Mustafa PALA
Köşe Yazarı
Mustafa PALA
 

ÇEVRE ÖNDERİ MANİSA TARZANI

Manisa Tarzanı denilince akla hemen, Yeşil Manisa, Manisa denilince de büyük çevreci, ağaç ve doğa sevgisinin önderi Manisa Tarzanı geliyor. Manisa adı hep Tarzan’la birlikte anılıyor. Kentler adı ve anısı yaşatılan insanları, güzel yapıları, doğal güzellikleri ve farklı kültürleriyle anılırlar. Manisa Tarzanı farklı yaşamı ve ağaç sevgisi nedeniyle gönüllerimzde taht kurdu.   ES GEÇİLENİ İŞ EDİNEN KİŞİYE TARZAN DİYORUZ Son yıllarda Manisa Tarzanı daha çok konuşulur oldu. Kime Tarzan dediğimizi, Tarzan için kısa bir tanım yapmak istedim.  Fırsat bulduğumda sürekli olarak yineliyorum. Yinelediğimiz bir tanımı paylaşmak istiyorum: Herkesin yapması gereken bir işi, “kimse yapmıyor, ben niye yapayım ki” diyenlerin çoğaldığı bir ortamda, bir kişi çıkıp herkesin es geçtiğini iş ediniyorsa, işte o kişi o işin tarzanıdır. Es geçileni iş edinen kişiye TARZAN denir. Herkesin ağaç dikmeyi es geçtiği günlerde Manisa Tarzanı’nın yeşillendirmeyi iş edindiği için adı ve anısı yaşıyor şimdi. Günümüzde es geçileni iş edinecek ve yaptığı işin tarzanı olacak çok sayıda toplum önderine ihtiyaç var. YORGUN VE YILGIN İNSANLARIN ARASINDAN ÇILGINLAR ÇIKMALI VE YENİ TARZAN OLMALI MUTLAKA Ağaç kesenimiz, ağaç dikenimizden fazla değil mi? Diktiğimizden daha fazlasını yakmıyor muyuz? Çevreyi acımasızca kirletmiyor muyuz? Nehirlerin, denizlerin kirlenmesine göz yummuyor muyuz? O nedenle yeni Tarzanlara bugün dünden daha çok gereksinmemiz var. Tarzanlar ortaya çıktığında, o insanların da adı ve anısı bizim Manisa Tarzanı’nın adını ve anısını yaşattığımız gibi yaşatılacaktır. Yorgun ve yılgın insanların arasından çılgınların çıkıp “ben tarzanım” demeleri ve mazeret üretmeden es geçileni iş edinmeleri toplumun ilgisini çekecek ve desteğini alacaktır.     Manisa Tarzanı olarak ünlenen çevre önderinin ilginç yaşam öyküsünün bilinen bölümü, savaş sonrasında yanmış yıkılmış cehennem yerine dönmüş kente gelişiyle başlıyor. Manisa Tarzanı geldiği Manisa’da doğayı yeniden canlandırıp, ağaçlandırmak için amansız bir mücadele veriyor. Manisa Tarzanı adı öne çıkınca da, Topçu Hacı, Ahmet Bedevi gibi takma adlarıyla birlikte nüfusta kayıtlı adı olan Ahmeddin Carlak adı da unutulup gidiyor. Bu nedenle birçok insan gibi beni de Manisa Tarzanı’nın nerede ne zaman doğduğundan, nereden geldiğinden çok, neler yaptığı ve Manisa Tarzanı olduktan sonraki yaşamı ilgilendirdi hep. Ulusal Kurtuluş Savaşına katılan, Cumhuriyetin ilk yıllarında, göğsünde Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası ile Manisa’ya gelen Ahmeddin Carlak, Manisa’da Manisa Tarzanı olarak yeniden doğmuştur denilebilir. Nerede ne zaman doğduysa doğdu O Manisa’da Manisa Tarzanı oldu Önemli olanda işte bu. Manisa Tarzanı’nı 1958 yılında gördüm. O, siyah şortu, şortu gibi kararmış yanık derisi,  uzamış sakalları ve elinde ağaçları budadığı