SEYFETTİN AYAKYAY
Köşe Yazarı
SEYFETTİN AYAKYAY
 

BUKALEMUN SİYASETİ

Sayın okuyucularımız; Sürüngenler içerisinde ilk çağlara ait eski dünya bukalemunları içerisinden ve bazen pullugillere mensup bir üst familya olarak kabul edilerek sınıflandırılan 1.ci  familya sürüngenler sınıfının Chamaeleonidae familyasından bulunduğu alana ve yere göre  renk değiştirebilen kertenkele, bazı hallerde bir ağaç dalından uçarak diğer bir dala sıçradıkları görülmüştür.  Chamaeleonidae famıles’i ortak ismi sayılmaktadır. Akdeniz Bölgemize mahsus bukalemun (Chamaeleo chamaeleon), Squamata takımının bukalemun familyasına ait bir sürüngen türü yaşamaktadır. Başlarının üst tarafında fes kadar yüksek olmasa da  miğfer tarzı bir çıkıntı vardır. Vücutları genellikle uzun yapılıdır. Ayakları diğer bukalemun türleri gibi parmakların ikisi bir, üçü bir arada birleştiği için yürümeden çok tutunmaya yöneliklerdir. Çok  ender de  olsa ağaç dalları arasında uçma yaparlar.  Gözleri teleskop şeklinde, Tıpkı ABD’nin Radarlarına benzer ortası delik tek göz kapağı vardır. Her göz aynı anda değişik yerlere bakabilir, Radar sistemi gibi. Renklerini bulundukları ortama göre, ışık ve sıcaklığın durumuna göre ya da çiftleşme zamanlarında kur yapmak için değiştirebilirler. Emperyalizmin sömürge seçmesinde renk değiştirdiği gibi.  Besinlerini böcek türleri teşkil eder. Dilin böceği yakalayıp geri çekmesi 0.1 sn kadar sürer. Dilleri ağız içinde özel bir yerde kat kat kıvrılmış biçimde durur ve uçları yapışkandır. Bukalemunların en büyük düşmanı strestir. Stresli olması da renk tonlarından anlaşılmaktadır. Eğer koyu renk ve tonlarındaysa o bukalemun bir sebebe bağlı olarak strese girmiştir. Bukalemunlar yakalandıklarında  genellikle esaret altında iken yem yemez su içmez. Buna bağlı olarak da bir süre sonra da ölür. Yaşadıkları bölgelere bakıldığında İspanya, Yunanistan, Kıbrıs, Malta, Portekiz, Ürdün, Tunus, Mısır, İsrail, Irak, İran, Suudi Arabistan, Lübnan Fas Cezayir, Tunus, Libya Ülkemizde  kuzey İzmir`den güneye doğru Ege sahilleri ile bütün Akdeniz sahil bölgesin de yaygınlaştıkları görülmektedir. Tesadüf bir benzetmeye kapılmış olmanın yanlışlığını yaşamak istemem. Emperyalizim ağa babalarından biri olan, ABD sürünerek değil uçarak girdiği bölgelerde çabuk renk değiştirerek kendisini kamufle etmekte oldukça başarılı olduğu görülse de, bölgesel krize ve strese girdiğinde çabuk çekilerek renk değiştirmekle kalmıyor yapışkan dili ile böcek misali devlet aramaya bakıyor.  Umarım sürçülisan eylememiş olayım….  Baktığımız zaman bazı ülkelere karşı renk değiştirme ve dil uzatma işlemlerinin bu özellikleri ABD’nin ana unsurlarını kaplamaktadır. ABD'yi eleştiren Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev bakın neler söylüyor;  “Azerbaycan olarak1992'de haksız bir şekilde topraklarımızı kaybederken,  ABD bize yaptırım uyguladı” diyor.  İşgal eden ülkeye değil de işgal edilen ülkeye yaptırımlar uyguluyor. Devam ederek, “Bu yaptırımlar 2001'de kaldırıldı. Çünkü Afganistan'ın işgali başlamıştı ve bize ihtiyaçları vardı. Afganistan'dan kaçtıklarında ise yaptırımları yeniden uygulanmaya başladı. Bu nankörlüğün bir ölçüsü var mı?” diye soruyor. “Bize ihtiyaçları olduğunda yaptırımları kaldırıyorlar, ihtiyaçları olmadığında tekrar devreye sokuyorlar.' Diyor. 