49 yıldır kooperatifçilik yapıyorum. Yaşadığım sürece de yapmak istiyorum.1975 yılında kendi köyümde ilk kooperatifin kurulmasına öncülük ederek kooperatifçiliğe başladım. Kooperatifçiliği seçişimin nedeni, bu yolla üretici köylülere, ülkeme hizmet edebileceğimi düşünmemdir. Ülkemizde kooperatifçiliğin altın dönemini Atatürk’le yaşadığını, kooperatifçiliğin temellerinin Atatürk tarafından atıldığını biliyorum. Atatürk’e duyduğum hayranlık da kooperatifçiliği seçmemde etkili oldu.
ATATÜRK’ÜN DÜŞÜNCELERİ YOLUMU AYDINLATTI
Atatürk ve kooperatifçilik üzerine araştırmalar yaptım, yazılar yazdım, konuşmalar yaptım. Atatürk’ün düşünceleri her zaman yolumu aydınlattı. “Kanaatim odur ki, muhakkak suretle birleşmede kuvvet vardır. Kooperatif yapmak, maddi ve manevi kuvvetleri, zekâ ve maharetleri birleştirmek demektir.” Diyordu Atatürk 1 Şubat 1931 tarihinde İzmir Ticaret Odasında yaptığı konuşmada.
***
1975 yılında Köy-Koop. Merkez Birliğinde çalışmaya başladım. Bu dönemde, başarılı kooperatifçilerle tanışma konuşma ve ülkemizdeki kooperatif uygulamalarını yakından görme olanağı buldum. 1977 yılında Köy-Koop. Manisa Birlik Başkanlığına seçildim. Aynı dönemde Tariş’te Bakanlık Murakıplığı görevini de yüklendim.
***
Köy-Koop. Manisa Birliği Başkanlığı yaptığım dönemde, Köy-Koop. Manisa Birliği abartmadan söylüyorum, altın dönemini yaşamıştır. Köylülerimizi emsallerinin yarı fiyatına traktör veriyorduk. Köylerde, zeytin salamura ve zeytinyağı çıkarma tesislerimiz vardı. Salça Fabrikası sahibi olan, halı dokuyup pazarlayan kooperatiflerimiz vardı. Manisa’nın içinde, temel tüketim maddelerini öncelikle köylü ürünlerini pazarlayan büyük bir satış mağazamız vardı. 12 Eylül bütün demokratik kuruluşların olduğu gibi kooperatiflerin üzerinden de silindir gibi geçti.
***
1987 yılında Konut Kooperatifçiliğine başladım. Kırsal Kooperatifçilikte olduğu gibi, konut kooperatifçiliğinde de başkanlığım döneminde adeta destan yazdık. Manisa’nın batısında sonradan adı Güzelyurt Mahallesi olan yerleşim yeriyle batıya çağdaş bir kapı araladık. Konut Kooperatifçiliğinin bayrağını doruklarda dalgalandırdık. Manisa’nın en güzel biçimde planlanmış yerleşimi Güzelyurt Mahallesidir. İmar Planını ve araziye uygulanmasını Manisa Birlik olarak biz yaptık. Ada bazında yapılaşmayı Manisa gündemine taşıdık. Ağaçları anıtları, geniş yolları ve sosyal donatılarıyla örnek bir kent parçası oluşturduk.
YENİ PROJELERİN HAZIRLIKLARINI YAPIYORUZ
Şimdi de Obasya Turizm Geliştirme Kooperatifinin Kuruluşundan bu yana başkanlığını yapıyorum. Obasya adı altında sürdürdüğümüz çalışma, sadece Manisa için değil, sadece bölgemiz için değil ülkemiz için ilgi çeken beğenilen örnek bir çalışma olarak görülmeye başlandı. 5 proje hazırladık 5’i de kabul edildi. Altıncı projemizi de hazırlayıp ilgililere sunduk. Kabul edilirse hemen çalışmalara başlayacağız. Manisa için düşündüğümüz projeye dönüştürülebilecek düşüncelerimiz var. Dur durak bilmeden çalışıyoruz. Çünkü yapacak çok işimiz var ve daha da olacak biliyoruz. Yeni projelerin hazırlıklarını yapıyoruz. Şunu açık ve net olarak söyleyebilirim. İsteyince, inanınca, çalışınca ve güven verince oluyor.
