Mustafa PALA
Köşe Yazarı
Mustafa PALA
 

MANİSA’DA TURİZM

Manisa’da ve İzmir’de turizmin gelişmesi için, birbirine çok yakın bu iki kenti bir kent gibi düşünmek gerekir. Ülkemizde, bir birine bu kadar yakın yarım saat içinde ulaşılabilen başka kentler yoktur. Manisa ve İzmir arasında doğal güzelliklerin bulunduğu bir büyük kentin iki parçası gibidir. Manisa sanayide ve tarımda gelişmiş olmasına karşın turizmde yeterli gelişmeyi sağlayamamıştır. Manisa’nın tarihi, kültürel ve mitolojik zenginlikleri vardır. Spil dağı florası ve faunası açısından iç ve dış turizm için yeterince değerlendiremediğimiz bir zenginliğimizdir.  Manisa olarak yeterince değerlendiremediğimiz ve duyuramadığımız İncil’de adı geçen üç kilise Manisa il sınırları içindedir. *** Manisa’da turizme gösterilen ilginin her Vali değişiminde değiştiğini gözlüyorum yıllardır. Bir bakıyorsunuz turizm çalışmaları ön sıraya alınmış, çalışma takımları oluşturuluyor, çalıştaylar yapılıyor, bir bakıyorsunuz unutulup gidiyor, turizmi hatırlayan bile olmuyor. Turizme elbet yöneticilerin büyük katkısı olacaktır ancak gündemde tutması ve bu konuda çalışması gerekenler bu kentin sıkça değişen valileri değil, belediyeleri, kent halkı ve ilgili STK’lar olmalıdır. Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinde Turizmin gelişmesi için çalışmalar yapacak düşünceler ve projeler üretecek, kaynak araştırmaları yapacak, ilgili bilgili kadrolardan oluşturulan birimler kurulmalıdır. Üniversite, Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Belediyelerde oluşturulacak birimlerin ortaklaşa çalışmaları sürdürülebilir duruma getirilmelidir. Sayın Halil İbrahim Daşöz’ün kentimizde valilik yaptığı yıllarda başlatılan çalışmalar ne yazık ki Sayın Daşöz kentimizden ayrılınca sürdürülemedi ve unutulup gitti. Çok iyi çalışan hemen hemen ayda iki üç kez toplanan raporlar hazırlayan, konuları gündeme taşıyan benimde içinde olmaktan mutluluk duyduğum bir çalışma takımımız vardı. Takımın sekretaryasını İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yürütüyordu.  İSTERSEK TURİZMİ GELİŞTİREBİLİRİZ Tarımın ve sanayinin örnek biçimde geliştiği ilimizde istersek turizmi de geliştirebiliriz. İnanın çok güzel avantajlarımız var, bunları şöyle sıralayabilirim: Manisa’nın çok önemli doğal, tarihi, kültürel ve beşeri zenginliklere sahip olması. Bölgenin tek  “Şehzadeler Şehri” olması. Türkiye ve dünya çapında ilklere ve enlere sahip olması. İzmir, Efes, Bergama, Kuşadası, Pamukkale gibi turizm destinasyonlarına yakınlığı. Önemli ulaşım koridorlarının güzergâhında olması, gelişmiş ulaşım altyapısı. Çandarlı Limanı, hızlı tren vb. projelerin güzergahında, yakınında olması, Hava alanı, liman ve denize yakınlığı, İklim ve ekoloji avantajı, flora-fauna zenginliği, üzüm, zeytin, kiraz vb. üretimindeki lider konumu, Kendi bünyesinde ve yakınında gelişmiş sağlık kuruluşlarının varlığı.  Kendi bünyesinde ve yakınında çok sayıda üniversitenin bulunması, Yetiştirmiş olduğu meşhur insanlar. Sahip olduğu marka şirketler.  Avrupa’nın En İyi Yatırım Kenti Seçilmiş Olması. Çok gelişmiş ve örnek bir OSB’ye sahip olması. Özgüveni yüksek, girişimci, yeniliklere açık ve misafirperver insan yapısı, Sosyal ve kültürel yönden zengin toplumsal yapısı. Emniyet ve asayiş yönünden huzurlu bir İl olması, Kültür ve Turizm Bakanlığınca “Marka Kent” ilan edilmesi, Bu saydıklarımın önemli avantajlarımız olduğunu düşünüyorum. TANITIM YETERSİZLİĞİ Avantajlarımız yanında dezavantajlarımız da yok değil:  “Tarım“ ve “Sanayi“ sektörünün öncelikli durumu nedeniyle turizme odaklanmama. İlginin İzmir ve diğer cazibe merkezlerine yönelik olması, buna bağlı olarak içe dönük turizm algısının zayıflığı. Turizm altyapısının gelişememişliği (müze, sanat galerisi, el sanatları, hediyelik eşya sektörünün yetersiz olması. Üniversite öğrencilerini şehirle ilişkilerinin zayıflığı. İl merkezi ile ilçeler arasındaki ilişkilerin az olması.  İl’in “Turizm İli” imajının olmayışı. Yurt içi ve yurt dışı hemşehri dernekleri ile ilişkilerin zayıflığı. Tanıtım yetersizliği. PROJELERİMİZ KABUL EDİLDİ İnanırsak, İstersek ve Çalışırsak Başarı Bizimle Olur. İnandık, istedik, örgütlendik, Obasya Turizm Geliştirme Kooperatifini kurduk. Yuntdağı’nda ülkemizde hatta dünyada bir başka örneği olmayan Obasya Kırsal Konaklama tesisini kurduk. Tesisin kurulmasında kullanmak amacıyla hibe desteklerinden yararlanmak için farklı ardı ardına için, beş proje hazırladık. Hazırladığımız projelerin tümüne Manisa Ticaret ve Sanayi Odası destek verdi. Bazı projelerde üniversitelerimizin ve belediyelerimizin de desteğini aldık. Projelerimiz kabul edildi ve Ülkemizde üst üste beş projesi kabul edilen bir Turizm Kooperatifi olarak Türkiye rekoru kırmış olduk. Destek verildiği, desteğin bizden esirgendiği dönemler oldu. Projeler hazırlamaya ve uygulamaya, kentimizde turizmi geliştirmeye gönüllü kişiler olarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Destek verenlere yürekten teşekkür ediyorum.   *** Yıllardır çağrılı olarak ülkemizin büyük kentlerine gidip, turizm kooperatifçiliğini ve Obasya Kırsal Konaklama Tesislerimizi anlatıyorum. Geçtiğimiz yıl içinde Gaziantep’e gitme olanağı bulduğum. Gaziantep’te düzenlenen, Kırsal Turizmin Gelişmesinde örnek bir uygulama olarak Obasya Kırsal Konaklama tesisimizi ve yaptığımız çalışmaları anlatım. Gaziantep’te 27 adet müze bulunduğunu gördüm müzelerin tümünü gezmem benim tam bir günümü aldı. Gezerken hep niye benzerleri Manisa’da olmasın diye düşünüp durdum. Niye olmasın, değim gibi, inanırsak, birlikte çalışırsak Manisa’mızda da olur…        
Ekleme Tarihi: 24 Ocak 2024 - Çarşamba
Mustafa PALA

