Bu haftaki yazımın konusu başlıktan da anlaşılacağı üzere kızlarınızı okutmanız üzerine olacak. Kızlarımızı neden okutmalıyız önce ondan bahsedeyim. Maddeler halinde sıralayacak olursak; 1. Ekonomik özgürlüklerini eline almış olurlar. 2. İleride bir erkeğe muhtaç halde yaşamak yerine ortak karar ve ortak bir hesaptan çekilen para ile tatile gidebilir ileriye dönük plan yapabilirler. 3. Rahatlıkla boşanabilirler. Nasıl geçinirim bana kim bakar gibi sorularla, “bu benim kaderim. Aynı annemin ki gibi” diyerek mecbur hissetmezler. Eşlerinden boşanmak harici, eşlerini kaydedebilirler. 4. Çevrelerinde ona göre insanlar olur. Mesela TikTok gibi bir uygulama kullanan ve saçma sapan videolar çekerek kendi gibi kalitesiz bir kitleye hitap eden insanlar yerine, kitap paylaşabildiği, gelişim üzerine konuşabildiği insanlar olur. *** Kendimden örnek vereyim; çocukluktan beri tanıdığım iki arkadaşım var. Bunlar birbirlerini tanımıyorlar ama ben her ikisinde tanıyorum. İkisi de yaşıtım. Bir arkadaşım 19 yaşında evlendi ve şu an 27 yaşında 2 çocuk sahibi hatta çocuklarından biri ilkokula başladı. Bir diğeri ise hukuk okudu. Başka bir alana ilgisi vardı. Beni de yazı konusunda paylaşım yapabileceğim alanlara yönlendirdi. Şu an senarist oldu. Kısa film yönetmenliği ve senaristliği yapıyor. Hayatında biri olup olmadığını bilmiyorum ama hayatından gayet mutlu. *** İkisinin sosyal medyasına baktığım zaman, erken yaşta evlenen arkadaşım kendisi gibi erken yaşta evlenmeyi tercih eden arkadaşlarıyla “dedikodu saati” yazarak kahve paylaşımında bulunuyor. Senarist olan arkadaşım ise, aldığı ödülleri veyahut tanıştığı bilindik kaliteli insanlarla çekildiği resimleri paylaşıyor. Birinin gözünde yorgunluk diğerinde ise hayatı hırsla asılan bir kadın görüyorum. YORULDUĞUMU HİSSEDİYORUM 3 aydır evliyim. 3 haftadır çalışıyorum. Evin işi eşimin sorumluluğu evimizde kedimiz var onun getirisi derken yorulduğumu hissediyorum. Mutluyum orası ayrı. Ama şunu fark ettim 27 yaşımdan önce evlilik yapmış olsaydım tahammül sınırım çok zorlanırdı. Okudum. Birçok alanda seminerler ve eğitimler aldım. Şimdi onları aktarabileceğim ortamları araştırıyorum. Eşimde bana bu konuda destekçi. Her ne kadar yurt dışında yaşasak ta çevremizden ee çocuk yok mu? Diye sorulara maruz kalıyoruz. Hiç aldırış etmiyoruz çünkü önceliklerimiz var. EĞİTİM ALMADAN YOL ALMAYIN Bize bu öncelikleri fark ettiren aldığımız eğitimler oldu. Eğitim almadan yol almayın. Çünkü zaten yol uzun. Zahmetli bir şey yaşam. Zahmeti en aza indirgemek için her şeyin zamanını beklemek gerekiyor. Velhasıl diyeceğim kızlarınızı okutun. Beyin gelişimi 25 yaşında tamamlanıyor. Eğitimini tamamlayıp maaşını eline aldıktan sonra alacağı evlilik kararı ya da eş olarak seçeceği kişinin kusura bakmayın ama “kalitesi” o zaman daha farklı oluyor. Maalesef yetiştirilme tarzından kaynaklı erkek çocuklarımız, evleneceği kişiyi, “yetersiz” bulmak istiyor ki, erkekliğini daha iyi kanıtlayabilsin. *** Okumayan erkek ile okuyan kadının evliliğinde genel de ezilen bir kadın görüyoruz. Buradan yola çıkarak dengi dengine biri ile okuttuğunuz kızlarınızı evlendirmeniz, hem çocuğunuz için hem de sizin için daha ayakları yere basan bir hayat olur. Kızlarınızı sağılır inek gibi değil de, sürekli gelişen ve değişen hayata uygun bir evlat olarak yetiştirdiğimiz güneşli günlerde görüşmek üzere vesselam.