6 Ağustos 2024 Salı günü kutular dolusu fotoğrafların arasından bir fotoğrafı bulmaya çalıştım. Yüzlerce fotoğrafı elden geçirirken, fotoğrafların çekildiği günleri ve fotoğraflardaki kişileri hatırladım. Aramızdan ayrılanları gördükçe hüzünlendim, temel atlamaları güzel etkinlikleri görünce de geçmişte yaşadığımız güzellikleri görünce de keşke yeniden yaşasak diye epeyce umutlandım. *** Fotoğraflarda 1987 yılında başlattığımız Yeni Manisa’yı (Güzelyurt Mahallesi) kurma çalışmamızın farklı aşamaları vardı. İyi korunmuş bu fotoğrafları görünce, içlerinden bir seçme yaparak sergilemek geçti aklımdan, başarabilirsek çok güzel olur diye düşünüyorum. Güzellikleri başarıları dostları unutmamak gerekir. Daha önemlisi geçmişte yapılanlara gençlerin ilgisini çekmeliyiz. Gençlerle yaşlılar arasında giderek artan bir kopukluk var. Farkında mısınız bilemiyorum ama geçmişle gelecek arasında köprüler kurulamıyor. Gençler “yaşlıların bilgisi birikimi bende olsa yapardım” derken, yaşlılar da “gençlerin enerjisi bizde olsa yapabiliriz” diyorlar. Gençler ve yaşlılar birlikte çalışmalı. Kadroları gençleştirmek önemli olduğu kadar geçmişle bağları koparmamakta çok önemli… *** Fotoğrafları karıştırırken, 1980 yılında Demirci Köylerinde Fotoğraf sanatçısı, İbrahim Demirel’in çektiği fotoğraflardan yapılmış siyah beyaz kartpostallar geçti elime. Fotoğrafları Ankara, İzmir, Manisa ve Demirci’de sergilemiştik. İbrahim Demirel’in çektiği fotoğrafların altına benim şiirlerimden dizeler eklemiştik. Yapılan kartpostallar çok ilgi görmüştü.  Bunları da bir şekilde değerlendirmeliyim diye düşünüyorum. GEÇMİŞİ UNUTARAK GELECEĞİ KURAMAYIZ Obasya Turizm Geliştirme Kooperatifi olarak uyguladığımız beş projeden birisi Yunt Dağları Alt Eylem Planı hazırlamak ve rotaları belirlemekti, Fotoğraf Sanatçısı Birol Üzmez uyguladığımız proje kapsamında Yunt Dağı köylerinde her biri büyütülüp duvarlarımızı süsleyecek güzellikte fotoğraflar çekmişti. Bu fotoğraflar, proje kapsamında yapılanlar bir etkinlikte değerlendirilmeli diyerek görüşmelere başladım bile İlk görüşmemi projenin uygulandığı dönemde Ege Der. Başkanı olan Murat Gültekin’le yaptım. Çok yararlı bir görüşme oldu. Etkinlik düzenleme konusunda ortak bir düşünceye vardık. Etkinlik tarihi kesinleştiğinde duyuru yaparız mutlaka.   Ortak çalışmalar yaptığımız Ege Derneği Yayınları arasında, Faik Gürün yazdığı “Yunt Dağları’nda Kırsal Sosyoloji ve Turizm Algısı” kitabını yeniden okuma ihtiyacı duydum. Ege Der Yöneticileri ve Yunusemre Belediye Başkanımızla görüşeceğim. Eğer önerim kabul edilirse bu kitabı yeniden bastırmalı ve Yunt Dağı Fotoğrafları Sergisinde imza günü düzenlemeli ve Faik Gür’le bir etkinlik düzenlemeliyiz. *** Bazen geçmişe dönüp bakmak önemli kişi ve olayları anımsamak yararlı oluyor. Ben bunun yararını 6 Ağustos Salı günü yüreğimin derinliklerine kadar yaşadım.  DURMAK BİZE YAKIŞMIYOR İŞBİRLİĞİ, DAYANIŞMA, BİRLİKTE ÜRETİP HAKÇA PAYLAŞMA KOOPERATİFLERLE OLUR. Durmak bize yakışmıyor yine yeniden hızlanmamız gerekiyor. Fotoğraflarda, Bakanlar, Siyasi Partilerin Genel Başkanları Milletvekilleri, Türkiye’nin her yerinden Manisa’ya gelmiş Belediye Başkanları, Bilim İnsanları STK Yöneticileri ve Kooperatifçiler vardı. Kooperatifçilik ve kooperatifçiler önemseniyormuş projelere ve uygulayanlara değer veriliyormuş. Şimdi, ne değişti de Bakanlara, Milletvekillerine, Merkezi ve Yerel Yöneticilere ulaşmakta güçlük çekiyoruz bunu gerçekten anlayamıyorum. Türkiye’de kooperatifçilikten vazgeçildi de, engelleyen yasalar çıkarıldı da benim mi bilgim yok diye düşünmeye başladım. KOOPERATİFLER ALTIN DÖNEMİNİ ATATÜRK’LÜ YILLARDA YAŞADI Bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, kooperatiflere destek veren, kooperatiflere ortak olan, ilgili yasaların çıkmasını sağlayan bir liderdi. Kooperatifçilik Atatürk’lü yıllarda altın dönemini yaşadı. Şimdi, Atatürk’ün yolundayız diyenlerin, kooperatifçiliğe gerekli önemi vermelerini gerekli özeni göstermelerini bekliyoruz haklı olarak. Sorun gençleşen yaşlılarla bağlarını koparanlarda mı, yaşlılarda mı elli yıldır kooperatifçilik yapan bir yurttaş olarak gerçekten merak ediyorum. Kapımızı çalan olmadı. Bakalım çaldığımız kapılar açılacak mı? Ancak hemen belirteyim ben hiç umudumu yitirmedim. *** Geçtiğimiz yıllarda bakanlara başbakanlara merkezi ve yerel yöneticilere kooperatifçiler olarak nasıl ulaştıysak şimdi de ulaşabilmeliyiz. Tüm gelişen ve gelişmekte olan ülkelerde kooperatifçilik var. Değerlendirmeyi başarısız kooperatifçilere bakarak değil, başarılı olanlara bakarak yapmalıyız. Kooperatifçilik eğitimin ilkokuldan başlatıp sürdürmeliyiz. Önümüzdeki günlerde kooperatifçiliği yeniden masaya yatırıp, düşüncelerimizi her ortamda yazarak konuşarak paylaşmayı sürdüreceğim.