SEYFETTİN AYAKYAY
Köşe Yazarı
SEYFETTİN AYAKYAY
 

TOPRAĞIN BAĞRI DELİNİYOR

Sayın okurlar;  Ülkemizin tarımda kalbi sayılan İslam ülkesi Konya’da çanlar çalma başlıyor. Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Konya bölgesinde 1 kilometrekarelik alanda 100'ün üzerinde obruk düştüğünü açıklıyor. Artık, "Bölge içerisindeki obruk oluşumları büyük bir risk oluşturduğunu” açıklıyor. Yer altı sularının çekilip, toprağın çökmesiyle meydana gelen ve sayıları 1000'i aşkın obrukların risk haritasının hazırlanması için tarımda bir “Genel Cerrahi” araştırma klinik hastanesi birimi ihtiyacı hasıl olmaktadır.  *** Konya şehir merkezine 5 kilometreye kadar yaklaşan obruklar, yer altı suların azalması çökmelerin başlıca nedeni sayılamaktadır. Obrukların yakınından geçen bir deprem fay hattı büyük ölçüde kaymalara sebep olabilir. Bu durumda günah keçisi olarak nedeni tarıma bağlanacağı aşikârdır. Ancak toprak yapısı ve gerçekler birçok farklı sebebin vahim sonuçlara endeksli olduğunu gösteriyor. Susuzluk, kuyu kullanımı ve volkanik yapılanma başlıca nedenler olarak görünüyor. Türkiye Ziraat Odası, sulama birlikleri başkanlıkları ve Tarım Bakanlığı ülke tarımını tehdit eden obrukları seyir etme yerine çözümler üretmeli. Ukrayna savaşın alevleri içerisinde dünya tarımda söz sahibi olabiliyorsa, “Yurtta sulh, Cihanda sulh” şiarına sahip ülkemiz verimli topraklarını korumalı ve değerlendirmelidir. SUYUN REHABİLİTE YAPILMASI GEREKİYOR Obruk oluşumunun sadece susuzluk olmadığı ülkemizin batısı kireç kaynaklarıyla yüklü olup, Karadeniz ve doğu ve Güneydoğu’da toprak yapısı siyah kayalıklardan oluşan oldukça sert yapıya sahip olması obruk oluşumunu engellediği gibi, yer altı sularının doğal filtre işlevliyi sağlamaktadır. Yer altı sularının akıntısı Konya’dan hasan dağı ve Karadağ'a yani tuz gölüne doğru akıntıya sahiptir. Bölgesel olarak, volkanik konumdadır. Yer altı gazlarının dolaşımı devam ettiğinde, bir asitlenme salgısı ile de kireç taşlarının eridiği ve yer altı mağaralarının oluştuğunu bilim insanları söylemektedir Jeoloji mühendisleri. Suyun statik seviyesinin artık Ege ve İç Anadolu Konya yöresinde 25 ile 35 metre aşağı indiği, tulumba olayının tarihe karıştığını yer altı sularında 300  ile 800 metrede aranmaya başlanıldığı acı fakat gerçek bir dönüşüm olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülke ve Konya genelinde kaçınılmaz olarak arazilerde su kaynak çıkışlarının toplulaştırması, suyun rehabilite yapılması gerekiyor. Taşıma su gereksinimi acil olarak gerekmektedir. Konya yöresine, Göksu'dan, Kızılırmak'tan su taşınmalı. Tabi taşıma suyla değirmenin işlemeyeceğini bile, bile. İRAN’IN KAPISINI KURAKLIK VE OBRUKLAR ÇALMAYA BAŞLADI BİLE İran'ın Güney Azerbaycan bölgesinde obrukların oluşması, toprakların çökmesi ciddi bir tarım krizine yol açmaktadır. İRAN haber ajansına göre, Güney Azerbaycan bölgesel su şirketinin koruma ve Araştırma birimi yetkilisi Hamid Rai, bölgedeki arazi çöküşünün 19 inç derinliğe ulaştığını söylüyor. İstatistik bilgileri açıklarken,    yer altı suyu seviyelerindeki bilanço bozulmasındaki artışın, tarım için kullanılan aşırı sayıda kuyunun sondajıyla bağlantılı olduğunu söylüyor. (Konya bölgesi araştırma merkezinden aynı benzer açıklama yapılmıştı) Açıklamasında; “Yasal olarak açmamıza izin verilen kuyulara ek olarak, lisanssız kuyuların kullanılması, su kaynaklarının tarımsal amaçlarla aşırı sömürülmesine yol açmaktadır.” diyor. Aynı zamanda, eski sulama teknikleri su israfını artırmakta ve bu da su kaynaklarında hızlı bir azalmaya neden olmaktadır. Başkan, uygun bir su temini yönetim modelinin uygulanmasını vurgulayarak, "modern sulama sistemlerinin uygulanması ve yasadışı kuyuların kullanımının önlenmesi gerektiği” belirtiliyor. “Aksi takdirde gelecekte altyapı tahribatına, tarımsal gerilemeye ve kitlesel göçlere yol açabilir. Eski tarım yöntemleri ve etkisiz sulama sistemleri, yerkürenin çökmesinin temel nedeni olarak gösteriliyor. Yeraltı su kaynaklarının aşırı kullanımı toprak yapılarını zayıflatır, erozyona neden olur ve yer altı boşlukları oluşturur. Bu eğilim bölgede yaygın toprak kaymalarına yol açmaktadır. YÜREKLERDE EKOLOJİK OBRUKLAR OLUŞTURUR Urmiye Gölü’nün kurutulmasına göz yumulması, İran hükümetini tarım politikası kurbanı olarak mı seçilmektedir? Tarımda su kaynaklarının eski yöntemlerle kullanılması, aşırı sömürülmesine ve çeşitli ekolojik sorunlara yol açmaktadır. Güney Azerbaycan'daki Urmiye Gölü'nün kurutulması eski tarım yöntemlerinin olumsuz etkilerinin açıkça bir göstergesi mi, yoksa İran hükümetinin Güney Azerbaycanlı vatandaşlarının Urmiye Bölgesini terk etmelerini sağlamanın yolu  bilinçli  tercih olarak “Urmiye Gölünü” kurutmaktan mı geçmektedir? Demek oluyor ülkelerin kaderi; “Modern sulama teknolojilerinin uygulanması ve tarımsal yöntemlerin iyileştirilmesi, bu ekolojik sorunların çözümüne önemli ölçüde katkıda bulunmaktan geçer.” Ancak, hükümetlerin bu alandaki üretim ve kalkınma politika eylemi yetersiz oldu mu, ülke tarımı ve ekonomisinin yanında topraklarda erozyon çökmeleri, yüreklerde ise ekolojik obruklar oluşturur. Sağlıklı yaşayın, sağlıcakla kalın. Sayın okurlar; 
Ekleme Tarihi: 23 Eylül 2024 - Pazartesi
SEYFETTİN AYAKYAY

