Alanımla alakalı kendimi geliştirmek için aldığım sertifikalar 40’ı geçiyor. Lise ve üniversitede aynı alanı tercih ettim. Bu alanda kendimi geliştirmek için ödediğim paraların haddi hesabı yok. Üniversiteyi derece ile bitirdim. Girdiğim her sınavda yüksek notlar aldım. Peki şu an ne mi yapıyorum? Her ay bir kadın olarak pedimi zor alıyorum. Şaşırmayın daha en heyecanlı yerine gelmedik.
***
Sabah kalkıyorum. Düzenli gittiğim bir işim olmadığı için saat kaçta yattığımı bilmediğim gibi öğlen ile ikindi arasında uyanıyorum. Ailemle akşam yemeği ile başladığım günü boş geçirmemek için, annemden arta kalan tekli ipler ile bir şeyler örüp, işe yaramayan diplomalarımın acısını çıkartırcasına sürekli ortaya işe yarar bir şeyler çıkartıyorum.
***
Bunu yaparken adını kendim koyduğum, dönemsel karışık adlı youtube de kaydettiğim dizileri izliyorum. Güne pozitif devam etmek için, cennet mahallesi, bekarlığımı bastırarak bak neler oluyor gör demek için aşk-ı memnu, kimseye güvenmemek gerek cümlesini tadikletmek için de müge anlı izliyorum. Gece uyumadan biraz kitap, işte şimdi yaptığım gibi azıcık yazı sonra yatışşşş.
***
Annem benim için ergenlik döneminde sık sık kurduğu ‘’seni Kızılay’a bağışlayacağım bıktım artık topla şu odanı’’ cümlesindeki Kızılay fikrine sıcak bakmaya başladım. Ve buradan anneme sesleniyorum; anne yanlış karar vermişsin. Ben bu ülkenin bir genci olarak ‘’çok şeyim ama aslında hiçbir şeyim’’ hissinden yoruldum. 1.5 yıl önce iş-kura verdiğim CV’min üstüne eklediklerime inanamazsınız. Bende sonucuna inanamıyorum.
***
Hande Yener’in bir şarkısı vardı; yatcaz kalkcaz hop ordayım. Yatıyorum kalkıyorum ama hiç çarşafım haricinde hayatımda hiçbir şeyin değişmediğini görüyorum. Bir gün kazara evlenirsem çocuklarımın da aynı hissiyatı yaşamalarını istemiyorum. O yüzden sizlerden ricam biz geleceğiniz olan gençleri hüsrana uğratmayacak tercihler yapmanız. Şimdiden teşekkürler. Bir kısmınıza da şimdiden yazıklar olsun.