Koşul kelimesinin anlamını bilmeyeniniz yoktur diye düşünüyorum. Gene de anlamını bir kez daha hatırlatmış olayım. Koşul, başka bir şey olursa gerçekleşirse ya da yerine gelirse olması gereken şey, gereklilik. Bir şeyin kendi özelliğini kazanabilmesi için bulunması gereken durum, gerekli özellik. TDK.
***
Bizlerin de belli başlı durumlarda kullandığımız bir kelime. Bazı insanlar her seçimde bu kelimeyi kullandıklarını belli ediyorlar. Örnek verecek olursak; kış mevsiminde doğal gazın fiyatından dolayı her koşulda üşümeye razıyız, yazları sıcakta elektrik pahalı olduğu için klimayı açamasak bile terlemeye her koşulda razıyız, yılda bir kez bile paramız olmadığı için tatile gidememeye her koşulda razıyız, çocuklarımızın beslenme çantalarına yeterince besin koyamayacağımızı bilmemize rağmen biz her koşula razıyız, evde beslediğimiz hayvanlarımıza özel mamalar alamasak onların vitaminlerini yeterince veremese ve aşılarını yaptıramasak ve haklarına girdiğimizi bilmemize rağmen biz her koşula razıyız, savunmadığımız desteklemediğimiz için özgür düşüncemiz yüzünden özgürlüğümüzün elimizden alınacağını bilmemize rağmen biz her koşula razıyız, kadınlarımız ve kızlarımız sokakta adalet yerinde tecelli etmediği için rahat yürüyemeyeceklerini bilmemize rağmen biz her koşulda başlarına her türlü kötülüğün gelmesine razıyız, dediler ve hiç düşünmeden oy verdiler ama bizler bilinçli insanlar bu koşulların hiçbirine razı değiliz!
CAN GÜVENLİĞİMİZ SIFIR
Peki kitap okumayan okusa da anlamayan araştırmadan öğretildiği gibi dini yaşayan insanların her koşula razı olmalarının bedelini bütün ülke nasıl mı ödüyoruz? Sokakta kadınlar olarak rahat bakmayı geçtim sokaktaki hayvanların bile can güvenliği yok. Halbuki onlar kimseyi tahrikte etmiyor. Yazın gezemiyoruz farklı yerleri keşfetmeyi bırakın, köyümüze bile gidemiyoruz. Kışları üşüyor yazları sıcaktan yanıyoruz. Üniversite okuyabilmek için okulumuzun olduğu şehirde iş bulmak zorunda kalıyoruz. Özgürce düşünemiyor istediğimiz gibi yazamıyoruz. Çocuklarımıza yeterli vitamin veremiyoruz. Çünkü et, balık, tavuk alamıyor pazarda her şeyden yarım kilo alabiliyoruz.
***
Her şey pahalı olduğu için evimizin huzurunu da sağlayamıyor, kendimizi ve yuvamızı dağıtır halde buluyoruz. Bunları okurken bile lanet okuyabilirsiniz. Benim yazarken etmediğim küfür kalmıyor. Biz şanlı Türk milleti neden bu kadar cahilce kararlar veriyoruz ki? Din kisvesi adı altında verdiğiniz kararlar nasıl etkiliyor görüyorsunuz hatta görmekle kalmıyor bizzat yaşıyorsunuz. Avrupa’da “gevır” diye adlandırdığınız “ecnebi”diye beğenmediğiniz insanların hiçbiri kendi ülkelerinde bu yazdıklarımı yaşamıyor. Demek ki neymiş? Dinine diline değil, insan olmasına bakılmalıymış. Koşulları kendi çıkarlarındansa halkın huzuruna bakarak sağlayabilen insanlara oy verebildiğimiz, tercih yaparken her koşulda değil de hiçbir koşulda kabul edemem demekten korkmadığımız güneşli günlerde görüşmek üzere. Vesselam.