Bülent Orakoğlu
Köşe Yazarı
Bülent Orakoğlu
 

SUSTURULDUK MU ?... DİYESİM GELDİ AKLIMA…

Yerel seçimler ülkemizde politika kazanını iyice ısıtmıştı… Isıttı ısıttı sonuçta yerel seçimlerimizi de geride bıraktık. Adı yerel de olsa bu seçimlerin içinde, konuşulanların, vaatlerin çoğunluğu ülkemizin genel politikasıymış gibi milletimize aktarıldı. Politika kazanı ısındıkça da ısındı. İşsizlik, Pahalılık, Ekonomik sebepler, …ve kültürel körlük kazanında, kendi eti yanan yoksul yığınlarımız, bir yanlara doğru çekilip, partilerin politikalarının kuyruğuna takılarak savrulup gittiler. Son yirmi yıldır politikada en çok konuşulan şeyler; Hangi partinin daha çok Müslüman olduğu, Hangi partinin fakir fukaraya daha çok yardım edeceği, … ya da sadaka dağıtacağı konuları üzerine durulma söylemlerinin aksine, Bu yerel seçimlerde ana konu ÜLKEMİZİN BEKASI üzerineydi. Bu arada dindarlık ve dincilik yarışı, çarşaf açılımları, türban gibi konular yoktu. Ne vardı BEKA… BEKA… BEKA. Emperyalizme ve zamanında onunla işbirliği yapmış yöneticilere karşı, ayrıca hilafet makamına karşı yeryüzünün ilk büyük isyanını gerçekleştirmiş olan TÜRK MİLLETİ ve CUMHURİYETİN kurucu düşüncesi ve yapısı. Bugün; Emperyalizmin merkezinden planlanan ALİ CENGİZ oyunlarıyla hilafet özentili kişilerin önüne yem olarak konulmuş ikramların artık boşa çıktığının bilinmesi gerekir. Bugün tartışılmayan nedir? … ya da başka bir deyişle sustuklarımız nelerdir? Seçim bitti. Şimdi de Beka diyelim bakalım. Şimdi de ne başladı? Geçim derdi başladı. Yurttaşlarımızın geçim derdi. Yurttaşlarımızın iş derdi. Ülkemizin ekonomik derdi. Ülkemizin eğitim derdi. Ülkemizin sağlık derdi. … ve daha nice nice sorunlarımız. İşte bugün bu sorunlarımız nedense politik tartışmaların için de kendine bir türlü yer bulamıyor. Sağından, soluna kimsenin aklına gelmeyen çok önemli, kör gözüne batan gerçeklerimiz var ortada. … Medya da, yazılı ve görsel basın da bu gibi sorunlarımız tartışılıp milletimize aktarılamıyor. Örnek mi verelim? Türk Köylüsü, Türk çiftçisi, Hayvancılık ile geçinen ailelerimizin yapısı; Sütlerini kaç kuruştan satıyorlar? Marketlerde sütün fiyatı ne? Aradaki fark kimin cebine giriyor? Politika feneri kimlerin elinde? Karşılıksız tarım desteği ile tarım ve hayvancılık sektörümüz çökertilmektedir. Anadolu topraklarında dişiyle tırnağıyla ekmeğini taştan çıkarmaya çalışan yığınlarımız mallarını, mülklerini, toprağını terk ederek büyük şehirlerin çevresinde toplanır hale getirildiler. Yabancı para babalarıyla birlikte ülkemizin kaymağını yiyip götüren, taşını toprağını “Babalar gibi satan” Beyzadelerin arkasında kimler var? Tarikatlar, cemaatler ve ne idiğü belirsiz bir takım örgütler. Bugün siyasette kavgalar, fırtınalar başka şeylerin etrafında kopuyor. Şimdi artık konuşmanın, Sustuklarımızı bilinç üstüne çıkarmamız halk yığınlarımızla paylaşmamızın zamanıdır. Ağalar, beyler bunu açıkça bilmelidirler. Söylemlerimiz, Davranışlarımız, Siyasal eylemlerimiz, İş, ekmek, emek ve özgürlükler olarak sahnede yer almalıdır. Sustuklarımızın ayırdına varacak, halkımız tarafından da daha kolay anlaşılır olacaktır. Artık susmayalım. Artık içine sindirilmiş olmayalım.  Esen kalınız efendim.  
Ekleme Tarihi: 29 Nisan 2019 - Pazartesi
Bülent Orakoğlu

SUSTURULDUK MU ?... DİYESİM GELDİ AKLIMA…

Yerel seçimler ülkemizde politika kazanını iyice ısıtmıştı…
Isıttı ısıttı sonuçta yerel seçimlerimizi de geride bıraktık.
Adı yerel de olsa bu seçimlerin içinde, konuşulanların, vaatlerin çoğunluğu ülkemizin genel politikasıymış gibi milletimize aktarıldı.
Politika kazanı ısındıkça da ısındı.
İşsizlik,
Pahalılık,
Ekonomik sebepler,
…ve kültürel körlük kazanında, kendi eti yanan yoksul yığınlarımız, bir yanlara doğru çekilip, partilerin politikalarının kuyruğuna takılarak savrulup gittiler.
Son yirmi yıldır politikada en çok konuşulan şeyler;
Hangi partinin daha çok Müslüman olduğu,
Hangi partinin fakir fukaraya daha çok yardım edeceği,
… ya da sadaka dağıtacağı konuları üzerine durulma söylemlerinin aksine,
Bu yerel seçimlerde ana konu ÜLKEMİZİN BEKASI üzerineydi.
Bu arada dindarlık ve dincilik yarışı, çarşaf açılımları, türban gibi konular yoktu.
Ne vardı BEKA… BEKA… BEKA.
Emperyalizme ve zamanında onunla işbirliği yapmış yöneticilere karşı, ayrıca hilafet makamına karşı yeryüzünün ilk büyük isyanını gerçekleştirmiş olan TÜRK MİLLETİ ve CUMHURİYETİN kurucu düşüncesi ve yapısı.
Bugün;
Emperyalizmin merkezinden planlanan ALİ CENGİZ oyunlarıyla hilafet özentili kişilerin önüne yem olarak konulmuş ikramların artık boşa çıktığının bilinmesi gerekir.
Bugün tartışılmayan nedir?
… ya da başka bir deyişle sustuklarımız nelerdir?
Seçim bitti.
Şimdi de Beka diyelim bakalım.
Şimdi de ne başladı?
Geçim derdi başladı.
Yurttaşlarımızın geçim derdi.
Yurttaşlarımızın iş derdi.
Ülkemizin ekonomik derdi.
Ülkemizin eğitim derdi.
Ülkemizin sağlık derdi.
… ve daha nice nice sorunlarımız.
İşte bugün bu sorunlarımız nedense politik tartışmaların için de kendine bir türlü yer bulamıyor.
Sağından, soluna kimsenin aklına gelmeyen çok önemli, kör gözüne batan gerçeklerimiz var ortada.
… Medya da, yazılı ve görsel basın da bu gibi sorunlarımız tartışılıp milletimize aktarılamıyor.
Örnek mi verelim?
Türk Köylüsü, Türk çiftçisi, Hayvancılık ile geçinen ailelerimizin yapısı;
Sütlerini kaç kuruştan satıyorlar?
Marketlerde sütün fiyatı ne?
Aradaki fark kimin cebine giriyor?
Politika feneri kimlerin elinde?
Karşılıksız tarım desteği ile tarım ve hayvancılık sektörümüz çökertilmektedir.
Anadolu topraklarında dişiyle tırnağıyla ekmeğini taştan çıkarmaya çalışan yığınlarımız mallarını, mülklerini, toprağını terk ederek büyük şehirlerin çevresinde toplanır hale getirildiler.
Yabancı para babalarıyla birlikte ülkemizin kaymağını yiyip götüren, taşını toprağını “Babalar gibi satan” Beyzadelerin arkasında kimler var?
Tarikatlar, cemaatler ve ne idiğü belirsiz bir takım örgütler.
Bugün siyasette kavgalar, fırtınalar başka şeylerin etrafında kopuyor.
Şimdi artık konuşmanın,
Sustuklarımızı bilinç üstüne çıkarmamız halk yığınlarımızla paylaşmamızın zamanıdır.
Ağalar, beyler bunu açıkça bilmelidirler.
Söylemlerimiz,
Davranışlarımız,
Siyasal eylemlerimiz,
İş, ekmek, emek ve özgürlükler olarak sahnede yer almalıdır.
Sustuklarımızın ayırdına varacak, halkımız tarafından da daha kolay anlaşılır olacaktır.
Artık susmayalım.
Artık içine sindirilmiş olmayalım.
 Esen kalınız efendim.
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.