Kurbana az bir zaman kalması sebebiyle sizleri de sıkmama adına yazımızı 3 günlük sürecek bir makaleye dönüşürdük.
İstifade edilmesi dilek ve duası ile…
Nedense, bazı TV kanallarında, bazı dergi ve gazetelerde kurban aleyhinde programlarlar yapılır, yazılar yazılır, yazdırılır. Bu menfi yayınlar yıllardır hiç değişmeden Hac ve Kurban arifelerinde tekrar edilir; hem de şiddeti artırılarak, cerbezesi geliştirilerek!
Buna bazen, pek çok konuda, hakikaten sıhhatli fikirler serdeden ilim adamları da katılır. Ancak kendileri, mesela hukukçu oldukları halde, konunun uzmanları sayılan Veteriner ve Tıp sahasının elemanları karşısında bile, ilmî usulleri terk ederek, o sahadaki verileri hiç değerlendirmiyorlar. Müthiş bir inat içinde; bazen “Kuran’da Kurban kesimi net olarak yoktur” derken; bazen mesela “Koyunun kulağından biraz kesip kan akıtmanın Kurban kesmek anlamına geldiğini” belirtebiliyorlar. Bazen “hayvanların canını yakmanın doğru olmadığını” ifade ederken, bazen de “hayvan hakları savunucuları olarak, ‘onların kesilip yenmesini bir fecaat olarak’ tasvir edebiliyorlar.
Bu arada çok yüksek (!) ilmiyle koyun-keçi yerine, tavuk kesmenin doğru olabileceğini beyan edebilen ilahiyatçıların da (!) ortaya çıkıp meseleyi daha karmaşık hale getirdiğini de söylemem lazım.
Durum böyle olunca, hakikaten, normal insanlar da neyin doğru olduğu konusunda haklı bir tereddüt geçiriyorlar. O kadar ki yakınlarımızda bir ortaöğretim kurumunda öğretmenlik yapan oldukça dengeli bir ilahiyatçı arkadaşım da bir toplantı esnasında bu konudaki kafa karışıklığını ifade edince gerçekten çok üzüldüm.
Bir kere her şeyin halikı ve tek hüküm sahibi olan Rabbimiz “Şu halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.”(KEVSER/2) diyerek esasen çok açık olarak marzisini ortaya koymaktadır. Hatta “Biz onlara kendileri için boyun eğdirdik; işte bir kısmı binekleridir, bir kısmını(n da etini) yiyorlar.(YASİN/72); “Gelsinler de çeşitli yararlarını gözleri ile görsünler ve Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanları belirli günlerde kurban ederken O'nun adını ansınlar. Bu hayvanların etinden kendiniz de yiyin, sıkıntı içinde bulunan yoksullara da yedirin…" (HAC, 26-29) de diyerek bu konuda tereddüt edecek hiç bir şey bırakmamaktadır.
Yarın ilahi kitabımız Kuran-i Kerim ve diğer sahih kitaplarda KURBAN BAHSİ nasıl ele alınmış oradan devam edelim...
Anasayfa
Yazarlar
Sernur Yassıkaya
Yazı Detayı
Bu yazı 781+ kez okundu.
KURBAN VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ! (1)
Kurbana az bir zaman kalması sebebiyle sizleri de sıkmama adına yazımızı 3 günlük sürecek bir makaleye dönüşürdük.
İstifade edilmesi dilek ve duası ile…
Nedense, bazı TV kanallarında, bazı dergi ve gazetelerde kurban aleyhinde programlarlar yapılır, yazılar yazılır, yazdırılır. Bu menfi yayınlar yıllardır hiç değişmeden Hac ve Kurban arifelerinde tekrar edilir; hem de şiddeti artırılarak, cerbezesi geliştirilerek!
Buna bazen, pek çok konuda, hakikaten sıhhatli fikirler serdeden ilim adamları da katılır. Ancak kendileri, mesela hukukçu oldukları halde, konunun uzmanları sayılan Veteriner ve Tıp sahasının elemanları karşısında bile, ilmî usulleri terk ederek, o sahadaki verileri hiç değerlendirmiyorlar. Müthiş bir inat içinde; bazen “Kuran’da Kurban kesimi net olarak yoktur” derken; bazen mesela “Koyunun kulağından biraz kesip kan akıtmanın Kurban kesmek anlamına geldiğini” belirtebiliyorlar. Bazen “hayvanların canını yakmanın doğru olmadığını” ifade ederken, bazen de “hayvan hakları savunucuları olarak, ‘onların kesilip yenmesini bir fecaat olarak’ tasvir edebiliyorlar.
Bu arada çok yüksek (!) ilmiyle koyun-keçi yerine, tavuk kesmenin doğru olabileceğini beyan edebilen ilahiyatçıların da (!) ortaya çıkıp meseleyi daha karmaşık hale getirdiğini de söylemem lazım.
Durum böyle olunca, hakikaten, normal insanlar da neyin doğru olduğu konusunda haklı bir tereddüt geçiriyorlar. O kadar ki yakınlarımızda bir ortaöğretim kurumunda öğretmenlik yapan oldukça dengeli bir ilahiyatçı arkadaşım da bir toplantı esnasında bu konudaki kafa karışıklığını ifade edince gerçekten çok üzüldüm.
Bir kere her şeyin halikı ve tek hüküm sahibi olan Rabbimiz “Şu halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.”(KEVSER/2) diyerek esasen çok açık olarak marzisini ortaya koymaktadır. Hatta “Biz onlara kendileri için boyun eğdirdik; işte bir kısmı binekleridir, bir kısmını(n da etini) yiyorlar.(YASİN/72); “Gelsinler de çeşitli yararlarını gözleri ile görsünler ve Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanları belirli günlerde kurban ederken O'nun adını ansınlar. Bu hayvanların etinden kendiniz de yiyin, sıkıntı içinde bulunan yoksullara da yedirin…" (HAC, 26-29) de diyerek bu konuda tereddüt edecek hiç bir şey bırakmamaktadır.
Yarın ilahi kitabımız Kuran-i Kerim ve diğer sahih kitaplarda KURBAN BAHSİ nasıl ele alınmış oradan devam edelim...
Ekleme
Tarihi: 31 Temmuz 2019 - Çarşamba
KURBAN VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ! (1)
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.