Kurban olayım, söyleyin eski bayramların tadı kaldı mı? Bayram denilince akılımıza tatilden başka bir şey gelmiyor. Tatilleri sevmiyorum deyince de birçok kişinin tepkisini alıyorum. İnsanın düzeni bozuluyor. İşler yarım kalıyor. Parası olanlar, gezilere çıkıyor. Sokaklar boşalıyor. Kapılarımız bayram ziyaretine gelenler tarafından çalınmıyor. Kurban kavurması yapılmıyor. Kurban etleri dağıtılmıyor. Nüfusumuz artarken, kurban kesenlerin sayısı giderek azalıyor. Büyük çoğunluğun kurban kesecek parası yok. Kırmızı et alamaz olduk. Beyaz ete geçtik. Tavuk yüreği aldım geçen gün size de tavsiye ederim. Kilosu elli lira. Kavurmasını yapın, sulu yemeğini yapın. Et niyetine yemeğinize koyun, protein ihtiyacınızı karşılayın. Tavuk ciğeri de ucuz. Birde ayak paça var yüz lira verip alıyorsunuz. Paça çorbası çok güzel oluyor. İnsanlar sıkışınca yeni seçenekler buluyor.
***
Bayramların hiç tadı kalmadı nerede o eski bayramlar diye başlardım yazıma her bayram öncesinde. Oysa değişen bayram değil, değişen insandır. İnsanın değişmesinin nedeni de, önce sanayileşmeydi şimdi de bilişim teknolojisi. İnsanın bazen “kahrolsun teknoloji” demek geliyor içinden. Akıllı telefonları biz mi kullanıyoruz, yoksa telefonlar mı bizi kullanıyor bilemiyorum. Telefon mesajıyla bayram kutlaması olur mu Allah aşkına söyleyin. Telefonunuz dıt dıt dıt ötüyor sürekli ardı ardına mesajlar geliyor. Okuyorsunuz hepsi de bayram mesajı “bayramınız mübarek olsun” Çoğunun kimden geldiği de beli değil. Telefon numarası var sadece her telefon numarasının da kimin olduğunu nereden bileceksiniz ki? El sıkmak, kucaklaşmak, dokunmak, diz dize oturup, göz göze gelmek, yüz yüze konuşmak yok olup gidiyor. “size telefonunuz kadar, bilgisayarınızın tuşları kadar uzağız” diyorlar. Telefonda gelen sadece bir ses, hoş şimdi görüntüde geliyor ama insanın duygusu sıcaklığı gelmiyor.
HEY GİDİ BAYRAMLAR HEY…
Değişen bayramlar değil, değişen insan. Keşke, insanlar kalabalıklar içinde yalnızlığı yaşamasaydı. Keşke, büyüyen kentlerle birlikte yalnızlıklar da büyümeseydi. Büyüyen kentler ve gelişen teknoloji, yalnızlıkları da büyütüyor sürekli olarak. Bayramda kentin sokaklarına bakın, boşalıveriyor bir anda. Bayram sabahı bayramlaşma nasıl olacak peki? Nasıl olsun, SMS’le olacak doğal olarak. Bayramların tümüne SMS bayramı deyip geçelim. Öyle olmadı mı? Bayramlar mı sadece, her şey SMS’le yapılıyor. Doğum günlerinde de hediye yerine kontör gönderilecek artık. Hani küçük altın takardık ya, şimdi kontör göndereceğiz gelinle damada… Hey gidi bayramlar hey…
***
Bir Amerikalı, bir Fransız ve bir Türk, bizim Temel Amerika’da bir gökdelen inşaatında birlikte çalışıyorlarmış. Gökdelenin, ellinci katında çalıştıklarından, yemek paydosunda, aşağı inmezler, evden getirdikleri yemeklerini yerlermiş. Amerikalı azık torbasını açtığında, içinden sosisli sandviç, Fransız açtığında, peynirli sandviç, Temel açtığında da, hamsili sandviç çıkarmış hep. Günlerce aylarca hiç değişmemiş menü. Bir gün yine sosisli sandviç çıkınca azık torbasından kafası atmış Amerikalının “Yarın da aynı şey olursa aşağıya atlayıp intihar edeceğim” demiş. Fransız “Bende peynirli sandviç çıkarsa intihar edeceğim” deyince, Temel de söylemiş aynısını “Hamsili sandviç olursa bende öldüreceğim kendimi” Ertesi günü aynı şeyler çıkmış torbadan, eşlerine bir not bırakıp intihar etmişler üçü de. Cenaze törenleri birlikte yapılmış. Amerikalının ve Fransız’ın eşleri iki gözleri iki çeşme ağlıyorlarmış. “Biz onların hazırladıklarımızı sevmediklerini bilseydik, başka yemekler hazırlamaz mıydık hiç” diyorlarmış. Temel’in karısı Fadime, sessiz duruyormuş kıyıda. “sen ne diyorsun” diye sormuşlar ona da. “Ne diyeyim ki” demiş Fadime “ Ne diyeyim ki, her gün torbasını kendisi hazırlardı.”
DEĞİŞEN BAYRAM DEĞİL, DEĞİŞEN İNSAN
Evet, biz yalnızlığımızı kendimiz hazırladık. Büyüttüğümüz kentler, geliştirdiğimiz teknoloji bizi yalnızlaştırdı. Bayramların bu nedenle tadı kalmadı. Değişen bayram değil, değişen insan. Siz yine de dostlarınızı ziyaret edin. Bayramlarını ellerini sıkarak öperek kutlayın. Seçim sonuçlarını değerlendirin. Kaybedenler neden kaybettik sorusuna yanıt arasınlar. Kazananlar bundan sonra kaybetmemek için ne yapacaklarını düşünsünler projeler yapsınlar, hangi projede kimden destek alacaklarını planlasınlar. Boş durmasınlar bence. Ben bayramda bilgisayarımı yanıma alıp çalışacağım. Kentlerden köylere göç konusunda başlattığım çalışmayı sürdüreceğim. Sonra, ilgili bakanlıklara, milletvekillerine ulaştırmaya çalışacağım. Belediye Başkanlarımıza, Türkiye Belediyeler Birliğine göndereceğim. Televizyonlara gazetelere ulaşmaya günden oluşturmaya çalışacağım. Bende bayram tatilini böyle çalışarak geçireceğim.
Bayramınız kutlu olsun…