Böyle desek daha doğru olur. Çünkü önceden yapılan yerli, milli otomobiller vardı. Mesela Doblo Türk çizimi bir arabadır. Ama Fiat markası altındadır. Kasanın ismi malın sahibi oluyor. Yani üreticisi ve ait olduğu ülke oluyor. Burada siyasi tartışmalara ve atışmalara hiç mi hiç gerek yok. Çünkü bu teknik bir konu ve teknik bir kazanım. Bir ülkenin ürettiği otomobil markası. Kavga etmek yerine destek olmak gerekiyor.
***
Artık dünya küreselleşti ve bundan geri dönüş zor. Ancak bu küreselleşmeden geri dönülmesi zor da olsa ulus devletin değeri yeniden hâkim olmaya başladı. Ekonomik açıdan küreselleşme anlaşılsa bile sosyolojik açıdan ulus devlet hala geçerli. Şu anda post kapitalist bir dönemdeyiz. Yani bilgi ve teknoloji parayı alıyor, insanlar daha serbest yaşıyor, bencillik hat safhada, mesafeler kısaldı, dünya küresel bir köy ve arkadaşlıktan netdaşlığa geçiş başladı. İnternet, telefondan değerli oldu. Kısacası farklı bir dünyada yaşıyoruz. İki ayda gidilecek yere 20 saatte varıyoruz. İstanbul’a gider gibi her hafta sonu Avrupa’ya tahsilata giden tipler var. Artık mega kentler var ve üretim artık evrensel. Kalite kimde ise onun malı gözde.
***
Bugün üretilen otolarda birçok parça kullanıyor. Ama hepsi otomobilin markasının kayıtlı olduğu ülkede üretilmiyor. Ayrıca bazı markalar farklı ülkelerde de üretilebiliyor. Mesela Manisa’ya VW gelmek istemişti ve belki de bazı parçalarını ülkemiz üretecekti. Milli kavramı değişti. Markanın sahibi olduğu ülkeyi gösterir oldu. Parçalarının değil. Mesela Mercedes’in a serisinde Renault motor var. Mesela tüm üst kalite otoların çizimi Pinifarina’ya ait. Dünyanın en birinci desinatörü. Bir İtalyan firması. Mercedes’ten BMW’ye hemen hepsinin dizaynı ona ait. Mesela bu otoların göstergeleri farklı ülkelerden geliyor. Alman VDO’da var, Veglia’da… Mesela Renault Nissan ile ortak ve motor teknolojisi Nissan’a ait. 80’li yıllarda, Şah krizi sırasında petrol aşırı arttığı ve Amerika da küçük motor b-yapması bilinmediği için Iacooca, Japonya’dan motor getirtmişti. Mesela dünya üzerindeki hemen hemen tüm otoların otomatik şanzımanını Aısın diye Toyota’nın yan kuruluşu yapıyor. Kısacası artık durumlar değişik ve bu boyuttan bakmak gerekiyor.
***
Bunu mantıklı olarak düşünüp bakarsak amaç fiyat ve kalite üçgeninde olduğunu görürüz. Bir malı tamamen milli üretebilirsiniz ama dünya devi yan kuruluşların üretim miktarlarını ve fiyatlarını tutturamayacağınız için aşırı masraf ve sermayeden fiyatının cazip olmaktan çıkar. Çünkü üretilen her parçanın dünya üzerinde bir normu var ki en çok kullanılan Almanlara ait DIN normu, bunu sağlamak artık zor. Rekabetiniz olmaz ve gerekli parçalar için küresel bağlantıyı kullanmak zorundasınız.
***
İşin en can alıcı yanı fiyatı. Çünkü yüksek ve saçma bir fiyat eleştirilebilir çünkü motor elektrikli ve akaryakıt ile çalışan motorlara göre hem basit hem de ucuz. Bir jeneratör ve aktarma organları. Yani içinde piston, enjektör falan yok. Yani gaz pedalı bir nevi reosta. Troleybüslerde tramvaylarda olduğu gibi. Bu nedenle saçma pahalı bir fiyat eleştiri alabilir veya malı doğmadan sekteye uğratabilir. Yani vergilerinin düşük olması esas düşünülecek şey olmalıdır. Aksesuarlar abartılmamalıdır. Sandero Stepway’ı aldığımda yeni çıkmıştı ve aksesuarları basitti. Tutununca aksesuar ve fiyatları arttı ama ilgi azalmadı. Başlangıç fiyatı önemli. Saygılarımla...