Mustafa PALA
Köşe Yazarı
Mustafa PALA
 

ATATÜRK VE KOOPERATİFÇİLİK

Kooperatifçiliğe ilgi duyanların, kooperatifçilik yapanların sayısı giderek azalıyor, oysa tüm gelişen ve gelişmekte olan ülkeler kooperatifçiliği kalkınmanın önemli araçlarından biri olarak görüyor ve destekliyor. GENÇLERİN KOOPERATİFÇİLİKLE İLGİLERİ VE BİLGİLERİ YOK 50 yıldır aralıksız kooperatifçilik yapan biri olarak, özellikle gençlerin hatta 50 yaşın altında olanların kooperatifçilikle ilgilerinin ve bilgilerinin olmadığını üzülerek gözlüyorum. Ancak bunların çoğu babalarından ve yaşlı yakınlarından, kooperatif yoluyla ev sahibi olduklarını, kooperatiflerden destek gördüklerini, ürünlerini kooperatifler yoluyla değerlendiklerini duyduklarını sanıyorum. Biz kooperatifçiler olarak Demirci, Gördes, Selendi, Akhisar gibi Manisa’nın en uzak ilçelerinde bile ilçelerimizde kooperatifçilik yaparken, kooperatifler aracılığı ile zeytin salamura, zeytinyağı tesisleri, halı atölyeleri, kurarken, tüketim mağazaları açarken, şimdi yönetimlerde bulunanlar ya daha doğmamışlardı ya da çocuktular. Biz, 15.000 konutluk Yeni Manisa Projesi’ni gerçekleştirirken, kooperatifler ve birlikler kurarken, şimdiki yöneticilerin çoğu annelerinin kucağında çocuktular. Bana “Ben Barış Alanı’nda düzenlediğiniz Barış Manço konserine geldiğimde ilkokula yeni başlamıştım” diyenler çok oluyor… ATAKÜRK KOOPERATİFÇİLİĞİN ÖNDERİDİR Ülkemizi kalkındırmanın etkili araçlarından birisi de kooperatifçiliktir. Kooperatifçiliğe, Atatürk gibi, Ecevit gibi, Karayalçın gibi önem ve öncelik vermeli sahip çıkmalıyız. Hem gönlümüzde, hem söylemimizde hem de eylemimizde kooperatifçilik olmalı… Ülkemizde gerçek kooperatifçilik Atatürk’le başladı, 2000’li yıllara gelmeden bitti. Anayasamızda “Devlet kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak önlemleri alır.” şeklinde bir madde vardı sessizce kaldırıldı. Kooperatiflere verilen destekler azaltılıp yok edilirken, engeller çoğaltıldı… Kooperatifçiliği unutanlara, Atatürk’ün kooperatiflere verdiği önemi, gösterdiği özeni hatırlatmak istiyorum. *** Atatürk, ülkenin kalkınmasında, özellikle Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın temel gücü olan köylülerin kalkındırılmasında kooperatifçiliği önermiştir. Neden kooperatif sektör kaçınılmazdır? Çünkü o yıllarda da tarımsal üretim, küçük ve orta ölçekli işletmelerce yapılmaktadır. Bu nitelikteki işletmeler için tarımsal girdilerin ucuza getirilmesi ve çıktıların da köylüler lehine değerlendirilmesinde kooperatif sektör dışında araç olmadığını Atatürk görmüştür.  Atatürk, kooperatifçiliğin gerçekleştirilmesi konusunda birçok yasaya öncülük yapmış, söylevler vermiş, birçok kooperatifin kuruluşunu da yapmıştır.  1925’de Ankara’da Tüketim Kooperatifi’nin kuruluşuyla ilgili yasayı çıkartmış ve ilk üyesi olmuştur. Aynı yıl Kastamonu’da yaptığı konuşmada “Ben de çiftçi olduğumdan biliyorum, makinesiz ziraat yapılmaz, el emeği güçtür. Birleşiniz. Birlikte makine alınız” demiştir.  1929’da “Zirai Kredi Kooperatifleri Kanunu” nu çıkartmıştır. 1 Şubat 1931’de İzmir’de yaptığı bir konuşmada “Kanaatım odur ki, muhakkak surette birleşmede kuvvet vardır. Kooperatif yapmak, maddi ve manevi kuvvetleri, zeka ve maharetleri birleştirmektir” diyerek en güzel kooperatifçilik tanımını yapmıştır. *** 10-18 Mayıs 1931 tarihlerinde toplanan Cumhuriyet Halk Partisi’nin Üçüncü Büyük Kongresi’nde kabul edilen ilk parti programının iktisat bölümü dördüncü maddesine kooperatifçiliği yerleştirmiştir.  Bu madde şöyledir; “Çiftçimizi kredi ve istihsal kooperatifleri gibi iktisadi teşekküller mazhar etmek ve bu teşekkülleri terakki ve tekamül ettirmek gayedir.” 1936 yılında İçel’in Tekir köyünde sahibi bulunduğu çiftlik civarındaki üreticilerle birlikte Tarım Kredi Kooperatifi’nin kurucusu ve bir numaralı ortağı olmuştur. 1 Kasım 1937 gününde TBMM’nin açış konuşmasında, makine kullanmada kooperatifçiliğe verdiği önemin yanında tarımsal sanayide de kooperatifçiliğin kaçınılmaz olduğunu belirtmiş ve şöyle demiştir; “Ziraat sanayii bilhassa üzerinde meşgul olacağımız mevzu olacaktır. Bu arada sütçülüğe, süt sanayine hususi önem vermekteyiz. Sırasıyla şehir ve kasabalarımızın temiz ve ucuz süt mamülleri ihtiyacını temin edecek fabrikalar tesisine ve bununla ahenkli bir surette köylerdeki sütleri kıymetlendirecek ve satışı kolaylaştıracak kooperatifler teşkiline çalışılacaktır.” KOOPERATİFÇİLİĞİ YENİDEN AYAĞA KALDIRMAK ATATÜRKÇÜLERİN VE CHP YÖNETİCİLERİNİN ERTELENMEZ GÖREVİ OLMALIDIR Günümüz Atatürkçülerine özellikle Atatürk’ün kurduğu CHP’ye düşen görev: Kooperatifçiliği Ecevit döneminde olduğu gibi, özellikle CHP’nin kazandığı illerde ve ilçelerde kooperatiflerin kurulmasına destek olmaktır.  Unutmayalım, ”Ankara Memurlar İstihlak Kooperatifi’nin de birinci ortağı, Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, ikinci ortağı Başbakan İsmet İnönü’dür. Atatürk, Millet Mektepleri Başöğretmenliği yaparak okuma ve yazma öğrettiği gibi Kooperatifçilik konusunda da Başöğretmen ve örnek çiftçi olmuştur. O, daima çiftçilerin arasında, onların birlik ye beraberlikle yapamayacakları hiçbir şey olmadığını ve bütün zorlukları yeneceklerini gösterip cesaret ve çalışma gücü kazanmalarını sağlardı. Atatürk’ün direktifleri ve yardımları ile çıkarılan kanunlar, sağlanan kolaylıklar, kooperatifçiliğin yurdumuza yayılmasına sebep oldu. Türkiye’nin iktisadi ve sosyal hayatının gelişip güçlenmesinde kooperatiflerin büyük önem ve desteğinin katkısını sağladı.
Ekleme Tarihi: 02 Ekim 2024 - Çarşamba
Mustafa PALA

