Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin siyasi haritasına baktığımız zaman,siyasetimizin sistem odaklı değil,insan odaklı olması, bazı sorunları da beraberinde getirmektedir. Tabi bu durum da ülkemizde sistemi değil, siyasi liderleri ön plana çıkmış oluyor.
Hal böyle olunca da siyasiler, gereğinden fazla ön plana çıkmakta ve hızla ilerlemektedirler. Ama asıl sorun bu değil,siyaset sistem odaklı değil, insan odaklı olunca sadece o siyasetçiyi değil,onu idare eden yardımcısını ve onunla beraber çalışan etrafını da etkiliyor ve onların da hızla bir yerlere gelmesine vesile oluyor.
KRALDAN FAZLA KRALCIYIZ
Siyaseten sorumluluk sahibi olan, resmi makamlarda oturan başkanlar ve onların yanındakilere ki bunlara ister başkan yardımcısı deyin,ister danışman deyin adı her ne olursa olsun. Bunlar yerine göre başkanın görmek istediklerini göstermez,duymak istediklerini duyurmazlar. Yani bunlar bulundukları ortamda kraldan fazla kralcılık yapan kişilerdir. Çok büyük vasıflara sahip olmayan,fazla bir tecrübesi bulunmayan bu kişiler,tamamen siyasi görüşlerin örtüşmesinden veya siyasi partiler tarafından bu makamlara yerleştirilen kişilerdir.
Başkanlar her ne kadar yaşamına ve hareketlerine dikkat etse de etrafında ki bu kişilerin kendilerine ve bulundukları makamlara nasıl ve ne kadar zarar verdiklerinin farkında bile değiller. Bunlar başkanların kendi hür iradelerini bile ipotek altına alabiliyor yeri gelince. Soruyorum örneğin belediye başkanlarımız ne zaman tek başına bir esnafın yanına oturup hal hatır sordu?yada çarşıda tek başına gezip vatandaşlarımızla hasbıhal etti,yok olmadı çünkü, etrafını saran kişiler başkanları adeta halka küstürdü,başkanları gitmek istedikleri yere değil kendilerinin götürmek istedikleri yerlere götürdüler. Siyasi olarak hep başkanlara yakın görüşte olan kişi ve kurumlarla ilişkiler sağladılar. Başkanlarının bulunduğu ortamda onlara farklı görüşten sorular sorulur yada başkanın icraatları eleştirilir diye hep o ortamlardan uzaklaştırdılar.
Beyler burası Manisa korkmayın! kimse sizin başkanınıza saygısızlık yada karalama yapacak değil. Yada kimse başkanınızı elinizden alacak değil. Bırakın başkanlarınız özgürce halkın arasına karışsın. Başkanı adeta bir terör saldırısında korur gibi etrafını sarmayı bırakın. Bazı gittiği yerlere tek başına gidebilsin,peşinde bir ordu insanla gezmesi onu halka yaklaştırmıyor,daha çok halkın ondan uzaklaşmasını sağlıyor.
Sayın Cumhurbaşkanı çok güzel söyledi,"Halkın içinde olmayan,tevazu göstermeyen,gittiği yerlere bir takım edasıyla giden,adeta koruma ordusuyla halkın içinde dolaşan başkanlara ihtiyacımız yok" dedi ve ekledi bunlar yoksa aday adaylık için bile kapımızı çalmasınlar uyarısında bulundu.
MEDYATİK DEĞİL KOMİK OLUYORSUNUZ
Son günlerin siyasi modası da aldı başını gidiyor. Makam ve mevki olarak kendilerine verilen o kutsal koltukların haklarını vermek yerine,sadece medya üzerinden yaptığı,yediği,gezdiği,her şeyi sosyal medya üzerinden adeta halkın gözünün içine sokarcasına yapılan paylaşımlar,hastane odalarında seksen yaşındaki amcanın elini öpmeye çalışırken verdiği pozlar ve o mahsum insanları kendisiyle aynı kareye almaya çalışmalar. Hadi siyasileri anlıyoruz da adam devlet memuru ama sanki parti il başkanı gibi. Kim ne yemiş ne içmiş kim kiminle ne yapıyor kim kimi ziyaret etmiş adam tam bir medyatik olmuş,işi gücü yokmuş gibi selfiler,yemeler,içmeler,ziyaretler paylaşılıyor sosyal medya hesaplarında. Buda siyasilerin hoşuna gidiyor tabi,bedavadan reklam yapıyor kendini,sosyal medyada tanınmış oluyor.