testeresi ile bulanık bir görüntü olarak kalmış belleğimde. MANİSA'DA MANİSA TARZANI ANITLARINI ÇOĞALTIYORUZ Yeni Manisa’daki Barış Alanı’na 1993 yılında elindeki testiden su döker biçiminde anıtını yapmaya karar verdiğimizde henüz daha konutların temelleri yeni atılmıştı. Yeni Manisa’da konutlardan önce anıtların yapımına Manisa Tarzanı anıtı ile başladık. Manisa Tarzanı’nın testisinden dökülen su, Barış Alanı’na hayat veriyor. Anıt yapıldığında diktiğimiz çınarın altında şimdi Manisa Tarzanı üzerine söyleşiler yapılıyor. Her uygun bulduğum meydana, bahçeye Manisa Tarzanı anıtı yaptırmaya devam ediyorum. 2014 yılında Birlik Parkına, (Bayrak diktiğimiz her yere ağaç da dikmeliyiz.) temalı bir anıt yaptırdığık. 2015 yılında da Ülkem Kolejinin bahçesine çocuklarımıza ağaç sevgisini aşılayabilmek için, Manisa Tarzanı'nı çocuklarımızla birlikte ağaç dikerken gösteren yeni bir anıt daha yaptık.  MANİSA TARZANI FİLMİ YABANCI FİLM DALINDA OSCAR'A ADAY OLDU Manisa Tarzanı üzerine yaptığım araştırma, bizde yaşamının filme alınması isteğini de uyandırdı. Yaptığımız ses ve görüntü kayıtlarını her gözden geçirdiğimizde, Manisa Tarzanı’nın yaşamı mutlaka filme alınmalı diyorduk. Nitekim Film yapımcısı Cengiz Ergun’u aradığımda, anlattıklarımız onun da ilgisini çekti. Çektiğimiz görüntü ve ses kayıtlarını toplayıp, İstanbul’un yolunu tuttum. Anlattıklarımın ilginç bulunduğunu gördükçe, filminin yapılacağına ilişkin umudum güçlenmeye başladı. Tarzan’ı tanıyanlarla yaptığım söyleşileri, çektiğim görüntüleri, derlediğim yaşam öyküsünü İstanbul’da bırakıp Manisa’ya döndüm. Arada bir, Cengiz Ergun’a filme ilişkin gelişme var mı diye soruyor ve kendisine yeni metinler ulaştırıyordum. Sonunda beklediğimiz haber geldi. Yazdıklarımızı ve kaydettiğimiz görüntüleri izleyen Film Yönetmeni Orhan Oğuz ve Senarist Nuray Oğuz, olumlu görüş bildirip, çalışmaya başladılar. Daha sonra ödüller de alan güzel bir senaryo ve güzel bir film çıktı ortaya. Film daha geniş bir bütçe ile çekilebilseydi, tasarladıklarımızın tümü yapılabilseydi, daha güzel bir film olacaktı mutlaka ama istenilen para bulunamadı. İstenilen paranın bulunamaması, filmin istenilen sürede bitirilememesi Senarist Nuray Oğuz’u o kadar üzdü ki, onun sevgi dolu yüreği bu acıya daha fazla dayanamadı. Nuray Oğuz, senaryosunu yazdığı Manisa Tarzanı filmini izleyemeden aramızdan ayrıldı. Şimdi, Manisa Tarzanı’nın ilginç yaşam öyküsünden yeni bir film ve dizi yapılması geçiyor gönlümüzden. Niye olmasın diyorum kendi kendime. Birilerinin “Manisa Tarzanı’nın yaşam öyküsünden dizi yapalım” demesini bekliyoruz. Yardıma hazırız. YARATTIĞI İMAJ MANİSA TARZANI'NIN İŞİNİ KOLAYLAŞTIRDI Bir bahçıvan yamağının Manisa Tarzanı olarak ünlenmesi kolay iş değil. Yaptıkları Manisa Tarzanı’nın zeki bir insan olduğunu gösteriyor. Bir bahçıvan yamağının istediği zaman, belediye başkanına, valiye, yaptığı işle ilgili kişi ve