ATATÜRK VE KOOPERATİFÇİLİK

Kooperatifçiliğe ilgi duyanların, kooperatifçilik yapanların sayısı giderek azalıyor, oysa tüm gelişen ve gelişmekte olan ülkeler kooperatifçiliği kalkınmanın önemli araçlarından biri olarak görüyor ve destekliyor.

GENÇLERİN KOOPERATİFÇİLİKLE İLGİLERİ VE BİLGİLERİ YOK

50 yıldır aralıksız kooperatifçilik yapan biri olarak, özellikle gençlerin hatta 50 yaşın altında olanların kooperatifçilikle ilgilerinin ve bilgilerinin olmadığını üzülerek gözlüyorum. Ancak bunların çoğu babalarından ve yaşlı yakınlarından, kooperatif yoluyla ev sahibi olduklarını, kooperatiflerden destek gördüklerini, ürünlerini kooperatifler yoluyla değerlendiklerini duyduklarını sanıyorum. Biz kooperatifçiler olarak Demirci, Gördes, Selendi, Akhisar gibi Manisa’nın en uzak ilçelerinde bile ilçelerimizde kooperatifçilik yaparken, kooperatifler aracılığı ile zeytin salamura, zeytinyağı tesisleri, halı atölyeleri, kurarken, tüketim mağazaları açarken, şimdi yönetimlerde bulunanlar ya daha doğmamışlardı ya da çocuktular. Biz, 15.000 konutluk Yeni Manisa Projesi’ni gerçekleştirirken, kooperatifler ve birlikler kurarken, şimdiki yöneticilerin çoğu annelerinin kucağında çocuktular. Bana “Ben Barış Alanı’nda düzenlediğiniz Barış Manço konserine geldiğimde ilkokula yeni başlamıştım” diyenler çok oluyor…

ATAKÜRK KOOPERATİFÇİLİĞİN ÖNDERİDİR

Ülkemizi kalkındırmanın etkili araçlarından birisi de kooperatifçiliktir. Kooperatifçiliğe, Atatürk gibi, Ecevit gibi, Karayalçın gibi önem ve öncelik vermeli sahip çıkmalıyız. Hem gönlümüzde, hem söylemimizde hem de eylemimizde kooperatifçilik olmalı… Ülkemizde gerçek kooperatifçilik Atatürk’le başladı, 2000’li yıllara gelmeden bitti. Anayasamızda “Devlet kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak önlemleri alır.” şeklinde bir madde vardı sessizce kaldırıldı. Kooperatiflere verilen destekler azaltılıp yok edilirken, engeller çoğaltıldı… Kooperatifçiliği unutanlara, Atatürk’ün kooperatiflere verdiği önemi, gösterdiği özeni hatırlatmak istiyorum.