TOPRAĞIN BAĞRI DELİNİYOR

Sayın okurlar; 

Ülkemizin tarımda kalbi sayılan İslam ülkesi Konya’da çanlar çalma başlıyor. Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Konya bölgesinde 1 kilometrekarelik alanda 100'ün üzerinde obruk düştüğünü açıklıyor. Artık, "Bölge içerisindeki obruk oluşumları büyük bir risk oluşturduğunu” açıklıyor. Yer altı sularının çekilip, toprağın çökmesiyle meydana gelen ve sayıları 1000'i aşkın obrukların risk haritasının hazırlanması için tarımda bir “Genel Cerrahi” araştırma klinik hastanesi birimi ihtiyacı hasıl olmaktadır. 

***

Konya şehir merkezine 5 kilometreye kadar yaklaşan obruklar, yer altı suların azalması çökmelerin başlıca nedeni sayılamaktadır. Obrukların yakınından geçen bir deprem fay hattı büyük ölçüde kaymalara sebep olabilir. Bu durumda günah keçisi olarak nedeni tarıma bağlanacağı aşikârdır. Ancak toprak yapısı ve gerçekler birçok farklı sebebin vahim sonuçlara endeksli olduğunu gösteriyor. Susuzluk, kuyu kullanımı ve volkanik yapılanma başlıca nedenler olarak görünüyor. Türkiye Ziraat Odası, sulama birlikleri başkanlıkları ve Tarım Bakanlığı ülke tarımını tehdit eden obrukları seyir etme yerine çözümler üretmeli. Ukrayna savaşın alevleri içerisinde dünya tarımda söz sahibi olabiliyorsa, “Yurtta sulh, Cihanda sulh” şiarına sahip ülkemiz verimli topraklarını korumalı ve değerlendirmelidir.

