Sevgili okurlar;
Bayramın son gününü vefat eden bir yakınımızın İzmir Cengizhan Camisinde cenazesine katılarak geçirdik. Cami avlusunda yoğun bir kalabalık toplanmıştı. Bir taraftan cenaze namazının kılınması beklenirken, diğer taraftan ülke gündemini oluşturan konuların üçer, beşer kişilik grupların arasında uğultulu bir şekilde konuşulduğu gözlenmekteydi. İçlerinden tahminen, 60-65 yaşlarında olan, konuştuğu yanındaki şahıslara “Boykot” nedir diye sorunca yanındaki ilginç bir cevap verdi, “Boykot, boy ölçüsü almaktır. Boy uzunluk, kot ise seviye ölçüsü” deyince uğultulu konuşmaların yerini hocanın “Er kişi niyetine” demesiyle, sessizlik kapladı.
***
Gündemi meşgul eden, boykotun anlamı; Bireyin kişisel hak kullanımında tercih seçim şekli veya toplumsal tercihleri ve davranışlar yoluyla sosyal ve siyasi değişimin aracına dönüştürülmesi, boyutsal olarak yasalar kapsamında olsa bile etki boyutu ve bakış açısının etkisi önem arz eder. Boykot; siyasal, ekonomik ve tüketici tercihlerini kapsayan toplumsal boyutu ile değer ölçüsüne tabi tutulur. Yapılan boykotların, yalnız ekonomik kararlar olmadığı, aynı zamanda etik, siyasi ve sosyal boyutları da olduğu fikrine tabi tutulursa o zaman halk terimiyle “tırtoy kopar” kargaşalar yerini alır.
BOYKOT YASAL HAKTIR
Boykot çağrısı ve kararı almak yasal hak, çağrının sesleniş şekli ve sesin yankısı önemini taşır; CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’in çağrısının yankısına bakalım. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Üreten, istihdam sağlayan, yatırım yapan şirketlerin hedef haline getirilmesi ve boykot yanlış. Şirketlerimiz siyasi tartışmaların dışında tutulmalı" diyor. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Bu ekonomik zorlukta müşterisine hizmet etmeye çalışan esnaf ve sanatkara destek olunması gerektiğini" söylerken "ticaret durdurulmamalı" çağrısı yapıyor.
***
Boykota katılmayan emekli yaşlılar, her zaman oturdukları sıraları ve toplandıkları parkları boykot yapmıyorlar galiba, çağrıda yer almadığı için. Diğer taraftan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ise CHP’nin boykotuna destek açıklaması yapıyor. İlk defa bir bakan esnafa destek vermek için alışverişte, bir markette görüntü veriyor ne olur. Bir de çarşı pazara çıkarak pazarcı esnafına destek verse, pazarcı satamadığı domatesleri çöp bidonlarına dökmese...
CİRO İSTATİSTİK ÖLÇÜMLERİNİ "TÜİK" YAPABİLİR
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, "Süreci bu boyuta çekmek, ülke ekonomisini hedef almak bir duruş değil aksine akıl tutulmasıdır" diyor. Bütün bunlar Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması ve tutuklanmasıyla başladı. Protestoları destekleyenler 2 Nisan'da ülke genelinde boykot yaptılar. Yapılan Boy-kot ölçüme tabi tutulması için çağrıya maruz kalan kurum ve şirketlerinin ciro istatistik ölçümlerini “TÜİK” yapabilir. Nedense özellikle İstanbul'da birçok kafe, restoran ve iş yeri de dükkanlarını açmamış veya da satış yapmadığı basında ve sosyal medyalarda yerini aldı.
ÖZGÜR ÖZEL TEŞEKKÜR EDİYOR
Bir zamanlar, İsrail ve İsrail’i destekleyen firmaların mal ve hizmetlerine yönelik boykot hareketi yapıldı. Bu boykotun hedefindeki McDonald İsrail şubesinin İsrail ordusuna bedava yemek vermesinden dolayı birçok ülkede boykot edilmişti. Şimdi sorun yemek sorunu olmadığı biliniyor. Bu çağrıları yaparak destek isteyen, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "çok önemli sonuçlar alındı" sözleriyle nitelendirdiği boykota katılan, destek veren gençlere ve esnafa sosyal medya hesaplarından bir mesaj yayımlayarak teşekkür ediyor.
***
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise X hesabından yaptığı paylaşımda, "Söz konusu boykot girişimi, siyasal acziyet içindeki ana muhalefet partisinin son dönemde yürüttüğü yıkıcı faaliyetlerin yeni bir halkasıdır. Ancak bu girişim de milletimizin vakur duruşu sayesinde bertaraf edilmiştir" diyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 1 Nisan'da "boykot çağrısı yapanlar" hakkında, "nefret ve ayrımcılık" ve "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlarından soruşturma başlatıldığını açıklıyor. Savcılıktan yapılan açıklamada çağrılar "ayrıştırıcı söylemler" olarak nitelendiriliyor.
***
Boykot çağrısı, tüketicinin gücünü bir günlüğüne gösterebilecek konu değildir. Uzun vadede sürdürülemeyecek bir eylem tarzı da olduğu bilinmektedir. Bu yazım hangi kapsama alınabilir, bilemiyorum. Boykot çağrısı olmadığı, boykotu konum bakımından yoruma tabi tutuğumu, yok bu yazım, 1970 yıllarında Aziz Nesinin yazdığı “Y’yin Kuyruğu” hikayesine tabi tutularak yorumlanır sözün sonu bu olur. Sağlıklı yaşayın sağlıcakla kalın.