kurumlara ulaşmasının kolay olmayacağını biliyor. Bunun için önce, uzun saçları ve siyah şortu ile bir imaj yaratıyor. Yarattığı imajla ilgi çekiyor, ilgi giderek desteğe dönüşüyor. Halkın desteğini alınca da bütün kapılar Manisa Tarzanı’na ardına kadar açılıyor. Topluma hizmet etmeyi düşünenlerin Tarzan’ın yaşamından alacağı derslerin olduğunu düşünüyorum. Dizisi çekilsin deyişim bundan. Hayal ürünü kahramanların gerçek üstü yaşamları yerine gerçek bir yaşam öyküsünün halkın ilgisini de çekeceğini söyleyebiliriz. Dilerim birileri çıkar da Manisa Tarzanı’nın yaşam öyküsünün dizi yapılması için kolları sıvar. Böyle bir girişime Manisalıların ve çevre dostlarının destek vereceğini düşünüyorum. Kendi adıma söylüyorum ben destek vermeye hazırım... MANİSA TARZANI 5 HAZİRAN 31 MAYIS TARİHLERİ ARASINDAKİ ETKİNLİKLERLE ANILIYOR Manisa Tarzanı'nın adı ve anısı yaşatılmalı diyerek, 5 Haziran -31 Mayıs tarihleri arasında Manisa Tarzanı Çev Günleri adı altında etkinlikler düzenleniyor. Düzenlenen bu etkinliklerde okunan Manisa Tarzanı'nın Mektubu adlı şiirlimi de paylaşmak isterim.:   MANİSA TARZANI'NIN MEKTUBU Ben Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi Siz benim 31 Mayıs 1963’de Öldüğümü sanıyorsunuz değil mi Oysa ben Ağacın yeşilinde Kuşun kanadında Sipil’in doruğunda Çocukların yüreğinde yaşıyorum şimdi Ben Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi Aranızdayken Yeşil Manisa’ydı kentimizin adı Görüyorum ki, beton Manisa olmuş şimdi Görüyorum ve her gün yeniden ölüyorum Ben Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi Sipil’in doruğundan Ağaçları kestiğinizi Gediz’i kirlettiğinizi görüyorum Kirlenen sadece su değil Hava ve toprak da kirleniyor Küresel ısınma almış başını gidiyor Bunları görüyorum Ve her gün yeniden ölüyorum Dikilen her yeni ağaçla Toprağı çatlatan tohumla Yeşeren yaprakla yeniden diriliyorum Yeniden açıyorum gözlerimi güneşe Kesmeyin ağaçları Her gün yeniden öldürmeyin beni Ben Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi Anıtımı yapmışsınız Barış Alanı’na ağaçların arasına Anıtımı yapmışsınız Testimden su dökülür biçimde Testimden dökülen suyun Gözlerimden dökülmesini İstemiyorsanız eğer Ağaçları kesmeyin ne olur Ağaçsız çiçeksiz bir dünyada Yaşamak ölümdür Ağaçları kesmeyin Suyu kirletmeyin Suyu tüketmeyin  ne olur İşte o zaman ben gerçekten ölürüm İşte o zaman siz gerçekten ölürsünüz İşte o zaman dünya yaşanmaz olur. Ağaçları kesmeyin ne olur Ağaç dikin çiçek dikin çevrenize Beni 31 Mayıs’larda anmasınız da olur Ağaç dikin ne olur Beni merak etmeyin Ben Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi Ağacın yeşilinde Kuşun kanadında Çocukların yüreğinde yaşıyorum şimdi Ben Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi Ağaç dikin çiçek dikin Yeşili sevin benim gibi Ben Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi  
Ekleme Tarihi: 08 Aralık 2015 - Salı
Mustafa PALA