SUYUN REHABİLİTE YAPILMASI GEREKİYOR

Obruk oluşumunun sadece susuzluk olmadığı ülkemizin batısı kireç kaynaklarıyla yüklü olup, Karadeniz ve doğu ve Güneydoğu’da toprak yapısı siyah kayalıklardan oluşan oldukça sert yapıya sahip olması obruk oluşumunu engellediği gibi, yer altı sularının doğal filtre işlevliyi sağlamaktadır. Yer altı sularının akıntısı Konya’dan hasan dağı ve Karadağ'a yani tuz gölüne doğru akıntıya sahiptir. Bölgesel olarak, volkanik konumdadır. Yer altı gazlarının dolaşımı devam ettiğinde, bir asitlenme salgısı ile de kireç taşlarının eridiği ve yer altı mağaralarının oluştuğunu bilim insanları söylemektedir Jeoloji mühendisleri. Suyun statik seviyesinin artık Ege ve İç Anadolu Konya yöresinde 25 ile 35 metre aşağı indiği, tulumba olayının tarihe karıştığını yer altı sularında 300  ile 800 metrede aranmaya başlanıldığı acı fakat gerçek bir dönüşüm olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülke ve Konya genelinde kaçınılmaz olarak arazilerde su kaynak çıkışlarının toplulaştırması, suyun rehabilite yapılması gerekiyor. Taşıma su gereksinimi acil olarak gerekmektedir. Konya yöresine, Göksu'dan, Kızılırmak'tan su taşınmalı. Tabi taşıma suyla değirmenin işlemeyeceğini bile, bile.

İRAN’IN KAPISINI KURAKLIK VE OBRUKLAR ÇALMAYA BAŞLADI BİLE

İran'ın Güney Azerbaycan bölgesinde obrukların oluşması, toprakların çökmesi ciddi bir tarım krizine yol açmaktadır. İRAN haber ajansına göre, Güney Azerbaycan bölgesel su şirketinin koruma ve Araştırma birimi yetkilisi Hamid Rai, bölgedeki arazi çöküşünün 19 inç derinliğe ulaştığını söylüyor. İstatistik bilgileri açıklarken,    yer altı suyu seviyelerindeki bilanço bozulmasındaki artışın, tarım için kullanılan aşırı sayıda kuyunun sondajıyla bağlantılı olduğunu söylüyor. (Konya bölgesi araştırma merkezinden aynı benzer açıklama yapılmıştı) Açıklamasında; “Yasal olarak açmamıza izin verilen kuyulara ek olarak, lisanssız kuyuların kullanılması, su kaynaklarının tarımsal amaçlarla aşırı sömürülmesine yol açmaktadır.” diyor. Aynı zamanda, eski sulama teknikleri su israfını artırmakta ve bu da su kaynaklarında hızlı bir azalmaya neden olmaktadır. Başkan, uygun bir su temini yönetim modelinin uygulanmasını vurgulayarak, "modern sulama sistemlerinin uygulanması ve yasadışı kuyuların kullanımının önlenmesi gerektiği” belirtiliyor. “Aksi takdirde gelecekte altyapı tahribatına, tarımsal gerilemeye ve kitlesel göçlere yol açabilir. Eski tarım yöntemleri ve etkisiz sulama sistemleri, yerkürenin çökmesinin temel nedeni olarak gösteriliyor. Yeraltı su kaynaklarının aşırı kullanımı toprak yapılarını zayıflatır, erozyona neden olur ve yer altı boşlukları oluşturur. Bu eğilim bölgede yaygın toprak kaymalarına yol açmaktadır.

YÜREKLERDE EKOLOJİK OBRUKLAR OLUŞTURUR

Urmiye Gölü’nün kurutulmasına göz yumulması, İran hükümetini tarım politikası kurbanı olarak mı seçilmektedir? Tarımda su kaynaklarının eski yöntemlerle kullanılması, aşırı sömürülmesine ve çeşitli ekolojik sorunlara yol açmaktadır. Güney Azerbaycan'daki Urmiye Gölü'nün kurutulması eski tarım yöntemlerinin olumsuz etkilerinin açıkça bir göstergesi mi, yoksa İran hükümetinin Güney Azerbaycanlı vatandaşlarının Urmiye Bölgesini terk etmelerini sağlamanın yolu  bilinçli  tercih olarak “Urmiye Gölünü” kurutmaktan mı geçmektedir? Demek oluyor ülkelerin kaderi; “Modern sulama teknolojilerinin uygulanması ve tarımsal yöntemlerin iyileştirilmesi, bu ekolojik sorunların çözümüne önemli ölçüde katkıda bulunmaktan geçer.” Ancak, hükümetlerin bu alandaki üretim ve kalkınma politika eylemi yetersiz oldu mu, ülke tarımı ve ekonomisinin yanında topraklarda erozyon çökmeleri, yüreklerde ise ekolojik obruklar oluşturur. Sağlıklı yaşayın, sağlıcakla kalın.

Sayın okurlar; 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.