MANİSA’DA TURİZM

Manisa’da ve İzmir’de turizmin gelişmesi için, birbirine çok yakın bu iki kenti bir kent gibi düşünmek gerekir. Ülkemizde, bir birine bu kadar yakın yarım saat içinde ulaşılabilen başka kentler yoktur. Manisa ve İzmir arasında doğal güzelliklerin bulunduğu bir büyük kentin iki parçası gibidir. Manisa sanayide ve tarımda gelişmiş olmasına karşın turizmde yeterli gelişmeyi sağlayamamıştır. Manisa’nın tarihi, kültürel ve mitolojik zenginlikleri vardır. Spil dağı florası ve faunası açısından iç ve dış turizm için yeterince değerlendiremediğimiz bir zenginliğimizdir.  Manisa olarak yeterince değerlendiremediğimiz ve duyuramadığımız İncil’de adı geçen üç kilise Manisa il sınırları içindedir.

***

Manisa’da turizme gösterilen ilginin her Vali değişiminde değiştiğini gözlüyorum yıllardır. Bir bakıyorsunuz turizm çalışmaları ön sıraya alınmış, çalışma takımları oluşturuluyor, çalıştaylar yapılıyor, bir bakıyorsunuz unutulup gidiyor, turizmi hatırlayan bile olmuyor. Turizme elbet yöneticilerin büyük katkısı olacaktır ancak gündemde tutması ve bu konuda çalışması gerekenler bu kentin sıkça değişen valileri değil, belediyeleri, kent halkı ve ilgili STK’lar olmalıdır. Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinde Turizmin gelişmesi için çalışmalar yapacak düşünceler ve projeler üretecek, kaynak araştırmaları yapacak, ilgili bilgili kadrolardan oluşturulan birimler kurulmalıdır. Üniversite, Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Belediyelerde oluşturulacak birimlerin ortaklaşa çalışmaları sürdürülebilir duruma getirilmelidir. Sayın Halil İbrahim Daşöz’ün kentimizde valilik yaptığı yıllarda başlatılan çalışmalar ne yazık ki Sayın Daşöz kentimizden ayrılınca sürdürülemedi ve unutulup gitti. Çok iyi çalışan hemen hemen ayda iki üç kez toplanan raporlar hazırlayan, konuları gündeme taşıyan benimde içinde olmaktan mutluluk duyduğum bir çalışma takımımız vardı. Takımın sekretaryasını İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yürütüyordu. 