Beyler içinde bulunduğunuz karelere almaya çalışmayın insanları,bırakın onlar sizin kadrajınıza girmesin ama siz onların gönüllerine girmeye çaba harcayın. Hastane odalarında bir ordu misali girip o insanlara ziyaret yapmış sayılmazsınız inanın. İlla ziyaret yapacaksanız elinizde bir demet çiçek ile girer,oturur hal hatır sorarsınız. Evet bundan sosyal medyanın haberi olmaz ama siz gönüllere girersiniz. Hem incitmez hem de gönül Dünyalarında hoş bir seda bırakırsınız.
Artık sosyal medya ve kralcılığı bir yana bırakıp,yerel seçime yaklaştığımız bu günlerde yapacağınız projeleri konuşun,onları sosyal medyadan paylaşın. Tarımın ve hayvancılığın can çekiştiği bu günlerde üzerimize hangi görevlerin düştüğüne kafa yorun. Esnafa gidip selfi çektirmeyin,onun yaşadığı zorlukları çekin ve nasıl bir yol izlenir bunları konuşun. Madem o makamlarda oturuyorsunuz oraların hakkını verin. Devletin gücünü ve varlığını vatandaşın yanında hissettirin. Son zamlardan bunalan vatandaşımızın derdine ortak olun ve çözüm bulun.
Kimse sizin kara kaşınıza kara gözünüze bakacak durumda değil,ya bulunduğunuz makamları sonuna kadar vatandaşa hizmet için kullanın yada bırakın sizden daha iyi hizmet yapacaklar gelsin o yüce makamlara
saygılar
Anasayfa
Yazarlar
Ramazan Duman
Yazı Detayı
Bu yazı 1591+ kez okundu.
MANİSA DA BAŞKANLAR VE ETRAFINDAKİLER
Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin siyasi haritasına baktığımız zaman,siyasetimizin sistem odaklı değil,insan odaklı olması, bazı sorunları da beraberinde getirmektedir. Tabi bu durum da ülkemizde sistemi değil, siyasi liderleri ön plana çıkmış oluyor.
Hal böyle olunca da siyasiler, gereğinden fazla ön plana çıkmakta ve hızla ilerlemektedirler. Ama asıl sorun bu değil,siyaset sistem odaklı değil, insan odaklı olunca sadece o siyasetçiyi değil,onu idare eden yardımcısını ve onunla beraber çalışan etrafını da etkiliyor ve onların da hızla bir yerlere gelmesine vesile oluyor.
KRALDAN FAZLA KRALCIYIZ
Siyaseten sorumluluk sahibi olan, resmi makamlarda oturan başkanlar ve onların yanındakilere ki bunlara ister başkan yardımcısı deyin,ister danışman deyin adı her ne olursa olsun. Bunlar yerine göre başkanın görmek istediklerini göstermez,duymak istediklerini duyurmazlar. Yani bunlar bulundukları ortamda kraldan fazla kralcılık yapan kişilerdir. Çok büyük vasıflara sahip olmayan,fazla bir tecrübesi bulunmayan bu kişiler,tamamen siyasi görüşlerin örtüşmesinden veya siyasi partiler tarafından bu makamlara yerleştirilen kişilerdir.
Başkanlar her ne kadar yaşamına ve hareketlerine dikkat etse de etrafında ki bu kişilerin kendilerine ve bulundukları makamlara nasıl ve ne kadar zarar verdiklerinin farkında bile değiller. Bunlar başkanların kendi hür iradelerini bile ipotek altına alabiliyor yeri gelince. Soruyorum örneğin belediye başkanlarımız ne zaman tek başına bir esnafın yanına oturup hal hatır sordu?yada çarşıda tek başına gezip vatandaşlarımızla hasbıhal etti,yok olmadı çünkü, etrafını saran kişiler başkanları adeta halka küstürdü,başkanları gitmek istedikleri yere değil kendilerinin götürmek istedikleri yerlere götürdüler. Siyasi olarak hep başkanlara yakın görüşte olan kişi ve kurumlarla ilişkiler sağladılar. Başkanlarının bulunduğu ortamda onlara farklı görüşten sorular sorulur yada başkanın icraatları eleştirilir diye hep o ortamlardan uzaklaştırdılar.
