Değerli dostlar, çok ilginç bir durumla karşı karşıya kaldım. Bu durumu da siz değerli okuyucularımla paylaşmak istedim. Bundan iki hafta önce bir gezginin Tunus gezisi ile ilgili izlenimlerini ve verdiği bilgileri okumuştum. Verilen bilgiler ilginçti. Asıl ilginç olan ise bu bilgiseli okuduktan bir hafta sonra, yani geçen hafta basında şu haberin yer almasıydı.
***
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, "Göçmenlere karşı Avrupa'nın sınır bekçisi olmayacağız." diyen Tunus'un göç kriziyle başa çıkmasına yardımcı olmak amacıyla 1 milyar euronun üzerinde yardım yapmayı düşündüklerini söyledi. Evet değerli dostlar, tesadüf mü desek, denk gelme mi desek, bilmiyorum; ama böyle bir durumla karşı karşıya kaldım. Bu rastlantıdan sonra o gezginin aktardığı bilgiseli sizlerle paylaşma gereği duydum.
BİLGİSELİN BAŞLIĞI, “TUNUS VE MÜSLÜMANLIK”
Halkı yüzde 100 Müslüman. Cumhurbaşkanını halk, başbakanı parlamento seçiyor. Nüfusu 9 milyon. Ülkede 35 üniversite, 80 kolej var. Her branşta eğitim veriliyor. İlkokul birinci sınıftan, yüksek lisans veya doktoraya kadar tüm eğitim ücretsiz.
HER YER TERTEMİZ
Aile planlaması yasası, 1956 yılında hazırlanmış. Bu yasa gereğince her aile 3'ten fazla çocuk yapamıyor. Resmi nikâh, tek geçerli aile sistemi. İmam nikahlı ikinci eş, yasalarla yasaklanmış. Ülke, çevre değerlerini kabul ettiğinden her yer tertemiz. Çünkü çevreyi kirletenler hapis cezası ile cezalandırılıyor. 800 gr ekmeğin fiyatı 30 kuruş, Bir kg dana bifteği 13 TL. Bu ülkenin ihracat malları zeytinyağı, tahıllar, portakal, limon, ton balığı. İthalat, çok yüksek vergilere tabi.
***
Türban, resmi daireler ve eğitim kurumlarında yasak; ancak sosyal yaşamda serbest. Yılda bir kez ağaç festivali düzenleniyor. Festival sırasında herkes bir ağaç dikiyor. Yılda bir kez dağa tırmanma festivali düzenleniyor. Her ülkeden bu ülkedeki Boynuz Dağına tırmanmak için turistler akın ediyor. Ülkede 60 milyon zeytin, 3 buçuk milyon portakal ve 800 bin adet limon ağacı var.
TAM BİR LAİKLİK ABİDESİ
Din ve devlet işleri tamamen birbirinden ayrı. Tam bir laiklik abidesi. Başkentin ana caddesinde, kocaman bir posterde, bir kadın polisin, 3 çocuklu bir hanımı trafikte yönlendirişi resmedilmiş. Bu posterin altında şöyle yazıyor: “Ülkemizdeki iş kadınları, sokak düzenimizi sağlamakta baş etkendir.”
***
Her öğrencinin birinci lisanı Arapça, ikinci lisanı Fransızca. Bunun dışında isteyenlere 5 yıl İngilizce eğitimi veriliyor. Ülkenin dış borç gibi bir derdi yok. Her yer çiçek, çimen ve ağaçlarla süslenmiş. Bunları koparan, yolan herkese hapis cezası veriliyor. Sokaklarda gezen bir tek başıboş kedi veya köpek yok.
İTHALATTAN ÇOK, YERLİ ÜRETİME ÖNEM VERİLİYOR
Bir şoförün aylığı 400 dolar. Bunun dörtte ya da beşte birini kiraya veriyor. Kalanı ile kimseye muhtaç olmadan yaşayabiliyor ve para biriktirebiliyor. Emeklilik yaşı 60 olarak belirlenmiş. Her vatandaş, vergisini vermekle gurur duyuyor. Elli-altmış bin kişilik üstü kapalı futbol stadları var. Kamuda yolsuzluk diye bir şey, şimdiye kadar hiç duyulmamış ve görülmemiş. İthalattan çok, yerli üretime önem veriliyor.
KAZANÇ, “EŞİTLİKÇİ” BİR BİÇİMDE PAYLAŞILIYOR
Kentlerdeki duvarlarda, sanatçıların yaptığı, onlarca kadın resimleri yer alıyor. Art deko tarzı süslü mimariyi yansıtan eski binalar çok iyi korunmuş durumda. Siyasette 4 parti var. Bu yıl yapılacak başkanlık seçimine 2 aday katılacak. Hükümette 24 bakan var. Halk, sürekli çalışıyor ve üretiyor. Lüks ve ihtiras peşinde koşan yok. Kazanç, “eşitlikçi” bir biçimde paylaşılıyor. Bu, yaşamlarından belli oluyor.
***
Kadınlar yasalar önünde gerçekten birinci sınıf yurttaş. Mirasta kız çocukları daha önde tutulur. Kadın, istemediği sürece boşanmak çok zor. Ve en çarpıcı fark da şu: Bir kadına arabanızla çarpıp yaralarsanız, alacağınız ceza, erkeği yaraladığınız cezadan yaklaşık yüzde 50 daha fazla.
HER MEVSİMDE HER YER TURİSTLE DOLU
Çöldeki bedevi bile ana dili gibi bir yabancı dil konuşur. Yasalara ve kurallara uyulur. Çölde LandRover'la turistleri safariye götüren şoför, dümdüz ve kaymak gibi asfalt yolda bile 60 km. üstüne çıkmadan turistleri gezdirir. Ne tarihi dokuları ne de cennet gibi bir doğaları var. Aslında, yılan, akrep ve çölden başka hiçbir şeyleri yok. Ama her mevsimde her yer turistle dolu. Çevrede bir tane bile maganda göremezsiniz.
NEDEN KİMSENİN AKLINA “TUNUS” GELMİYOR?
Zeytin ağacı ve zeytin üretimi neredeyse Türkiye kadar… Ülke büyüklüğü Türkiye’nin beşte biri, nüfus da yaklaşık sekizde biri kadar. Bu ülkenin adı; Tunus. Hani Müslüman ülkelerden örnek aranıyor ya? Neden kimsenin aklına “Tunus” gelmiyor? O Tunus'un efsanevi kurucu lideri Habib Burgiba, tam bir Mustafa Kemal ATATÜRK hayranıydı ve ülkeyi biçimlendirirken birebir Atatürk'ün fikirlerini esas aldığını defalarca vurgulamıştı.
Sözün Özü:
Bir şeye sahip çıkmamak, onu sevmemek ve ona değer vermemek demektir. Kitap Yüzü