***
Atatürk’ün dediği gibi, menfaatlerinin haleldar olacağını düşünenlerden bize karşı çıkanlar eleştirenler oluyor. Bunu doğal karşılıyoruz. Biz işimize bakıyoruz. Bize güvenen arkadaşlarımızla birlikte oluyoruz. Güzel projeler hazırlamak için başarılı ekipler oluşturuyoruz. Birçok başarılı bilgili deneyimli kişinin yolları bizim yolumuzla kesişiyor. Neden bilmem proje yapmak isteyenlerle proje hazırlayanların yolları her zaman kesişiyor mutlaka. Obasya olarak kabul edilen hibe almaya hak kazanan 5 projemizin 5’ini de farklı kişilerle yaptık. Projelerin ortak yönü Başkanlığını yaptığım Obasya Turizm Geliştirme Kooperatifi için yapılmış olmasıydı.
KOOPERATİFLERİN YÖNETİMSİZ KALMASINA GÖNLÜM RAZI OLMUYOR
Bu yazımı okuyanların içinde “yine kendini övüyor.” diyenlerin olacağını biliyorum. Desinler, bizim toplum biraz unutkan ve biraz da teşekkür özürlü bir toplum. Ancak teşekkür edenler, yapılanların değerini bilenler yok değil, bunlar bize yetiyor. Şimdi bilmeyenler sonradan öğrenip teşekkür ediyor. Yeterli desteği alamadığım haksız eleştirilere uğradığım dönemler olmuyor değil, kooperatifçilik için, başlattığım işi yarım bırakmamak için sağlığımı tehlikeye atma, sevdiklerimi ihmal etme gibi durumlara da düştüğüm çok oluyor… Ancak, kooperatiflerin başarısız olmasına yönetimsiz kalmasına gönlüm razı olmuyor…
ORTAĞI OLMAYAN KOOPERATİF OLMAZ
Ben ne yaptımsa, kooperatiflerle yaptım. Kooperatif ancak ortaklarıyla oluyor. Ortağı olmayan kooperatif olmaz. Haktanır bilinçli ortaklarım çevremdeki arkadaşlarım, yaptıklarımızın doğruluğunu görüp bize destek olan kurum ve kuruluşların değerli yöneticileri olmasaydı bu başarıları sağlayamazdık biliyorum. Bana yapılan övgüleri ve teşekkürleri aynen birlikte çalıştığım arkadaşlarıma aktarıyorum. Biz destanları birlikte yazdık. Başarılara birlikte imza attık. Her dönemde içinde olduğumuz her yerde kooperatifçiliğe altın dönemini yaşattık. Bilinsin unutulmasın diye yazdım bunları.
KENTİN YÖNETİCİLERİ KOOPERATİFLERE DESTEK OLMALI
Bize dur durak yok. Çünkü işimiz çok. Evde kapanmıyoruz. Kurallara uyarak işimizin başında duruyoruz çalışmaya devam ediyoruz. Bunu önce kooperatif ortakları ve bu kentin yöneticileri görmeli ve bilmeli, bu önemli konuyu önemsemeli. Bu kentin yöneticileri Atatürk gibi kooperatiflere destek olmalı. Kooperatifçiliğin önünü açmalı. Bıkmadan usanmadan yazarak konuşarak derdimizi anlatmaya çalışmalıyız. Yaşadığım tüm zorluklara karşın, kooperatifçiliği ülkem için önemsiyorum, yeniden dünyaya gelsem yine kooperatifçi olmak isterdim.
ZORU BAŞARMAK ZORUNDAYIZ
Kooperatiflerin başarısı için, bilgili birikimli yöneticilerin yanında, kooperatifçiliği öğrenen, ben yerine biz diyebilen, tartışarak karar üretip, tartışmasız uyan ortaklara ihtiyaç var. Yöneticinin bilgili birikimli olması yetmiyor. Yanında bilgili birikimli güvendiği arkadaşlarının olması gerekir. Zoru başarmak zorundayız. Kolay işler bana göre değil. Gelecek projeleri hazırlamalıyız. Tüm zamanımı günlük işlere ayırmak beni mutlu etmiyor. Ben ne geçmişe takılıp kalırım ne zamanınım tümünü günlük sorunların çözümüne ayırırım. Ben geleceği planlamak varsa varım. Gelin hep birlikte geleceğimiz için yeni projeler yapalım. Her zaman söylüyorum her iyi proje kendi ekonomik ve toplumsal kaynağını yaratır…