Nihal KARA
Köşe Yazarı
Nihal KARA
 

BEN CAN NEDİR ŞİMDİ BİLDİM

Sözün bittiği yerdeyiz. Ülkece büyük bir yıkım yaşadık. O kadar üzgünüm o kadar kızgınım ve bu yüzden bir o kadar da çaresiz hissediyorum ki tarif edilemez. Maalesef Maraş başta olmak üzere 10 ilimizde büyük yıkımlar ve kayıplarımız var. Sessiz kalamıyor yerimde duramıyorum. Kaç aile evsiz işsiz yurtsuz kaldı? Kaç kişi ailesini kaybetti? Kaç yüz bin kişi canından oldu? Buna kader diyebilir miyiz gerçekten? Birkaç ısıtıcı, battaniye, elimden geldiği için bere ve atkı örüp göndermekten başka ne yapabilirim? Keşkeler çok fazla… Bir bakanımız ailesinden 10 kişiyi kaybetmiş ve “ keşke daha sağlam binalar yapsaydık” demiş. Evet bu konuya keşke demeden önce, keşke yapılsaydı değil mi? İNSAN CANINA KOŞTURUYORUZ Şu an din, dil, ırk, mezhep gözetmeksizin insan canına koşturuyoruz. Siyasi olarak asla bir düşünce olamamalı. Bir resim gördüm. Köpek kediyi ısıtmaya çalışıyor sarılmışlar. Bunlar fıtratları gereği birbirine düşman iki farklı canlı değil mi? Peki 9 az karnını büyüttüğün belli bir yaşa getirdiğin ya da ağrılarla yeni doğurduğun canını (evladını) kaybettiysen nasıl dayanabilirsin? *** Canımı sıkan bir cümleden dolayı bir soru sormak istiyorum. Kırmızı ışıkta bekleyen yaya ve arabalar kaza yapar mı? Kurallara uyulduğunda kaza olur mu? Hayır. Ama... Kırmızı ışıkta beklerken, freni patlamış bir araç duramaz ve çarparsa ne olur? Cevap: Kader. Kırmızı da geçen yayaya araç çarpınca ne ne denir? Cevap: Yayanın dikkatsizliği, önlem almayışı. Peki bizler her şeyi doğru şekilde kurallara uygun çimento yerine toprak kullanmamış demirden kâr yapmak için az dikmemiş olsaydık, fay hattı üzerinde olduğu için ekstra önlemlere dikkat edilmiş olsaydı bu kadar cana mal olur muydu? DAYANILIR BİR ACI DEĞİL 2 sene önce İzmir depreminde kimin söylediğini tam hatırlamıyorum fakat, biri dedi ki “Artık Türkiye’nin depreme elverişli bir ülke olduğunu anlamış bulunmaktayız. Bu yüzden fay hattına sahip şehirlerin bina yapılışında daha dikkatli olunmalı.” Evet bu cümlenin kuruluşunun 2 yıl sonrasında gerçekleşen depremde 18 bin 991 kişi hayatını kaybetti. Dayanılır bir acı değil. CANIMIZ YANIYOR Tüm ülke olarak canımız yanıyor. Umarım uzun bir süre bu olayı ders olarak alıp, bundan sonraki seçim ve tercihlerimizi ona göre yapar ve yaşamaya devam edebiliriz. Aziz Sancar’ın bir sözü ile yazımı sonlandırmak istiyorum; “Müşteriyi kazıklamanın “Ticari Zeka”, Halkı sürekli kandırmanın “Siyasi Zeka”, Ambulans arkasına takılmanın “Pratik Zeka”, şike yaparak kazanmanın “Sportif Zeka”, niyeti suiistimal etmenin “Kivrak Zeka” olarak algılandığı bir ülkenin zekaya değil, ahlaka ihtiyacı vardır.” Daha beteri var mıdır bilmiyorum ama Allah yine de hepimizi korusun.  Hepimizin başı sağ olsun.
Ekleme Tarihi: 10 Şubat 2023 - Cuma
Nihal KARA