ÇEVRE ÖNDERİ MANİSA TARZANI

Manisa Tarzanı denilince akla hemen, Yeşil Manisa, Manisa denilince de büyük çevreci, ağaç ve doğa sevgisinin önderi Manisa Tarzanı geliyor. Manisa adı hep Tarzan’la birlikte anılıyor.
Kentler adı ve anısı yaşatılan insanları, güzel yapıları, doğal güzellikleri ve farklı kültürleriyle anılırlar. Manisa Tarzanı farklı yaşamı ve ağaç sevgisi nedeniyle gönüllerimzde taht kurdu.
 

ES GEÇİLENİ İŞ EDİNEN KİŞİYE TARZAN DİYORUZ
Son yıllarda Manisa Tarzanı daha çok konuşulur oldu. Kime Tarzan dediğimizi, Tarzan için kısa bir tanım yapmak istedim.  Fırsat bulduğumda sürekli olarak yineliyorum. Yinelediğimiz bir tanımı paylaşmak istiyorum: Herkesin yapması gereken bir işi, “kimse yapmıyor, ben niye yapayım ki” diyenlerin çoğaldığı bir ortamda, bir kişi çıkıp herkesin es geçtiğini iş ediniyorsa, işte o kişi o işin tarzanıdır. Es geçileni iş edinen kişiye TARZAN denir. Herkesin ağaç dikmeyi es geçtiği günlerde Manisa Tarzanı’nın yeşillendirmeyi iş edindiği için adı ve anısı yaşıyor şimdi. Günümüzde es geçileni iş edinecek ve yaptığı işin tarzanı olacak çok sayıda toplum önderine ihtiyaç var.

YORGUN VE YILGIN İNSANLARIN ARASINDAN ÇILGINLAR ÇIKMALI VE YENİ TARZAN OLMALI MUTLAKA
Ağaç kesenimiz, ağaç dikenimizden fazla değil mi? Diktiğimizden daha fazlasını yakmıyor muyuz? Çevreyi acımasızca kirletmiyor muyuz? Nehirlerin, denizlerin kirlenmesine göz yummuyor muyuz? O nedenle yeni Tarzanlara bugün dünden daha çok gereksinmemiz var. Tarzanlar ortaya çıktığında, o insanların da adı ve anısı bizim Manisa Tarzanı’nın adını ve anısını yaşattığımız gibi yaşatılacaktır. Yorgun ve yılgın insanların arasından çılgınların çıkıp “ben tarzanım” demeleri ve mazeret üretmeden es geçileni iş edinmeleri toplumun ilgisini çekecek ve desteğini alacaktır.  
 

Manisa Tarzanı olarak ünlenen çevre önderinin ilginç yaşam öyküsünün bilinen bölümü, savaş sonrasında yanmış yıkılmış cehennem yerine dönmüş kente gelişiyle başlıyor. Manisa Tarzanı geldiği Manisa’da doğayı yeniden canlandırıp, ağaçlandırmak için amansız bir mücadele veriyor. Manisa Tarzanı adı öne çıkınca da, Topçu Hacı, Ahmet Bedevi gibi takma adlarıyla birlikte nüfusta kayıtlı adı olan Ahmeddin Carlak adı da unutulup gidiyor. Bu nedenle birçok insan gibi beni de Manisa Tarzanı’nın nerede ne zaman doğduğundan, nereden geldiğinden çok, neler yaptığı ve Manisa Tarzanı olduktan sonraki yaşamı ilgilendirdi hep. Ulusal Kurtuluş Savaşına katılan, Cumhuriyetin ilk yıllarında, göğsünde Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası ile Manisa’ya gelen Ahmeddin Carlak, Manisa’da Manisa Tarzanı olarak yeniden doğmuştur denilebilir.

Nerede ne zaman doğduysa doğdu

O Manisa’da Manisa Tarzanı oldu

Önemli olanda işte bu.