İSTERSEK TURİZMİ GELİŞTİREBİLİRİZ

Tarımın ve sanayinin örnek biçimde geliştiği ilimizde istersek turizmi de geliştirebiliriz. İnanın çok güzel avantajlarımız var, bunları şöyle sıralayabilirim: Manisa’nın çok önemli doğal, tarihi, kültürel ve beşeri zenginliklere sahip olması. Bölgenin tek  “Şehzadeler Şehri” olması. Türkiye ve dünya çapında ilklere ve enlere sahip olması. İzmir, Efes, Bergama, Kuşadası, Pamukkale gibi turizm destinasyonlarına yakınlığı. Önemli ulaşım koridorlarının güzergâhında olması, gelişmiş ulaşım altyapısı. Çandarlı Limanı, hızlı tren vb. projelerin güzergahında, yakınında olması, Hava alanı, liman ve denize yakınlığı, İklim ve ekoloji avantajı, flora-fauna zenginliği, üzüm, zeytin, kiraz vb. üretimindeki lider konumu, Kendi bünyesinde ve yakınında gelişmiş sağlık kuruluşlarının varlığı.  Kendi bünyesinde ve yakınında çok sayıda üniversitenin bulunması, Yetiştirmiş olduğu meşhur insanlar. Sahip olduğu marka şirketler.  Avrupa’nın En İyi Yatırım Kenti Seçilmiş Olması. Çok gelişmiş ve örnek bir OSB’ye sahip olması. Özgüveni yüksek, girişimci, yeniliklere açık ve misafirperver insan yapısı, Sosyal ve kültürel yönden zengin toplumsal yapısı. Emniyet ve asayiş yönünden huzurlu bir İl olması, Kültür ve Turizm Bakanlığınca “Marka Kent” ilan edilmesi, Bu saydıklarımın önemli avantajlarımız olduğunu düşünüyorum.

TANITIM YETERSİZLİĞİ

Avantajlarımız yanında dezavantajlarımız da yok değil:  “Tarım“ ve “Sanayi“ sektörünün öncelikli durumu nedeniyle turizme odaklanmama. İlginin İzmir ve diğer cazibe merkezlerine yönelik olması, buna bağlı olarak içe dönük turizm algısının zayıflığı. Turizm altyapısının gelişememişliği (müze, sanat galerisi, el sanatları, hediyelik eşya sektörünün yetersiz olması. Üniversite öğrencilerini şehirle ilişkilerinin zayıflığı. İl merkezi ile ilçeler arasındaki ilişkilerin az olması.  İl’in “Turizm İli” imajının olmayışı. Yurt içi ve yurt dışı hemşehri dernekleri ile ilişkilerin zayıflığı. Tanıtım yetersizliği.

PROJELERİMİZ KABUL EDİLDİ

İnanırsak, İstersek ve Çalışırsak Başarı Bizimle Olur. İnandık, istedik, örgütlendik, Obasya Turizm Geliştirme Kooperatifini kurduk. Yuntdağı’nda ülkemizde hatta dünyada bir başka örneği olmayan Obasya Kırsal Konaklama tesisini kurduk. Tesisin kurulmasında kullanmak amacıyla hibe desteklerinden yararlanmak için farklı ardı ardına için, beş proje hazırladık. Hazırladığımız projelerin tümüne Manisa Ticaret ve Sanayi Odası destek verdi. Bazı projelerde üniversitelerimizin ve belediyelerimizin de desteğini aldık. Projelerimiz kabul edildi ve Ülkemizde üst üste beş projesi kabul edilen bir Turizm Kooperatifi olarak Türkiye rekoru kırmış olduk. Destek verildiği, desteğin bizden esirgendiği dönemler oldu. Projeler hazırlamaya ve uygulamaya, kentimizde turizmi geliştirmeye gönüllü kişiler olarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Destek verenlere yürekten teşekkür ediyorum.
 

***

Yıllardır çağrılı olarak ülkemizin büyük kentlerine gidip, turizm kooperatifçiliğini ve Obasya Kırsal Konaklama Tesislerimizi anlatıyorum. Geçtiğimiz yıl içinde Gaziantep’e gitme olanağı bulduğum. Gaziantep’te düzenlenen, Kırsal Turizmin Gelişmesinde örnek bir uygulama olarak Obasya Kırsal Konaklama tesisimizi ve yaptığımız çalışmaları anlatım. Gaziantep’te 27 adet müze bulunduğunu gördüm müzelerin tümünü gezmem benim tam bir günümü aldı. Gezerken hep niye benzerleri Manisa’da olmasın diye düşünüp durdum. Niye olmasın, değim gibi, inanırsak, birlikte çalışırsak Manisa’mızda da olur…

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.