Beyler burası Manisa korkmayın! kimse sizin başkanınıza saygısızlık yada karalama yapacak değil. Yada kimse başkanınızı elinizden alacak değil. Bırakın başkanlarınız özgürce halkın arasına karışsın. Başkanı adeta bir terör saldırısında korur gibi etrafını sarmayı bırakın. Bazı gittiği yerlere tek başına gidebilsin,peşinde bir ordu insanla gezmesi onu halka yaklaştırmıyor,daha çok halkın ondan uzaklaşmasını sağlıyor.
Sayın Cumhurbaşkanı çok güzel söyledi,"Halkın içinde olmayan,tevazu göstermeyen,gittiği yerlere bir takım edasıyla giden,adeta koruma ordusuyla halkın içinde dolaşan başkanlara ihtiyacımız yok" dedi ve ekledi bunlar yoksa aday adaylık için bile kapımızı çalmasınlar uyarısında bulundu.
MEDYATİK DEĞİL KOMİK OLUYORSUNUZ
Son günlerin siyasi modası da aldı başını gidiyor. Makam ve mevki olarak kendilerine verilen o kutsal koltukların haklarını vermek yerine,sadece medya üzerinden yaptığı,yediği,gezdiği,her şeyi sosyal medya üzerinden adeta halkın gözünün içine sokarcasına yapılan paylaşımlar,hastane odalarında seksen yaşındaki amcanın elini öpmeye çalışırken verdiği pozlar ve o mahsum insanları kendisiyle aynı kareye almaya çalışmalar. Hadi siyasileri anlıyoruz da adam devlet memuru ama sanki parti il başkanı gibi. Kim ne yemiş ne içmiş kim kiminle ne yapıyor kim kimi ziyaret etmiş adam tam bir medyatik olmuş,işi gücü yokmuş gibi selfiler,yemeler,içmeler,ziyaretler paylaşılıyor sosyal medya hesaplarında. Buda siyasilerin hoşuna gidiyor tabi,bedavadan reklam yapıyor kendini,sosyal medyada tanınmış oluyor.
Beyler içinde bulunduğunuz karelere almaya çalışmayın insanları,bırakın onlar sizin kadrajınıza girmesin ama siz onların gönüllerine girmeye çaba harcayın. Hastane odalarında bir ordu misali girip o insanlara ziyaret yapmış sayılmazsınız inanın. İlla ziyaret yapacaksanız elinizde bir demet çiçek ile girer,oturur hal hatır sorarsınız. Evet bundan sosyal medyanın haberi olmaz ama siz gönüllere girersiniz. Hem incitmez hem de gönül Dünyalarında hoş bir seda bırakırsınız.
Artık sosyal medya ve kralcılığı bir yana bırakıp,yerel seçime yaklaştığımız bu günlerde yapacağınız projeleri konuşun,onları sosyal medyadan paylaşın. Tarımın ve hayvancılığın can çekiştiği bu günlerde üzerimize hangi görevlerin düştüğüne kafa yorun. Esnafa gidip selfi çektirmeyin,onun yaşadığı zorlukları çekin ve nasıl bir yol izlenir bunları konuşun. Madem o makamlarda oturuyorsunuz oraların hakkını verin. Devletin gücünü ve varlığını vatandaşın yanında hissettirin. Son zamlardan bunalan vatandaşımızın derdine ortak olun ve çözüm bulun.
Kimse sizin kara kaşınıza kara gözünüze bakacak durumda değil,ya bulunduğunuz makamları sonuna kadar vatandaşa hizmet için kullanın yada bırakın sizden daha iyi hizmet yapacaklar gelsin o yüce makamlara
saygılar
Ekleme
Tarihi: 07 Kasım 2018 - Çarşamba
MANİSA DA BAŞKANLAR VE ETRAFINDAKİLER
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.