Mustafa PALA
Köşe Yazarı
Mustafa PALA
 

PAYLAŞIMLAR

Eskiden dizdize oturur, gözgöze gelir, keyifli sohbetler yapardık. Eski dostluklar yok oldu şimdi. Facebook vazgeçilmezlerimden birisi haline geldi. Yazdıklarımı ve çektiğim fotoğrafları paylaşıyorum facebook sayfamda. En çok beğenilen ve paylaşılan yazıların çok kısa olanlar olduğunu görüyorum. Bir iki cümlelik yazılar okunuyor ama uzun yazılar pek okunmuyor. Bunu beğenenlerin sayısından anlıyorum. OKUMAYAN BİR TOPLUM HALİNE GELDİK Kitap, gazete, dergi okuyanların sayısı giderek azalıyor. İnsanlar yoğun bir koşuşturmanın içindeler; ne kendilerine ne de arkadaşlarına zaman ayırıyorlar. Fazla düşünmek kafayı yormak istemiyorlar. Zamanı olanlar televizyon başında içi boş evlilik proğramlarını izliyorlar. Aslında İzlemiyorlar bakıyorlar. İzlemek anlamaya yorumlamaya özümsemeye çalışmaktır. İnsanlar sadece bakıyorlar. İnsanlar beyinlerini daha az kullanmaya başladılar. Hızlanan beyinleri değil bedenleri insanların. Birşey üretmeden hazır şablonları kullanıyorlar. İnsanlar insanlıktan uzaklaşıp makineleşiyorlar. İNSANLAR SADECE RESİMLERE YADA BİR İKİ SATIRLIK YAZILARA BAKIYORLAR Paylaştıklarım içinde kısa olanlar beğiniliyor dedim ya, işte o beğeneilenlerden birkaçını burada paylaşmak istiyorum sizlerle: Bir kazandıklarınıza birde kaybettiklerinize bakın. Kazandıklarınız kaybettiklerimizden daha değerliyse mutlu olabilirsiniz. Kazandığınız sadece paraysa ne siz mutlu olursunuz ne de o parayı bıraktıklarınız. Kazanmak denilince insanların aklına sadece para geliyorsa, insanlığımızı kaybediyoruz demektir. İnsanı yücelten değerler olmalı kazandıklarımız. İnsanı yücelten evrensel değerler olmalı... Bir başka paylaşımım da şiir değilse de şiir gibiydi, şiirimsiydi. Kimimiz fakir kimimiz zengin değildik Hepimiz fakirdik Hepimiz yamalı giyerdik Birbirimizi severdik Ne bulursak onu yerdik  Paramız pulumuz yoktu Mutluyduk Şimdi yamalı giymiyoruz Kimimiz zengin kimimiz fakiriz Ne zenginimiz mutlu ne fakirimiz... Çok beğeni alan bir başka paylaşılıl da aynen şöyle: CANINDAN ÇOK SEVDİĞİ  CAN DOSTLARI OLMALI İNSANIN ULAŞMAK İÇİN ÇALIŞTIĞI UMUTLARI VE ANLAMLI BİR HAYATI OLMALI İNSAN SADECE KENDİ İÇİN DEĞİL HATTA SADECE KENDİ AİLESİ İÇİN DEĞİL İNSANLIK İÇİN ÇALIŞMALI SEVGİYİ VE BİLGİYİ PAYLAŞMALI PAYLAŞILDIKÇA BÜYÜYEN SEVGİYLE BİRLİKTE KENDİSİ DE BÜYÜMELİ SARAYLARDA DEĞİL GÖNÜLLERDE TAHTI OLMALI.. İnsanın yaşı yetmişi aşınca yaş takıntısı  mı başlıyor bilemiyorum. Bu aralar yaş konusunu fazla konuşuyorum. Yaşla ilgili paylaşımlar yapıyorum: İŞİN BİTERSE İŞİN BİTER Yaşın kaç olursa olsun. Mutlaka bir işin olsun. İşin biterse işin biter.  Akşam yatarken yapacaklarını düşünerek yat ki, yataktan dinç kalkasın. Unumu eledim , eleğimi duvara astım deme sakın. Bırak umutların diri kalsın.  İnsanı ayakta tutan yaşama gücü veren anıları değil umutlarıdır bilesin... Hayal kurmayı, hayelleri projeye dönüştürmeyi, kaynak bulup gerçekleştirmeyi çok seviyorum. Aşağıdaki cümleyi de bu nedenle paylaştım: Hayatta olmaz denileni oldurmaktan, Bitmez denileni bitirmekten daha keyifli ne olabiliir ki... Ben yaşamaktan keyif alan bir insanım. İşimin bitince işimin biteceğini biliyorum. Yetmiş yaşını aştım ama aktif çalışmaya devam ediyorum.  Hergün yenibirşeyler öğreniyorum, Teknolojiden uzak durmuyorum. Akıllı telefonları, sosyal medyayı seviyorum. Geçmişe özlem duymak yerine, gelecek güzel günlerin düşünü kuruyorum. Her yaşın ayrı bir güzelliği var bunu biliyorum ve güzellikleri yaşamaya çalışıyorum. Yüreğiniz atıyorsa değmeyin keyfinize. Spor yaparak kaslarınızı çalıştırdğınız, geliştirdiğiniz  gibi, okuyarak beyninizi de çalıştırın ve geliştirin. Çalışmaya devam edin.
Ekleme Tarihi: 07 Şubat 2016 - Pazar
Mustafa PALA

PAYLAŞIMLAR

Eskiden dizdize oturur, gözgöze gelir, keyifli sohbetler yapardık. Eski dostluklar yok oldu şimdi. Facebook vazgeçilmezlerimden birisi haline geldi. Yazdıklarımı ve çektiğim fotoğrafları paylaşıyorum facebook sayfamda. En çok beğenilen ve paylaşılan yazıların çok kısa olanlar olduğunu görüyorum. Bir iki cümlelik yazılar okunuyor ama uzun yazılar pek okunmuyor. Bunu beğenenlerin sayısından anlıyorum.