Manisa Tarzanı’nı 1958 yılında gördüm. O, siyah şortu, şortu gibi kararmış yanık derisi,  uzamış sakalları ve elinde ağaçları budadığı testeresi ile bulanık bir görüntü olarak kalmış belleğimde.

MANİSA'DA MANİSA TARZANI ANITLARINI ÇOĞALTIYORUZ
Yeni Manisa’daki Barış Alanı’na 1993 yılında elindeki testiden su döker biçiminde anıtını yapmaya karar verdiğimizde henüz daha konutların temelleri yeni atılmıştı. Yeni Manisa’da konutlardan önce anıtların yapımına Manisa Tarzanı anıtı ile başladık. Manisa Tarzanı’nın testisinden dökülen su, Barış Alanı’na hayat veriyor. Anıt yapıldığında diktiğimiz çınarın altında şimdi Manisa Tarzanı üzerine söyleşiler yapılıyor. Her uygun bulduğum meydana, bahçeye Manisa Tarzanı anıtı yaptırmaya devam ediyorum. 2014 yılında Birlik Parkına, (Bayrak diktiğimiz her yere ağaç da dikmeliyiz.) temalı bir anıt yaptırdığık. 2015 yılında da Ülkem Kolejinin bahçesine çocuklarımıza ağaç sevgisini aşılayabilmek için, Manisa Tarzanı'nı çocuklarımızla birlikte ağaç dikerken gösteren yeni bir anıt daha yaptık. 

MANİSA TARZANI FİLMİ YABANCI FİLM DALINDA OSCAR'A ADAY OLDU
Manisa Tarzanı üzerine yaptığım araştırma, bizde yaşamının filme alınması isteğini de uyandırdı. Yaptığımız ses ve görüntü kayıtlarını her gözden geçirdiğimizde, Manisa Tarzanı’nın yaşamı mutlaka filme alınmalı diyorduk. Nitekim Film yapımcısı Cengiz Ergun’u aradığımda, anlattıklarımız onun da ilgisini çekti. Çektiğimiz görüntü ve ses kayıtlarını toplayıp, İstanbul’un yolunu tuttum. Anlattıklarımın ilginç bulunduğunu gördükçe, filminin yapılacağına ilişkin umudum güçlenmeye başladı. Tarzan’ı tanıyanlarla yaptığım söyleşileri, çektiğim görüntüleri, derlediğim yaşam öyküsünü İstanbul’da bırakıp Manisa’ya döndüm. Arada bir, Cengiz Ergun’a filme ilişkin gelişme var mı diye soruyor ve kendisine yeni metinler ulaştırıyordum. Sonunda beklediğimiz haber geldi. Yazdıklarımızı ve kaydettiğimiz görüntüleri izleyen Film Yönetmeni Orhan Oğuz ve Senarist Nuray Oğuz, olumlu görüş bildirip, çalışmaya başladılar. Daha sonra ödüller de alan güzel bir senaryo ve güzel bir film çıktı ortaya. Film daha geniş bir bütçe ile çekilebilseydi, tasarladıklarımızın tümü yapılabilseydi, daha güzel bir film olacaktı mutlaka ama istenilen para bulunamadı. İstenilen paranın bulunamaması, filmin istenilen sürede bitirilememesi Senarist Nuray Oğuz’u o kadar üzdü ki, onun sevgi dolu yüreği bu acıya daha fazla dayanamadı. Nuray Oğuz, senaryosunu yazdığı Manisa Tarzanı filmini izleyemeden aramızdan ayrıldı. Şimdi, Manisa Tarzanı’nın ilginç yaşam öyküsünden yeni bir film ve dizi yapılması geçiyor gönlümüzden. Niye olmasın diyorum kendi kendime. Birilerinin “Manisa Tarzanı’nın yaşam öyküsünden dizi yapalım” demesini bekliyoruz. Yardıma hazırız.

