Sosyal medyada karşılaştığım bir video, beni derinden etkiledi.
Kızları kanser olan bir aile, evlatlarının saçları döküldüğü için ona özel saç yaptırmışlar. Ve kızlarını ilk defa saçlı gören ailenin o anı videoya alınmış.
Babanın kızını görür görmez ağlaması, annenin direk çok güzel olmuşsun güzel kızım demesi, büyükanne ve büyükbabanın kuaföre sarılarak, Allah razı olsun diyerek sarılmaları beni derinden etkiledi.
Okul bahçesinde çocuğumuzu beklerken sıkıldığımız anlarda, hastane bahçesinde beklemediğimizi fark edelim.
Evladımız okula gitmek için evden geç çıkıyor diye kızdığımız zamanlarda, kemoterapiden çıkmasını beklemediğimizi fark edelim.
Dışarıda aniden tuvaleti gelen çocuğumuza, neden evden çıkmadan yapmadığını kızarak sorarken, böbrekleri, bağırsakları sağlıkla çalıştığını fark edelim.
Evladımızın dağıttığı evi toparlarken, ilaç kutularını toplamadığımızı fark edelim.
Koşmasından rahatsız olduğumuz anlarda, yürümesini hayal etmediğimizi fark edelim.
Hayat bize tabi ki acısıyla tatlısıyla bir şeyler getirebiliyor.
Ben bir evlat sahibi değilim. Ama bir kedim var. Hapşırdığı zaman gözünün içine bakıyorum hasta mı diye. İnsanın aylarca kendinden bir parçanın doğmasını beklemesi ve sonucunda çaresizce bir hastalıkla karşılaşmasının verdiği acıyı tahmin edemiyorum.
Çevremizde bu tarzda acılarla baş etmeye çalışan tanıdıklarımız varsa eğer, yanında olduğumuzu bildirelim. Bir ihtiyaç var mı diyerek kenara çekilmeyelim. Gerçekten yardımcı olalım.
Aslında burada demek istediğim, elimizde bir sürü nimet var. Bunu fark edelim. Çokça elimizdeki nimetlere şükredelim.
Koltuğun tepesinden inmiyor oğlum diye şikayet edenler, eğer SGK ödemeniz varsa diz altı protez bacak için 12 bin ödemediğinizi unutmayın.
Çocuğunuzun bez ve okul masraflarını düşünürken, iyi geleceğine bile emin olmadığımız ilaçları için, servetler ödemediğimizi unutmayalım.
Bir kanser hastasının kullandığı bir ilaç gümrükten geçerken, 468 TL.
Türkiye satış fiyatı, 21693.29.
Yani zaten bu Ülkede yaşamak zorken, birde hastalık ile sınanmak insanı daha da yıpratan bir süreç.
SMA isminde lanet bir hastalık var. Tedavi için alınan bir kür 2.1 milyon dolar civarında. Bu devasa ücretleri veremeyenler, evlatlarına çaresizce bakıyorlar.
Evladımıza her sinirli bakmak için göz kontağı kurduğumuzda, sağlıklı olduğu aklımıza gelsin. Sizi kızdıran her neyse onu kızmadan çözmeden çalışın.
İnsanın en çaresiz sınandığı tek şey sağlıktır.
Ne kadar paranızın olduğu, konumuzun ne olduğu önemli değil.
Çaresizlik böyle bir durum işte.
Çaresi bulunabilir, sağlık sorunu olmayan her bir durum için yapmak zor gelse de şükredelim.
Şu ‘ başka çarem yok, elimden bir şey gelmiyor, yetiremiyorum, çok yoruldum’ gibi cümleleri evladınızın hastalığından dolayı kurmuyorsanız, dünyanın en şanslı insanlarından biri olduğunuzu lütfen fark edin.
Sizlere etkilendiğim bir videodan yola çıkarak, elimizdekinin ne büyük nimet olduğunu fark etmek adına yazıya dökmek istedim. Vesselam.