***

Atatürk, ülkenin kalkınmasında, özellikle Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın temel gücü olan köylülerin kalkındırılmasında kooperatifçiliği önermiştir. Neden kooperatif sektör kaçınılmazdır? Çünkü o yıllarda da tarımsal üretim, küçük ve orta ölçekli işletmelerce yapılmaktadır. Bu nitelikteki işletmeler için tarımsal girdilerin ucuza getirilmesi ve çıktıların da köylüler lehine değerlendirilmesinde kooperatif sektör dışında araç olmadığını Atatürk görmüştür.  Atatürk, kooperatifçiliğin gerçekleştirilmesi konusunda birçok yasaya öncülük yapmış, söylevler vermiş, birçok kooperatifin kuruluşunu da yapmıştır.  1925’de Ankara’da Tüketim Kooperatifi’nin kuruluşuyla ilgili yasayı çıkartmış ve ilk üyesi olmuştur. Aynı yıl Kastamonu’da yaptığı konuşmada “Ben de çiftçi olduğumdan biliyorum, makinesiz ziraat yapılmaz, el emeği güçtür. Birleşiniz. Birlikte makine alınız” demiştir.  1929’da “Zirai Kredi Kooperatifleri Kanunu” nu çıkartmıştır. 1 Şubat 1931’de İzmir’de yaptığı bir konuşmada “Kanaatım odur ki, muhakkak surette birleşmede kuvvet vardır. Kooperatif yapmak, maddi ve manevi kuvvetleri, zeka ve maharetleri birleştirmektir” diyerek en güzel kooperatifçilik tanımını yapmıştır.

***

10-18 Mayıs 1931 tarihlerinde toplanan Cumhuriyet Halk Partisi’nin Üçüncü Büyük Kongresi’nde kabul edilen ilk parti programının iktisat bölümü dördüncü maddesine kooperatifçiliği yerleştirmiştir.  Bu madde şöyledir; “Çiftçimizi kredi ve istihsal kooperatifleri gibi iktisadi teşekküller mazhar etmek ve bu teşekkülleri terakki ve tekamül ettirmek gayedir.” 1936 yılında İçel’in Tekir köyünde sahibi bulunduğu çiftlik civarındaki üreticilerle birlikte Tarım Kredi Kooperatifi’nin kurucusu ve bir numaralı ortağı olmuştur. 1 Kasım 1937 gününde TBMM’nin açış konuşmasında, makine kullanmada kooperatifçiliğe verdiği önemin yanında tarımsal sanayide de kooperatifçiliğin kaçınılmaz olduğunu belirtmiş ve şöyle demiştir; “Ziraat sanayii bilhassa üzerinde meşgul olacağımız mevzu olacaktır. Bu arada sütçülüğe, süt sanayine hususi önem vermekteyiz. Sırasıyla şehir ve kasabalarımızın temiz ve ucuz süt mamülleri ihtiyacını temin edecek fabrikalar tesisine ve bununla ahenkli bir surette köylerdeki sütleri kıymetlendirecek ve satışı kolaylaştıracak kooperatifler teşkiline çalışılacaktır.”

KOOPERATİFÇİLİĞİ YENİDEN AYAĞA KALDIRMAK ATATÜRKÇÜLERİN VE CHP YÖNETİCİLERİNİN ERTELENMEZ GÖREVİ OLMALIDIR

Günümüz Atatürkçülerine özellikle Atatürk’ün kurduğu CHP’ye düşen görev: Kooperatifçiliği Ecevit döneminde olduğu gibi, özellikle CHP’nin kazandığı illerde ve ilçelerde kooperatiflerin kurulmasına destek olmaktır.  Unutmayalım, ”Ankara Memurlar İstihlak Kooperatifi’nin de birinci ortağı, Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, ikinci ortağı Başbakan İsmet İnönü’dür. Atatürk, Millet Mektepleri Başöğretmenliği yaparak okuma ve yazma öğrettiği gibi Kooperatifçilik konusunda da Başöğretmen ve örnek çiftçi olmuştur. O, daima çiftçilerin arasında, onların birlik ye beraberlikle yapamayacakları hiçbir şey olmadığını ve bütün zorlukları yeneceklerini gösterip cesaret ve çalışma gücü kazanmalarını sağlardı. Atatürk’ün direktifleri ve yardımları ile çıkarılan kanunlar, sağlanan kolaylıklar, kooperatifçiliğin yurdumuza yayılmasına sebep oldu. Türkiye’nin iktisadi ve sosyal hayatının gelişip güçlenmesinde kooperatiflerin büyük önem ve desteğinin katkısını sağladı.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.