Ya insan hiç mi akıllanmaz? Millet olarak bu kadar mı çalışmak zor geliyor. Hazır para, kolay para, terlemeden emek harcamadan para dedin mi, affedersiniz ama taze boka üşüşen sinekler gibiyiz. Hele hele birileri 1'e 3 vereceğiz dediği zaman kendimizi kaybediyoruz. Tabi böyle olunca, Türk toplumunda girişimciler değil, bizi kazıklayan emeklerimizi sömüren tosuncuklar yetişiyor. Bu kadar acı olaylar yaşanmasına rağmen birileri, kolay yönden para kazanma hırsı olan aç gözlüleri oltasına çekmeyi başarıyor. Bu yeni değil bizde önceden çok şahit olduk. Bankaların batması, finans kurumlarının yüksek karla insanları dolandırması, jet Fadıl, saadet zinciri, deniz feneri, tosuncuk ve günümüzün en büyük dolandırma olayı ile gündeme gelen ve piyasayı 2 Milyar dolar dolandıran Thodex’in sahibi yeni tosuncuk Faruk Fatih Özer. Kolay para, ülkemizde zaten devlet yönetimiyle resmi olarak yapılıyor. Bunun adı faiz. Dinimizde bile her türlüsü yasaklanan faiz, yurt dışı bankaların iştahını kabartıyor. Riske girmeden, yatırım yapmadan, fabrika kurmadan tamamen sermaye ile yapılan yatırımlar paraya para katıyor. Dünya'nın hiçbir yerinde böyle kolay para kazanma imkanı yok. Ama Ayasofya baş imamı faizin haram olduğunu kürsüden söyleyince gelen baskılar yüzünden istifa ettiğini de unutmamak lazım. E kolay yönden para kazanmak, elbette yeni girişimciler doğuruyor. Çalışmak yok, üretmek yok, üretene destek yok, çiftçiye destek hayvancıya destek yok. Milletin aklını kolay para kazanmanın yolları almış başını gidiyor. Ve devlet olarak da buna imkan sağlıyoruz. At yarışları, şans oyunları, kazı kazıklan, şans topu, loto,toto, iddia, piyango hangi birini sayayım. Adam esnaflıkla, büfe açarak fabrikada çalışarak parayı bulamayacağını biliyor. E geriye ne kalıyor. Ya piyango ve şans oyunları oynamak ya da kıyıda köşede ne varsa sanal para piyasası olan ve çakal gibi bekleyen bitcoin tarzı işletmelere parasını yatırıp zengin olmak. Kulağa da hoş gelmiyor değil yani 1 koyup 3 kazanmak. KURALLARIMIZ KAZANMAK İÇİN DEĞİL DOLANDIRMAK İÇİN KOYULMUŞ Mesela adam küçük bir esnaf ya da fabrikada çalışan bir işçi. Allah aşkına söyler misiniz esnafın ve işçinin dolarla avro ile ne işi olur. İhracat mı yapıyor hayır, dolarla mal mı satıyor hayır, borsada firmaları mı var hayır. Bu durumda devlet olarak bu gibi kişilerin ya da firmaların dolar alıp satması ya da sanal paraya yatırım yapması ne kadar doğru? Zaten kapitalist düzen dövizle istediği gibi oynayıp, TL'nin değerini bir gecede yüzde 15 değer kaybettirebiliyor. Bu kadar zor durumdayken dövizin bir para kazanma aracı olarak müsaade edilmesini aklım bir türlü almıyor. Hani bakıyorum da bizi dolandıran tosuncuklara, hepsi genç hele hele tosuncuk Mehmet daha çocuk. Nasıl böyle bir sistem kurmuş hayret! Gerçi şaşmamak lazım. Bu kadar kolay yönden para kazanma sevdalısı varken birilerinin bunu değerlendireceği kaçınılmazdı tabi. Sanal para nedir Allah aşkına? adı üstünde sanal. Hiçbir şekilde müdahale edilemeyen, devlet tarafından garantörlük verilmeyen ne olduğu belirsiz tamamen tuzak bir sistem. Google sayfalarını açtığımız zaman her köşede bitcoin reklamları, lüks arabalar, yatlar, katlar nasıl kolay zengin olduğunu anlatan güzeller yakışıklılar. E bizde insanoğluyuz hakkımız değil mi zengin olmak lüks arabalara binmek. Hakkımız tabi ama paramız gidince de devlet bize yardım etsin, dolandırıldık, bize el atın gibi yalvarmalara girmemek şartıyla. HER ÜLKEDE SANAL PARA VAR, PEKİ NEDEN DOLANDIRICI YOK? Çok basit çünkü böyle bir hayali sistemi kurarak vatandaşı dolandıracak yapıya izin verilmiyor da ondan. Verilse bile bu sistemi kuran şirketin anasını danasını incelerler bütün varlıklarını, gayrimenkullerini, teminatları alırlar. Her türlü güvenceyi alır, kuran şirketin kurucularını ve geçmişlerini en ince detaylarla inceleyip öyle izin verirler. Yine de böyle bir dolandırıcılık olursa, devlet her türlü önlemini aldığı için vatandaşın mağdur olmasını önlemiş olur. Biz akıllanmayız arkadaş. Virüs ortaya çıkınca 25 Krş olan maskeyi 5 TL yapmadık mı? Deprem oldu 1000 TL'lik evleri 2000 TL yapmadık mı? Patatesi soğanı depolayıp, kalmayınca 3 TL yapmadık mı? dezenfektan ürünlerini kolonyayı 3 katı fiyatına çıkarmadık mı? Bu kadar fırsatçılığın sevildiği bir ülkede, 1'e 3 kazandırmayı vaat eden tosuncukların vaatlerini mi fırsata çevirmeyeceğiz. İnsanın kendine yaptığı kötülüğü, dünya bir araya gelse yapamazmış. Ne ekiyorsak onu biçiyoruz. Uyduruk saçma sapan atasözleriyle hem gelecek kuşakları yok ediyor, hem de toplumda kapanmayan yaralar açıyoruz. " Bal tutan parmağını yalar" " Devlet malı deniz yemeyen keriz" "Üzümünü ye bağını sorma" gibi sözler parayı kazan ama nereden ve nasıl kazandığı sorma demektir. İster lotodan, ister totoda, ister at yarışından ister sanal ortamdan kazan da nasıl kazanırsan kazan? Ne diyelim alan razı veren razı. Kimse kimseyi zorlamıyor. E ucunda da kolay para varsa, kaçar mı bu fırsat? hadi yine iyiyiz çalışmadan zengin oluyoruz. Toplumunda beklentisi bu zaten. Ama yine de tosuncuklara dikkat! Saygılar