OKUMAYAN BİR TOPLUM HALİNE GELDİK

Kitap, gazete, dergi okuyanların sayısı giderek azalıyor. İnsanlar yoğun bir koşuşturmanın içindeler; ne kendilerine ne de arkadaşlarına zaman ayırıyorlar. Fazla düşünmek kafayı yormak istemiyorlar. Zamanı olanlar televizyon başında içi boş evlilik proğramlarını izliyorlar. Aslında İzlemiyorlar bakıyorlar. İzlemek anlamaya yorumlamaya özümsemeye çalışmaktır. İnsanlar sadece bakıyorlar. İnsanlar beyinlerini daha az kullanmaya başladılar. Hızlanan beyinleri değil bedenleri insanların. Birşey üretmeden hazır şablonları kullanıyorlar. İnsanlar insanlıktan uzaklaşıp makineleşiyorlar.

İNSANLAR SADECE RESİMLERE YADA BİR İKİ SATIRLIK YAZILARA BAKIYORLAR

Paylaştıklarım içinde kısa olanlar beğiniliyor dedim ya, işte o beğeneilenlerden birkaçını burada paylaşmak istiyorum sizlerle:

Bir kazandıklarınıza birde kaybettiklerinize bakın. Kazandıklarınız kaybettiklerimizden daha değerliyse mutlu olabilirsiniz. Kazandığınız sadece paraysa ne siz mutlu olursunuz ne de o parayı bıraktıklarınız. Kazanmak denilince insanların aklına sadece para geliyorsa, insanlığımızı kaybediyoruz demektir. İnsanı yücelten değerler olmalı kazandıklarımız. İnsanı yücelten evrensel değerler olmalı...

Bir başka paylaşımım da şiir değilse de şiir gibiydi, şiirimsiydi.

Kimimiz fakir kimimiz zengin değildik
Hepimiz fakirdik
Hepimiz yamalı giyerdik
Birbirimizi severdik
Ne bulursak onu yerdik
 
Paramız pulumuz yoktu
Mutluyduk
Şimdi yamalı giymiyoruz
Kimimiz zengin kimimiz fakiriz
Ne zenginimiz mutlu ne fakirimiz...

Çok beğeni alan bir başka paylaşılıl da aynen şöyle:

CANINDAN ÇOK SEVDİĞİ 
CAN DOSTLARI OLMALI İNSANIN
ULAŞMAK İÇİN ÇALIŞTIĞI UMUTLARI
VE ANLAMLI BİR HAYATI OLMALI
İNSAN SADECE KENDİ İÇİN DEĞİL
HATTA SADECE KENDİ AİLESİ İÇİN DEĞİL
İNSANLIK İÇİN ÇALIŞMALI
SEVGİYİ VE BİLGİYİ PAYLAŞMALI
PAYLAŞILDIKÇA BÜYÜYEN
SEVGİYLE BİRLİKTE KENDİSİ DE BÜYÜMELİ
SARAYLARDA DEĞİL
GÖNÜLLERDE TAHTI OLMALI..

İnsanın yaşı yetmişi aşınca yaş takıntısı  mı başlıyor bilemiyorum.
Bu aralar yaş konusunu fazla konuşuyorum. Yaşla ilgili paylaşımlar yapıyorum:

İŞİN BİTERSE İŞİN BİTER

Yaşın kaç olursa olsun. Mutlaka bir işin olsun. İşin biterse işin biter.  Akşam yatarken yapacaklarını düşünerek yat ki, yataktan dinç kalkasın. Unumu eledim , eleğimi duvara astım deme sakın. Bırak umutların diri kalsın.  İnsanı ayakta tutan yaşama gücü veren anıları değil umutlarıdır bilesin...

Hayal kurmayı, hayelleri projeye dönüştürmeyi, kaynak bulup gerçekleştirmeyi çok seviyorum. Aşağıdaki cümleyi de bu nedenle paylaştım:

Hayatta olmaz denileni oldurmaktan, Bitmez denileni bitirmekten daha keyifli ne olabiliir ki...

Ben yaşamaktan keyif alan bir insanım. İşimin bitince işimin biteceğini biliyorum. Yetmiş yaşını aştım ama aktif çalışmaya devam ediyorum.  Hergün yenibirşeyler öğreniyorum, Teknolojiden uzak durmuyorum. Akıllı telefonları, sosyal medyayı seviyorum. Geçmişe özlem duymak yerine, gelecek güzel günlerin düşünü kuruyorum. Her yaşın ayrı bir güzelliği var bunu biliyorum ve güzellikleri yaşamaya çalışıyorum. Yüreğiniz atıyorsa değmeyin keyfinize. Spor yaparak kaslarınızı çalıştırdğınız, geliştirdiğiniz  gibi, okuyarak beyninizi de çalıştırın ve geliştirin. Çalışmaya devam edin.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.