzmir Marşı”nı öyle güzel seslendirdi ki ezgisinin sonunda Milli Mücadele kahramanlarımızın adlarını saydı. O ezgide yüzlerce kahramanlarımızdan bir bölümünün adı sayılır. Haluk Levent, İzmir Marşı eşliğinde şöyle der:

***

Milli mücadeleye destek olmak için canı pahasına savaşan Karakol Cemiyeti’nden Yenibahçeli Şükrü’ye, Hamza Grubu’ndan Yüzbaşı Seyfettin’e, Mim-Mim Grubu’ndan Topkapılı Mehmet Cambaz’a, selam olsun. İmalatı Harbiye’den Eyüp Bey’e, Berzenci Grubu’ndan Ahmet Berzenci’ye, Serhat Grubu’ndan Mustafa İzzet’e, selam olsun. Kuvvacı kahramanlar; Yahya Kaptan’a, Ali Çetinkaya’ya, Şahin Bey’e, Sütçü İmam’a ve Ahmet Hulusi Efendi’ye selam olsun. Kadınlarımız; Ayşe Çavuş’a, Halime Çavuş’a, Asker Saime’ye, Melek Hanım’a, Tayyar Rahmiye’ye, Kara Fatma’ya ve Gördesli Makbule’ye bin selam olsun. Daha önce Çanakkale’de, Conkbayırı’nda, Kemalyeri’nde ve daha sonra Adana’da, Maraş’ta, Sakarya’da, Urfa’da, Afyon’da, Antep’te ve İzmir’in Dağlarında Mustafa Kemallere selam olsun. 

***

Haluk Levent, ezgisinin sonunda saydığı kahramanlarımızın adları burada bitiyor. Kalanları da biz tamamlayalım. 26 Ağustos 1922’de Kocatepe’den başlayıp 9 Eylül 1922’de İzmir’in dağlarında zaferle sonuçlanan Milli Mücadele’nin anısına aklımıza gelen binlerce kahramanlarımızdan bazıları… 27 Ağustos 1922 sabahı Mustafa Kemal Paşa'ya kuşattıkları tepeyi yarım saat sonra alacaklarını bildirmesine rağmen bunu başaramayınca intihar ederek hayatına son veren Miralay Reşat (Çiğiltepe)’a selam olsun. Özellikle cephenin biraz gerisinde yüksekçe bir yere oturup tabancalarını dizlerine koyarak “Geri çekileni vururum!” mesajı vermesi ve birkaç kez geriye kaçan askerler üzerinde bunu bizzat uygulamasıyla “Deli Halit” lakabını alan Mirliva Halit (Karsıalan)’e selam olsun. 

***

Kütahya'nın Emet ilçesinden kendisi, Emet halkı ve süvarileri tarafından kaçırılan Yunan ordusunu kovalayarak İzmir’e giren ilk süvari birlikleri komutanı Ferik Fahrettin (Altay)’e selam olsun. Demiryollarının kesiştiği yer olan Eskişehir'e bir üs kuran ve savaş boyunca derme çatma trenlerle cepheye asker, cephane, malzeme taşıyan; ray döşeten; gerektiğinde ray ve vagonlardan çelik söktürüp kılıç yaptıran miralay Behiç Bey’e selam olsun. İstanbul'dan özellikle kendisine gönderilen ve Mustafa Kemal Paşa'yı tutuklamasını emreden telgrafa rağmen “Ben ve kolordum, emrinizdedir Paşam!” diyerek Mustafa Kemal Paşa'nın emrine giren Birinci Ferik Musa Kazım (Karabekir)’a selam olsun. İzmit ile Adapazarı'nı geri alıp Sakarya Meydan Savaşı’na katılarak üstün başarılar kazanan Birinci Ferik Kazım Fikri (Özalp)’ye selam olsun.

***

Birlikleri ile İzmit ve Adapazarı üzerinden Bilecik ve Eskişehir yönüne ilerleyen İngiliz kuvvetlerine Geyve yakınlarında ateş açarak onları durdurup geri püskürten ve Türk Kurtuluş Savaşı'nı fiilen başlatan ilk komutan olan Mirliva Ali Fuat (Cebesoy)’a selam olsun. Bahriye Nazırlığı’ndan ayrılan ve Anadolu'daki Milli Mücadele hareketine katılan albay Hüseyin Rauf (Orbay)’a selam olsun. İstanbul'dan Anadolu'ya silah ve mühimmat kaçıran, İtalyan işgalindeki Antalya depolarında bulunan silah ve mühimmatı Kuvayı Milliye'ye kazandıran Mirliva İbrahim Refet (Bele)’e selam olsun. Milli Mücadelenin önderlerinden biri olan ve bu yüzden İstanbul Hükümeti tarafından rütbesi kaldırılan, nişanları geri alınan ve idamına karar verilen Müşir Mustafa Fevzi (Çakmak)’ye selam olsun.

***

Harbiye'de Askeri Taktik ve Strateji Öğretmenliği yapması nedeniyle başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere Kurtuluş Savaşı'ndaki üst düzey komutanların büyük çoğunluğu tarafından “Hocam” diye hitap edilen, Büyük Taarruz'dan önce taarruz stratejisinin belirlenmesi için yapılan toplantılarda, tedbirli ve titiz karakteri nedeniyle taarruz planını çok riskli ve tehlikeli bulduğu için şiddetle itiraz eden, ancak yine de verilen emirleri, biri dışında tümünü harfiyen yerine getiren Orgeneral Yakup Şevki (Subaşı)’ye selam olsun. Yaptığı konuşmaları ile zihinlerde yer etmiş usta bir hatip olan, Kurtuluş Savaşı'nda cephede Mustafa Kemal'in yanında görev yapan, sivil olmasına rağmen rütbe alarak bir savaş kahramanı sayılan Onbaşı Halide (Edip Adıvar)’ye selam olsun. Kalan bölümü haftaya verelim.

Sözün Özü: Kahramanlar, bir çıkar beklentisi duymaksızın fedâkar olanlardır. Kitap Yüzü

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.