Bugün 10 Kasım, Atatürk’ü anacağız anlamaya çalışacağız.
Atatürk, yaşadığı çağın önüne ışık tutan bir Dünya lideri.
Çağdaşları dahil hiçbir lider, tüm dünyadan Atatürk’ün gördüğü saygı ve sevgiyi görmemiştir.
UNESCO’nun Atatürk’le ilgili bilinen kararın 10 Kasım nedeniyle paylaşmak istiyorum:
UNESCO’nun 27 Kasım 1978 tarihli 152 ülkenin delegesinin olduğu toplantısında Atatürk’ün doğumunun 100. Yılı olan 1981 yılının bütün dünyada “Atatürk Yılı” olarak kutlanması kararlaştırılmıştır. Bu kararda “Bugün UNESCO’nun üzerinde çalıştığı bütün projelerin isim babası Mustafa Kemal’dir” denmekteydi. Bu kararla ilgil görüşmeler yapılırken, İsveç delegesi ayağa kalkıp, “Dünya’da bu kadar devlet adamı var, hepsinin doğum gününü böyle kutlayacak mıyız?” diyerek öneriye karşı çıkar. Rus delegesi hışımla ayağa kalkar, yumruğunu masaya vurur ve şöyle der: “Genç delege arkadaşım hatırlatmak isterim ki ATATÜRK öyle Dünya’daki herhangi bir lider değildir, bırakın onu bir yıl anmayı, bütün ülkelerde her problemimize çare olarak aramalıyız.” Sonrasında bütün delegeler alınan karara imza atarlar. İtiraz eden İsveç delegesi, imzanın atıldığı gün şunları söyler: “Ben Atatürk’ü inceledim, bütün ülkelerin delegelerinden özür diliyor ve ilk imzamı ben atıyorum diyecektir.
**
UNESCO’nun aldığı karar kelimesi kelimesine noktasına virgülüne kadar aynın şöyledir:
“Atatürk kimdir? Atatürk uluslararası anlayış, iş birliği ve barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir devrimci, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, bütün yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayrımı göstermeyen, eşi olmayan devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu.
Evet, UNESCO’nun bu kararı Dünya’nın Atatürk’e bakışının özetidir…
**
Bugün 10 Kasım,
Her yıl olduğu gibi Atatürk'ü anacağız bugün.
“Anmak mı, anlamak mı daha önemli?” diye sorarım kendi kendime. Atatürk her aklıma geldiğinde… Asıl olan anmak değil, anlamaktır bence. Anlayınca daha anlamlı anarız bundan hiç kuşkunuz olmasın...
Her tarafa yazıyorlar "Atam İzindeyiz" diye.
Düşünerek, anlayarak bilerek ve inanarak yazdıklarını hiç sanmıyorum. Öylesine işte anlamadan bilmeden yazıyorlar. İz nedir? İz: "Bir şeyin geçtiği veya önceden bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, emare" şeklinde tanımlanabilir. Ya da "Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti." şeklinde daha kısa bir tanımlama yapılabilir.
"Atatürk'ün İzindeyiz." derseniz 1938'de kalırsınız. Bu kadar basit... Atatürk sizin 1938'de kalmanızı istemezdi, böyle isteseydi hedef olarak, çağdaş uygarlığı göstermezdi. İz biter yol bitmez.
Eğer Atatürk'e inanıyor, yaptıklarını önemsiyor ve seviyorsanız, yapmanız gereken, "Atatük"ün İzindeyiz" demek yerine, "Atatürk'ün yolundayız" demek ve gereğini yapmak olmalıdır. Atatürk'ün gösterdiği yol, bilimin aydınlattığı çağdaş uygarlık yoludur... Atatürkçü olmak, izinde kalmak değil, gösterdiği yolda ilerleyerek çağdaş uygarlığa ulaşıp aşmaktır.
**
Atatürk'ün 57 yıllık yaşamında 3 bin 937 adet kitap okuduğu söyleniyor. "Atatürk'ün izindeyim." diyen sevgili kardeşim sen kaç kitap okudun? Okusaydın, "İzindeyiz" demekle, "Yolundayız"demenin farkını anlardın. Atatürk'ün yolunda olmak, kitap okumaktır. Atatürk'ün yolunda olmak O'nu anlamak için çalışmaktır. İnsanlarımızın çoğu kitap okumuyor. Kitap okumadan, Atatürk'ü anlayamaz, sadece anmakla yetiniriz. Kitap okumadan, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşıp, aşamayacağımızı anlayın artık.
Atatürk askerdir. Atatürk komutandır. Atatürk bilim insanıdır. Atatürk devlet adamıdır. Atatürk başöğretmendir. Atatürk kooperatifçidir. Atatürk yazardır. Atatürk dünya lideridir. Atatürk ne aldanmıştır ne de aldatmıştır. Aldansa ya da aldatsaydı milleti yapına alamazdı Türkiye Cumhuriyeti’ni kuramazdı. Dünya lideri olamazdı. Adı ve anısı yaşatılmazdı. Ben Atatürk’e inanıyorum. Atatürk: “Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.” Ben Atatürk’e inanıyorum. Türk halkı Atatürk’ün gösterdiği yoldan giderek çağdaş çağdaş uygarlık düzeyine ulaşıp aşacaktır. Ben Atatürk’e inanıyorum. Atatürk: “Ey millet! İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat medeniyet tarikatıdır."
Işıklar içinde kal Atam. Türk milleti gösterdiğin yoldan ayrılmayacak, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır.