Bugün annem ile alışverişe gittik. Zengin gibi bir de liste yaptık. Listenin 3/1’ini alabildik ve eve döndük. Marketteyken bir çift yanımda peynire bakıyorlardı. Kadın sessizce; “Ek kartı aldım yanıma “dedi. Adam kadına baktı. Ve aynen şöyle dedi “İyi yapmışsın çünkü kartta sadece 200 lira kalmıştı.”
***
200 liraya zamanında temel gıdalar alınırdı. Kasada o çift ile beraberdik. 30’lu yumurta, süt, peynir, ıslak mendil bir de sosis vardı. Bunlar 200’ün üstünde tuttu. 5 kg şekerin 120 lira olduğu bir ülkede, peyniri ek kartla almak normal karşılanmalı. Bu ek kartı kendi aile içimde de dahil o kadar çok kişiden kurtarıcı niteliğinde duydum ki inanamadım. Zaten size iki seçenek sunuluyor. Ya bizim gibi paranız yetmeyecek ve alamayacaksınız. Ya da bankaya borçlanarak alacaksınız.
***
120 liralık şekeri 140 lira olarak geri ödeyeceksiniz. Ama size faiz gibi gelmesin, çünkü ödeme günü gelene kadar zaten şeker 140’a çıkmış oluyor. Güncel fiyat ödüyorsunuz. Rızkı Allah verir noktasında şüphem yok. Ama Afrika’daki ihtiyaç sahiplerine üzülürken, Afrika’daki bazı ülkelerin paraları birimleri bizden daha değerli hale geldi.
***
Din, dil, ırk ayırt etmeden kimsenin yokluk çekmesini istemem. Burada anlatmak istediğim onlar hala aynı fakirlikte sabit, stabiller. Bizler gittikçe fakirleşiyoruz. Ay sonunda kredi kartlarının da haricinde birde ek kartları ödemek zorunda kalıyoruz. Neden? Cevap çok acıdır ki, yaşayabilmek için.
***
Sizlere kilosu bin dolar olan pule peynirinden bahsetmiyorum. Üretiminin nasıl yapıldığı belli olmayan, içine ineğin idrarı kaçmış bile olsa şifadır diye yediğimiz inek peynirinden bahsediyorum. Ağaçta yetişen zeytinin yağı ne kadar olabilir? 120 TL... Kahvaltıda yıkadığınız zeytinden akan su bile pahalı.
***
Evet Allah’ın yarattığı her nimet değerli ama zemzem bile çölün ortasında çıkmış dimi? Allah yaratıyor bizler bozuyoruz. Velhasıl, bizim şu an ki durumumuz inek mi yumurta dan, koyun mu tavuktan hesabı…