Ben ülkemin her durumda bir mizah bulmasını ve kullanmasını takdir ediyorum. Çünkü, izahı olmayan şeyin mizahı olur cümlesini çok iyi şekilde anlamış ve sindirmişe benziyoruz. Ama bazı mizah yapılırken derin anlamlar çıkartılacak videolara denk geliyorum.
***
Şehir olarak bilmiyorum fakat bir şehirde, amcanın biri 20 liraya satmak için logar kapağı almaya çalışırken polislere yakalanıyor. Ben hırsız mıyım amirim? diye kurduğu cümleye, topluma ait olan bir şeyi kişisel kullanacak olmasına çalmak olarak bakarsak evet bu cümle komik. Ama hırsızlık yapacak, 20 liraya muhtaç olacak kadar çaresiz demek istemiş olabilir.
***
Bu video gündem olmuşsa komik bulunmuş demektir. Ben herkes gibi gülemedim maalesef. 20 liraya satmak için logar kapağına muhtaç olmasının sebebi nedir diye bakıyorum. Ben gözlemci bir yazarım. Halkı gözlemlerim. Yapılan yanlışların sebeplerini eleştirir yargılarım. Kişileri değil.
***
Mahallenizde kurulan pazarlar toplandıktan sonra, kurulan yere lütfen gidin. Kaç kişi kalan meyve, sebzeleri yerden topluyor bir bakın. Peynir reyonlarının kurulduğu bölümde yere düşüp yerde kalan peynirleri bir kendi ağzına bir de çocuğunun ağzına koyan insanlar var. Peynir alacak maddi güçleri yok çünkü.
***
Bu konuyu tanıdığım biri ile paylaştığımda, ‘’devlet bakar. Gitsin yoksulluk maaşı bağlatsın kendine. Diğer birçok insan gibi.’’ Diye bir yanıt aldım. Yoksulluk maaşı(muhtaçlık maaşı) 1.474,07 TL. Bir inek peynirinin kilosu ne kadar? En uygun olarak bulduğum 120 tl. 2 haftada bitiriyor olsalar. Aylık 240 TL yapar. Meyve, sebze, temel gıdaları almaya kalkışırsanız, bir ailenin aylık gıda gideri 2.830 TL. Bunu ben demiyorum Türk-İş diyor.
***
Şimdi gelelim tanıdığımın bana verdiği cevaba. Bu durumda muhtaç aylığı bağlatmak ne işe yarar? Bence buradaki sorun aylığının olup olmaması değil. Buradaki asıl sorun, muhtaç aylığı bağlatan kesimin gittikçe artıyor olması. Yoksa devletimiz tabi ki bakıyor. Ama nereye ve nereden bakıyor orasını anlamadım.