Yalnız adam olduğum söyleyenler çok olur.
Kimisi eleştiri gibi söyler.
Kimisi kayda değer bir saptama olarak.
Söylenen doğrudur.
Yalnız olduğumu bilirim.
Bunun bana söylenmesi hoşuma da gitmiyor değil.
Yalnız olduğum söylenince, Tebrizli Şems’in in güzel bir sözünü anımsıyorum:
“Sen ne kadar önde gidersen arkandan gelenler o kadar az olur.”
Şimdi de, “Sen önde mi gidiyorsun?”diyenler olacaktır elbet.
Evet, öğünmek gibi olmasın ama, önde gitmeye önde olmaya çaba gösteriyorum.
Dersime çok çalışıyorum.
Tembellik yapıp, tembelliğime gerekçeler aramakla geçirmiyorum zamanımı.
Birçok kişiden önde olduğum konular var.
Kentleşmede kentlileşmede meslek olarak seçtiğim kooperatifçilikte öndeyim.
“Seni sevmeyen çok insan var” diyenler de oluyor.
Doğrudur.
Beni sevmeyenler olabilir.
Olmazsa yadırgardım ve üzülürdüm.
Önde gidenin gördüklerini arkadan gelenler göremez.
Ya da sonradan görürler.
Sonradan görenler önce göreni ve söyleyeni kıskanırlar.
Söylediklerini duymazlıktan, gördüklerini görmezlikten gelirler.
Önde gidenin kaderi yalnızlıktır.
Bunu bildiğim, yaşayarak öğrendiğim için, “yalnız adam” nitelemesinden hiç rahatsızlık duymuyorum.
Peki, gerçekten yalnız mıyım?
Benim anladığım anlamda hiç yalnız değilim: küçük bir odada hatta bir hücrede bile binlerce insanla birlikte olabiliyorum.
Düş kurabiliyorum.
Konuşabiliyorum.
Yalnızsın diyenlere, yalnız değilim demiyorum
Yalnızsın diyenlere kızmıyorum kırılmıyorum.
Söylenen anlamdaki yalnızlık benim kendi seçtiğim bunu biliyorum.
Milyonları peşinde koşturan insanların yalnızlığını düşünün.
Milyonları peşinde koşturanlar da yalnızdılar ve yalnız öldüler.
Kalabalıklar içinde yalnızlığı.
Yalnızlıkta kalabalığı yaşamayı bilmeyenlerin yalnızlığı değildi onların yalnızlığı.
Kürsüden yüz binlere konuşanın, kürsüde yalnız olmadığını söyleyebilir misiniz?
Ne demiş Tebrizli Şems: “Sen ne kadar önde gidersen arkandan gelenler o kadar az olur.”
“Sürüden ayrılanı kurt kapar” diyenlere mi inanayım.
Sürünün içinde kalmaya mı razı olayım.
Yaşamıma korkular mı yön versin, yoksa sevgiler mi?
“Kurt kapar” diye sürünün içinde kalmaktansa, korkuları aşarak yaşamak daha onurlu, daha doyurucu, daha iyi değil mi?
Yalnız kalmaktan korkmayın,
Sürünün içinde koyun kalmaktan korkun.
Yalnız kalmak önde olmaktır.
Bunu bilirseniz yalnız olduğunuza üzülmezsiniz.
Farklılığınız yalnızlığınızdır.
Farklı olmak, aynı olmaktan güzeldir.