İnsan soyunun temel sorunu üretim ve paylaşım. Daha çok üretim hakça paylaşım için çalışılıyor hep. Kişiler kuruluşlar, devlet herkes daha çok üretmenin ve üretimden daha çok pay almanın peşinde.
Hem üretim olacak hem de üretilen hakça paylaşılacak.
Daha çok üretim ve hakça paylaşım için, her kişi kurum ve kuruluş farklı yöntemler geliştirmeye çalışıyor. Sadece özel sektörde değil, belediyelerde ve devlet kurumlarında da aynı amaçlı çalışmalar var. Örneğin belediyelerde, üretkenlik, katılım, eşitlik gibi temel ilkelerle amaçlanan, üretimde ve paylaşımda eşitliğin sağlanmasıdır. Üretimde ve paylaşımda eşitliğin sağlanabilmesi için, katılım temel ilke kabul edilmelidir.
KATILIM OLMADAN ATILIM OLMAZ
Eğer, katılım varsa, tartışmalar, kapalı kapılar ardında ve dar bir çerçeve içinde yapılmıyorsa, konular kamuoyu önünde açıkça tartışılabiliyorsa sorunların aşılması daha kolay olmaktadır. Ancak, kararlar sen ben bizim oğlan boyutunu aşmadan dar bir çerçeve içinde yapılıyorsa, belki karar üretmek kolay olur ama üretilen kararı uygulamak ve sonuç almak zorlaşacaktır.
TARTIŞARAK KARAR ALACAĞIZ ALINAN KARARLA TARTIŞMASIZ UYACAĞIZ
Az gelişmiş toplumlarda, kararlar tartışmasız üretilir ancak, tartışma kararların uygulanmasında ortaya çıkar. Oysa doğru olanı, kararların tartışılarak alınması tartışmasız uygulanmasıdır. Kararlara tartışarak üretip tartışmasız uygulamayı öğrendiğimizde, demokrasi yolunda önemli bir aşamaya ulaşmış oluruz.
Açıklık, üretkenlik, katılımcılık, eşitlik, merkezi ve yerel yönetimlerde vazgeçilmez ilkeler olarak uygulamaya konulduğunda, karar üretmenin ve sorunları aşmanın kolaylaştığı görülecektir.
Açıklığı ve katılımcılığı temel ilke edinen bir yönetimin, ihaleleri, özellikle büyük rakamlı olanlarını basın ve halk önünde gerçekleştirmesi gerekir. İhale günlerce öncesinden belli aralıklarla her türlü araç kullanılarak duyurulmalı ve mutlaka basın önünde yapılmalıdır.
Açıklık ve katılımcılık temel ilke olarak alındığında, söylentilerin azalmasının yanında, başarılı sonuçların alındığı görülecektir.
Açıklık ve katılımcılığın kapısını aralarken, kent halkında da katılım isteği olmalıdır. Kent halkında katılım isteği yoksa katılım kapısının aralanmasının hiçbir anlamı olmayacaktır.
Katılımın özendirilmesi için öncelikle yapılması gereken, meclis salonlarının büyütülmesidir diyorduk. Salonlar büyütüldü ancak toplantılar halkın ilgisi çok az. Katılım olmadan atılım olmuyor.
Açıklık, üretkenlik, katılımcılık, eşitlik gibi temel ilkeler ödünsüz uygulamaya konulduğunda, güven bunalımı yok olacak, sisler dağılacak ve yöneticiler olan halk desteği artacaktır.
Halka hizmet için seçilen insanların, açıklıktan, katılımdan korkmamaları gerekir.
Açıklık ve katılımla, acıların paylaşılarak küçültülmesi, sevginin paylaşılarak büyütülmesi kolaylaşacaktır.
Açıklık ve katılımla, daha çok üretim ve hakça paylaşımın sağlanması hem yerel hem de genel demokrasimizi güçlendirecektir.
SİTE GENEL KURULLARINDA SESLER YÜKSELİYOR
Bu aralar, sitelerdeki kat malikleri toplantılarına katılıyorum. Çoğunluk sağlanmasında sorunlar yaşanıyor. Kat malikleri toplantılara ilgi göstermiyor. Katılmadığı toplantılarda alınan kararlara sonradan karşı çıkıyor. Doğru olan toplantılara katılmak, varsa aklına takılan soruları sormaktır.
Sitelerde güvenlik hizmeti alınıyorsa, artan asgari ücret nedeniyle giderde artış olacaktır. Asansör varsa elektrikle çalıştığı için giderinde artış olacaktır. Yüzme havuzu varsa, hem elektrik hem de kimyasallardaki artış nedeniyle giderler artmış olacaktır. Her şeyin fiyatı artarken, site aidatı aynı kalsın demenin yanlış olduğunu anlamalıyız. Giderler belli. Alt alta toplanacak ve kat maliki sayısına bölünecek aidat ortaya çıkacaktır. Bunun için komşuların birbirleri ile kavga etmelerine fiyatlardaki artışın acısını birbirlerinden çıkarmalarına hiç gerek yok bence. Zaten insanlarımız gergin, acısını birbirinizden çıkarmayın. Fiyat artışlarının nedeni sitenin yöneticileri değil artan fiyatlardır.
DEVLETİN TEMEL GÖREVLERİ OLAN HİZMETLER ÖZELLEŞTİRİLMEMELİ
Devletin asıl görevli olan, iç ve dış güvenlik, sağlık, eğitim hizmetleri hatta elektrik dağıtım hizmetleri özelleştirilmemeli, Yol köprü tünel gibi hizmetlerde Yap İşlet Devret uygulamasından vazgeçilmeli. Özel sektörün yetersiz kaldığı tüm alanlarda devlet görev almalı. Sosyal devlet sözde kalmamalı.
ELEKTİRİK VE DOĞALGAZ FATURALARI EL YAKIYOR.
Son günlerde elektrik, doğalgaz, motorin ve benzin faturaları çok konuşulur.
Aralık ayında, elektrik faturam 900 TL olarak geldi. Ocak ayında gelen faturam 1750 Tl oldu. Şubat başında gelen faturam da 3.000 liraydı. Böyle olunca, bana yeniden 1+1 konuta taşınma yolu görünmüş oldu. Yaz gelince belki yeniden Üçpınar’a taşınırım, fiyatlar böyle giderse belki de bize büyük gelen giderleri artan konutu satar geçerim. Ben çocukluğu tek odalı bir evde geçen birisi olarak, 1+1 konutta da mutlu olurum diye düşünüyorum. Elektrik fiyatları gibi akaryakıt fiyatları da beklenmeyen bir hızla artınca insanın arabaya binesi bile gelmiyor. 76 yaşındayım fiyatların bu kadar hızlı arttığı bir dönem yaşamadım. Allah fakirin fukaranın yardımcısı olsun.
GÜNÜN SÖZÜ
Kat Malikleri toplantılarında birbirinizle kavga etmeyin, birbirinizi kırmayın. Tartışarak karar alın tartışmasız uyun. Yapılan harcamalar belliyse, bölün malik sayısına ödenecek miktar çakacaktır ortaya.
Güvenlik olsun; Asansörler çalışsın; Kapıcı olsun; Bahçeye bakılsın; Yüzme havuzu olsun diyorsanız bunun bir bedelinin olduğunu da bilmelisiniz. Artan fiyatların acısını komşularınızdan ve sitenizin yöneticilerinden çıkarmayın.
Mustafa PALA