4 yıl önce Ermenistan işgalinden kurtarılan Cebrayıl şehrinde devlet tarafından inşa edilen ilk konutların halka teslim törenine, Eşi Mihriban Aliyeva ile birlikte  katılan  Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev şehre taşınan ilk sakinlerle görüştüğünde açıklama yapıyor. Cebrayıl sakinlerini ata yurtlarına döndükleri için kutlayan Aliyev, işgal döneminde tamamen yıkılan bu şehri yeniden inşa ettiklerini bildiriyor. İlham Aliyev işgalden kurtarıldığında Cebrayıl'da sadece 2 sağlam bina bulunduğunu, oraların da Ermeni askerlerce karargah olarak kullanıldığını hatırlatarak "Ermenistan'ın işgal politikasına destek veren bazı Batı devletleri bu durumu görmezden geliyor. Onlar bizi suçluyor, bize yaptırım uyguluyorlar. Ermenistan'a ise 30 yıl boyunca bir kez bile yaptırım uygulanmamıştır." diyor. Azerbaycan'ın topraklarının işgal altında bulunmasını kabullenmesi için Fransa ve Batı ülkelerinin ellerinden geleni yaptığını söyleyen Aliyev, "Bize Karabağ'ın bağımsızlığını tanımamızı öneriyorlardı. Bugün Rusya-Ukrayna Savaşı'na bakalım. Batı ülkeleri, Fransa ve ABD Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün sağlanması gerektiğini söylüyor. Ukrayna'ya her çeşit silah veriyorlar. Peki, bizim topraklarımız işgal altında bulunduğunda neden farklı davranıyorlardı? 1 milyon insan evinden topraklarından kaçkın olduğunda bize kimse yardım etmiyordu? Neden bu kadar ikiyüzlülük sergiliyorlar? Tüm bu sorulara yanıt talep ediyoruz." Diyor. Aliyev, Azerbaycan karşıtı adımların hala devam ettiğini belirterek "ABD Kongresinin Ermeni yanlısı 60 üyesi, Amerikan hükümetine Azerbaycan'a daha fazla yaptırım uygulanması çağrısında bulundu. O başvuruyu inceledim. Bu çirkin başvuru bizim irademizi etkileyemez ama bu gösteriyor ki, bize yönelik düşmanlık politikası bitmiyor. O başvuruya baktığımda yazarın ve adresin aynı olduğunu tahmin ettim. Çünkü başvuru adresi ABD Dışişleri Bakanı'lığıdır. Ancak bu çağrının ABD Dışişleri Bakanlığında yazıldığından hiç şüphem yok. Yani bizi tehdit etmek, suçlamak için kendilerine mektup yazıyorlar. Peki biz ne yaptık ki böyle yapıyorlar? Biz kendi topraklarımızı kurtardık” diyor. İşgal döneminde Azerbaycan'ın kültürel mirasının yok edildiğini, camilerin domuz ahırı olarak kullanıldığını hatırlatan Aliyev, "O zaman Batı'da bir kişi bile Azerbaycan'ın kültürel mirasının yok edildiğini söylemedi. Şimdi ise bizi herhangi bir (olmayan) tarihi mirası yok etmekle suçluyorlar. Bu suçlamalar tamamen asılsızdır.         Bu nankörlüğün bir ölçüsü var mı? Bize ihtiyaçları olduğunda yaptırımları kaldırıyorlar, ihtiyaçları olmadığında tekrar devreye sokuyorlar." Diyor. Buyurun beyler buyurun, Bukalemunlar diyarındaki sürüngenlerden böcek ikramına! İlham Aliyev, işgalden kurtarılan bölgeleri imar etmelerinin ve insanların ata yurtlarına dönüşünü sağlamalarının bazı güçlerin hoşuna gitmediğini söyleyerek "Bugün Azerbaycan karşıtı güçlerin yas günüdür. Nasıl olur da Azerbaycan bizim iznimiz olmadan, kimseye sormadan, kimseden korkmadan, kimseye hesap vermeden kendi hakkını elde etti diyorlar. Kendi gücümüz ve evlatlarımızın fedakarlığı sayesinde hakkımızı elde ettiğimiz için bizi affedemiyorlar ve bugün ABD Azerbaycan'a yaptırım uyguluyor."diyor.     Hani “Dünya Beşten Büyüktü”  Yaşadığımız dünyada  sesiz kalma, bukalemun işgallerinden korkma, yalnızca böceklere mahsus olmamalıdır. Dünyamız; Azerbaycan’ın Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev misali gür sesle haykırmak gerektiğini öğrenmelidir. Sağlıklı yaşayın, sağlıcakla kalın.
Ekleme Tarihi: 08 Ekim 2024 - Salı
SEYFETTİN AYAKYAY