YARATTIĞI İMAJ MANİSA TARZANI'NIN İŞİNİ KOLAYLAŞTIRDI
Bir bahçıvan yamağının Manisa Tarzanı olarak ünlenmesi kolay iş değil. Yaptıkları Manisa Tarzanı’nın zeki bir insan olduğunu gösteriyor. Bir bahçıvan yamağının istediği zaman, belediye başkanına, valiye, yaptığı işle ilgili kişi ve kurumlara ulaşmasının kolay olmayacağını biliyor. Bunun için önce, uzun saçları ve siyah şortu ile bir imaj yaratıyor. Yarattığı imajla ilgi çekiyor, ilgi giderek desteğe dönüşüyor. Halkın desteğini alınca da bütün kapılar Manisa Tarzanı’na ardına kadar açılıyor. Topluma hizmet etmeyi düşünenlerin Tarzan’ın yaşamından alacağı derslerin olduğunu düşünüyorum. Dizisi çekilsin deyişim bundan. Hayal ürünü kahramanların gerçek üstü yaşamları yerine gerçek bir yaşam öyküsünün halkın ilgisini de çekeceğini söyleyebiliriz. Dilerim birileri çıkar da Manisa Tarzanı’nın yaşam öyküsünün dizi yapılması için kolları sıvar. Böyle bir girişime Manisalıların ve çevre dostlarının destek vereceğini düşünüyorum. Kendi adıma söylüyorum ben destek vermeye hazırım...

MANİSA TARZANI 5 HAZİRAN 31 MAYIS TARİHLERİ ARASINDAKİ ETKİNLİKLERLE ANILIYOR

Manisa Tarzanı'nın adı ve anısı yaşatılmalı diyerek, 5 Haziran -31 Mayıs tarihleri arasında Manisa Tarzanı Çev Günleri adı altında etkinlikler düzenleniyor. Düzenlenen bu etkinliklerde okunan Manisa Tarzanı'nın Mektubu adlı şiirlimi de paylaşmak isterim.:
 

MANİSA TARZANI'NIN MEKTUBU

Ben Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi
Siz benim 31 Mayıs 1963’de
Öldüğümü sanıyorsunuz değil mi
Oysa ben
Ağacın yeşilinde
Kuşun kanadında

Sipil’in doruğunda
Çocukların yüreğinde yaşıyorum şimdi
Ben Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi
Aranızdayken
Yeşil Manisa’ydı kentimizin adı
Görüyorum ki, beton Manisa olmuş şimdi
Görüyorum ve her gün yeniden ölüyorum
Ben Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi
Sipil’in doruğundan
Ağaçları kestiğinizi
Gediz’i kirlettiğinizi görüyorum
Kirlenen sadece su değil

Hava ve toprak da kirleniyor
Küresel ısınma almış başını gidiyor

Bunları görüyorum
Ve her gün yeniden ölüyorum
Dikilen her yeni ağaçla
Toprağı çatlatan tohumla
Yeşeren yaprakla yeniden diriliyorum
Yeniden açıyorum gözlerimi güneşe
Kesmeyin ağaçları
Her gün yeniden öldürmeyin beni
Ben Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi
Anıtımı yapmışsınız
Barış Alanı’na ağaçların arasına
Anıtımı yapmışsınız
Testimden su dökülür biçimde
Testimden dökülen suyun
Gözlerimden dökülmesini
İstemiyorsanız eğer
Ağaçları kesmeyin ne olur
Ağaçsız çiçeksiz bir dünyada
Yaşamak ölümdür
Ağaçları kesmeyin

Suyu kirletmeyin
Suyu tüketmeyin  ne olur
İşte o zaman ben gerçekten ölürüm
İşte o zaman siz gerçekten ölürsünüz
İşte o zaman dünya yaşanmaz olur.
Ağaçları kesmeyin ne olur
Ağaç dikin çiçek dikin çevrenize
Beni 31 Mayıs’larda anmasınız da olur
Ağaç dikin ne olur
Beni merak etmeyin
Ben Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi
Ağacın yeşilinde
Kuşun kanadında
Çocukların yüreğinde yaşıyorum şimdi
Ben Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi
Ağaç dikin çiçek dikin
Yeşili sevin benim gibi
Ben Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi





 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.