BEN CAN NEDİR ŞİMDİ BİLDİM

Sözün bittiği yerdeyiz. Ülkece büyük bir yıkım yaşadık. O kadar üzgünüm o kadar kızgınım ve bu yüzden bir o kadar da çaresiz hissediyorum ki tarif edilemez. Maalesef Maraş başta olmak üzere 10 ilimizde büyük yıkımlar ve kayıplarımız var. Sessiz kalamıyor yerimde duramıyorum. Kaç aile evsiz işsiz yurtsuz kaldı? Kaç kişi ailesini kaybetti? Kaç yüz bin kişi canından oldu? Buna kader diyebilir miyiz gerçekten? Birkaç ısıtıcı, battaniye, elimden geldiği için bere ve atkı örüp göndermekten başka ne yapabilirim? Keşkeler çok fazla… Bir bakanımız ailesinden 10 kişiyi kaybetmiş ve “ keşke daha sağlam binalar yapsaydık” demiş. Evet bu konuya keşke demeden önce, keşke yapılsaydı değil mi?

İNSAN CANINA KOŞTURUYORUZ

Şu an din, dil, ırk, mezhep gözetmeksizin insan canına koşturuyoruz. Siyasi olarak asla bir düşünce olamamalı. Bir resim gördüm. Köpek kediyi ısıtmaya çalışıyor sarılmışlar. Bunlar fıtratları gereği birbirine düşman iki farklı canlı değil mi? Peki 9 az karnını büyüttüğün belli bir yaşa getirdiğin ya da ağrılarla yeni doğurduğun canını (evladını) kaybettiysen nasıl dayanabilirsin?

***

Canımı sıkan bir cümleden dolayı bir soru sormak istiyorum. Kırmızı ışıkta bekleyen yaya ve arabalar kaza yapar mı? Kurallara uyulduğunda kaza olur mu? Hayır. Ama... Kırmızı ışıkta beklerken, freni patlamış bir araç duramaz ve çarparsa ne olur? Cevap: Kader. Kırmızı da geçen yayaya araç çarpınca ne ne denir? Cevap: Yayanın dikkatsizliği, önlem almayışı. Peki bizler her şeyi doğru şekilde kurallara uygun çimento yerine toprak kullanmamış demirden kâr yapmak için az dikmemiş olsaydık, fay hattı üzerinde olduğu için ekstra önlemlere dikkat edilmiş olsaydı bu kadar cana mal olur muydu?

DAYANILIR BİR ACI DEĞİL

2 sene önce İzmir depreminde kimin söylediğini tam hatırlamıyorum fakat, biri dedi ki “Artık Türkiye’nin depreme elverişli bir ülke olduğunu anlamış bulunmaktayız. Bu yüzden fay hattına sahip şehirlerin bina yapılışında daha dikkatli olunmalı.” Evet bu cümlenin kuruluşunun 2 yıl sonrasında gerçekleşen depremde 18 bin 991 kişi hayatını kaybetti. Dayanılır bir acı değil.

CANIMIZ YANIYOR

Tüm ülke olarak canımız yanıyor. Umarım uzun bir süre bu olayı ders olarak alıp, bundan sonraki seçim ve tercihlerimizi ona göre yapar ve yaşamaya devam edebiliriz. Aziz Sancar’ın bir sözü ile yazımı sonlandırmak istiyorum; “Müşteriyi kazıklamanın “Ticari Zeka”, Halkı sürekli kandırmanın “Siyasi Zeka”, Ambulans arkasına takılmanın “Pratik Zeka”, şike yaparak kazanmanın “Sportif Zeka”, niyeti suiistimal etmenin “Kivrak Zeka” olarak algılandığı bir ülkenin zekaya değil, ahlaka ihtiyacı vardır.” Daha beteri var mıdır bilmiyorum ama Allah yine de hepimizi korusun.  Hepimizin başı sağ olsun.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.