BUKALEMUN SİYASETİ

Sayın okuyucularımız;

Sürüngenler içerisinde ilk çağlara ait eski dünya bukalemunları içerisinden ve bazen pullugillere mensup bir üst familya olarak kabul edilerek sınıflandırılan 1.ci  familya sürüngenler sınıfının Chamaeleonidae familyasından bulunduğu alana ve yere göre  renk değiştirebilen kertenkele, bazı hallerde bir ağaç dalından uçarak diğer bir dala sıçradıkları görülmüştür.  Chamaeleonidae famıles’i ortak ismi sayılmaktadır.

Akdeniz Bölgemize mahsus bukalemun (Chamaeleo chamaeleon), Squamata takımının bukalemun familyasına ait bir sürüngen türü yaşamaktadır. Başlarının üst tarafında fes kadar yüksek olmasa da  miğfer tarzı bir çıkıntı vardır. Vücutları genellikle uzun yapılıdır. Ayakları diğer bukalemun türleri gibi parmakların ikisi bir, üçü bir arada birleştiği için yürümeden çok tutunmaya yöneliklerdir. Çok  ender de  olsa ağaç dalları arasında uçma yaparlar.

 Gözleri teleskop şeklinde, Tıpkı ABD’nin Radarlarına benzer ortası delik tek göz kapağı vardır. Her göz aynı anda değişik yerlere bakabilir, Radar sistemi gibi. Renklerini bulundukları ortama göre, ışık ve sıcaklığın durumuna göre ya da çiftleşme zamanlarında kur yapmak için değiştirebilirler. Emperyalizmin sömürge seçmesinde renk değiştirdiği gibi.  Besinlerini böcek türleri teşkil eder. Dilin böceği yakalayıp geri çekmesi 0.1 sn kadar sürer. Dilleri ağız içinde özel bir yerde kat kat kıvrılmış biçimde durur ve uçları yapışkandır.

Bukalemunların en büyük düşmanı strestir. Stresli olması da renk tonlarından anlaşılmaktadır. Eğer koyu renk ve tonlarındaysa o bukalemun bir sebebe bağlı olarak strese girmiştir. Bukalemunlar yakalandıklarında  genellikle esaret altında iken yem yemez su içmez. Buna bağlı olarak da bir süre sonra da ölür.

Yaşadıkları bölgelere bakıldığında İspanya, Yunanistan, Kıbrıs, Malta, Portekiz, Ürdün, Tunus, Mısır, İsrail, Irak, İran, Suudi Arabistan, Lübnan Fas Cezayir, Tunus, Libya Ülkemizde  kuzey İzmir`den güneye doğru Ege sahilleri ile bütün Akdeniz sahil bölgesin de yaygınlaştıkları görülmektedir.

Tesadüf bir benzetmeye kapılmış olmanın yanlışlığını yaşamak istemem.

Emperyalizim ağa babalarından biri olan, ABD sürünerek değil uçarak girdiği bölgelerde çabuk renk değiştirerek kendisini kamufle etmekte oldukça başarılı olduğu görülse de, bölgesel krize ve strese girdiğinde çabuk çekilerek renk değiştirmekle kalmıyor yapışkan dili ile böcek misali devlet aramaya bakıyor.  Umarım sürçülisan eylememiş olayım….

 Baktığımız zaman bazı ülkelere karşı renk değiştirme ve dil uzatma işlemlerinin bu özellikleri ABD’nin ana unsurlarını kaplamaktadır.

ABD'yi eleştiren Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev bakın neler söylüyor;  “Azerbaycan olarak1992'de haksız bir şekilde topraklarımızı kaybederken,  ABD bize yaptırım uyguladı” diyor. 

