Sanıyorum ki hayatında ödem kelimesini duymayan yoktur. Özellikle kadınlar arasında çok sık duyduğumuz bu kelime tartıda da sürekli karşımıza çıkmaktadır. Örneğin ayaklarınızda, bileklerinizde hissettiğiniz şişlik, yüzüğünüzün parmağınızı sıkması gibi durumlar ödemin işaretidir. Peki nedir bu ödem? Ödem dokular arasındaki sıvı miktarının artasıdır. Hücre içindeki sıvı hücreler arasına geçerek dokular arasında birikmeye başlar.
***
Ödemin birçok nedeni olabilir. Bazen basit ve geçici bir nedenle karşılaşırken bazen de ciddi hastalıkların belirtisi olabileceği de göz ardı edilmemelidir. Özellikle uzun süre geçmeyen inatçı ödemleriniz varsa mutlaka doktora danışmalısınız. Ödemin sebepleri olarak hormonal dengesizlik (kadınlarda gebelik, menstrüasyon dönemler vb.), hareketsizlik, uzun seyahatler, sıcak havalar ve mevsim değişimleri, uykusuzluk, bazı ilaçların kullanımı, aşırı kilo alımı, alkol, aşırı tuz ve tuzlu gıdalar (turşu, zeytin vb), fast food, aşırı karbonhidrat tüketimi ve az su içmek gibi sayısız madde sıralayabiliriz. Bunlar daha çok akut dediğimiz kısa dönemde görülen ödemlerdir. Bir de bunlara ek olarak böbrek hastalıkları, kalp yetmezliği, karaciğer rahatsızlıkları gibi uzun süren ve ciddi hastalıkların belirtisi olabilecek durumları da göz ardı etmemek gerekir.
***
Peki, ödem atmanın yolları nelerdir? İlk olarak bu kadar neden saymışken temel tedavi ödemin kaynağını bulmak ve medikal bir durum varsa kesinlikle doktora danışmaktır. Hastalık şıkkını eledikten sonra gün içerisinde yeteri kadar su içtiğinize emin olmalısınız. Uzun süre aynı pozisyonlarda (hep oturmak ya da hep ayakta beklemek gibi) kalmamaya özen göstermeli, hayatınıza hareket ve egzersiz katmayı ihmal etmemelisiniz. Sürekli oturuyorsanız en azından arada kalkıp kısa yürüyüşler eklemek, sürekli ayakta iseniz de dinlenirken bacak ve kolların altına yastık koymak ödemin azalmasına yardımcı olacak basit ama etkili yöntemlerdir.
***
İdeal kiloya ulaşmak ödemden kurtulmanın bir diğer yoludur. Uzman eşliğinde sağlıklı ve kontrollü diyetler yaparak kilo vermeli, hızlı kilo kaybı ve düşük kalorili diyetlerden kaçınmalısınız. Tuz ve tuzlu gıdalardan olabildiğince kaçınmalısınız. Tuz tüketiminiz günde toplam 1-2 çay kaşığını geçmemelidir. Alkolün de ödem zamanlarında kaçınılması gereken durumlardan biri olduğunu unutmamalısınız. Yeterli lif alımı da kan dolaşımını hızlandırarak ödemin azalmasına yardımcı olur. Bu nedenle lif alımı için sebze, meyve, tahıllar gibi lif kaynaklarını beslenmeye eklemek faydalı olacaktır.
***
Ödem konusunda besinlerin gücünden de yararlanabiliriz. Magnezyum (bitter çikolata, badem, fındık, kepekli tahıl ve yeşil yapraklı sebzeler vb), potasyum (muz, avokado ve domates), B vitamini (muz, patates, ceviz ve et) açısından zengin besinlerin diyete eklenmesi vücutta su tutulumunu azaltır. Porsiyon kontrolü dâhilinde ödem zamanları bunları eklemek yine bir alternatif olarak düşünülmelidir. Bunlara ek olarak kalsiyum da mineral dengesini sağlayarak ödemin oluşmasını önleyebilir. Hem sağlıklı beslenme hem de şişkinlik oluşumunu da azaltmak için günde 2-3 porsiyon süt ve süt ürünlerini beslenmeye eklemek yardımcı olacaktır. Bunlara ek olarak maydanoz, biberiye, ananas, salatalık, yaban mersini, avokado gibi besinlerde farklı besin bileşenleri sayesinde vücuttaki su tutulumunu azaltma ya da atma etkisini sahiptir. Ancak gereğinden fazla ve sık sık kullanılması fayda değil zarar getirir. O nedenle uzmana danışmadan kontrolsüz alınmamalıdır.
***
Konuya en son şişkinlik ve ödem zamanlarında içilebilecek bitki çaylarını da ekleyerek son verelim. Kiraz sapı, mısır püskülü, rezene, karahindiba çayı, yeşil çay, adaçayı gibi bitki çayları kişinin herhangi bir kronik hastalığı yoksa, gebelik şüphesi ya da emziklilik durumu yoksa uzman kontrolünde eklenerek bu dönemlerde kullanılabilir.