İşgal eden ülkeye değil de işgal edilen ülkeye yaptırımlar uyguluyor.

Devam ederek, “Bu yaptırımlar 2001'de kaldırıldı. Çünkü Afganistan'ın işgali başlamıştı ve bize ihtiyaçları vardı. Afganistan'dan kaçtıklarında ise yaptırımları yeniden uygulanmaya başladı. Bu nankörlüğün bir ölçüsü var mı?” diye soruyor. “Bize ihtiyaçları olduğunda yaptırımları kaldırıyorlar, ihtiyaçları olmadığında tekrar devreye sokuyorlar.' Diyor.

4 yıl önce Ermenistan işgalinden kurtarılan Cebrayıl şehrinde devlet tarafından inşa edilen ilk konutların halka teslim törenine,

Eşi Mihriban Aliyeva ile birlikte  katılan  Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev şehre taşınan ilk sakinlerle görüştüğünde açıklama yapıyor. Cebrayıl sakinlerini ata yurtlarına döndükleri için kutlayan Aliyev, işgal döneminde tamamen yıkılan bu şehri yeniden inşa ettiklerini bildiriyor.

İlham Aliyev işgalden kurtarıldığında Cebrayıl'da sadece 2 sağlam bina bulunduğunu, oraların da Ermeni askerlerce karargah olarak kullanıldığını hatırlatarak "Ermenistan'ın işgal politikasına destek veren bazı Batı devletleri bu durumu görmezden geliyor. Onlar bizi suçluyor, bize yaptırım uyguluyorlar. Ermenistan'a ise 30 yıl boyunca bir kez bile yaptırım uygulanmamıştır." diyor.

Azerbaycan'ın topraklarının işgal altında bulunmasını kabullenmesi için Fransa ve Batı ülkelerinin ellerinden geleni yaptığını söyleyen Aliyev, "Bize Karabağ'ın bağımsızlığını tanımamızı öneriyorlardı. Bugün Rusya-Ukrayna Savaşı'na bakalım. Batı ülkeleri, Fransa ve ABD Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün sağlanması gerektiğini söylüyor. Ukrayna'ya her çeşit silah veriyorlar. Peki, bizim topraklarımız işgal altında bulunduğunda neden farklı davranıyorlardı? 1 milyon insan evinden topraklarından kaçkın olduğunda bize kimse yardım etmiyordu? Neden bu kadar ikiyüzlülük sergiliyorlar? Tüm bu sorulara yanıt talep ediyoruz." Diyor.

Aliyev, Azerbaycan karşıtı adımların hala devam ettiğini belirterek "ABD Kongresinin Ermeni yanlısı 60 üyesi, Amerikan hükümetine Azerbaycan'a daha fazla yaptırım uygulanması çağrısında bulundu. O başvuruyu inceledim. Bu çirkin başvuru bizim irademizi etkileyemez ama bu gösteriyor ki, bize yönelik düşmanlık politikası bitmiyor. O başvuruya baktığımda yazarın ve adresin aynı olduğunu tahmin ettim. Çünkü başvuru adresi ABD Dışişleri Bakanı'lığıdır. Ancak bu çağrının ABD Dışişleri Bakanlığında yazıldığından hiç şüphem yok. Yani bizi tehdit etmek, suçlamak için kendilerine mektup yazıyorlar. Peki biz ne yaptık ki böyle yapıyorlar? Biz kendi topraklarımızı kurtardık” diyor.

İşgal döneminde Azerbaycan'ın kültürel mirasının yok edildiğini, camilerin domuz ahırı olarak kullanıldığını hatırlatan Aliyev, "O zaman Batı'da bir kişi bile Azerbaycan'ın kültürel mirasının yok edildiğini söylemedi. Şimdi ise bizi herhangi bir (olmayan) tarihi mirası yok etmekle suçluyorlar. Bu suçlamalar tamamen asılsızdır.       

 Bu nankörlüğün bir ölçüsü var mı? Bize ihtiyaçları olduğunda yaptırımları kaldırıyorlar, ihtiyaçları olmadığında tekrar devreye sokuyorlar." Diyor. Buyurun beyler buyurun, Bukalemunlar diyarındaki sürüngenlerden böcek ikramına!

İlham Aliyev, işgalden kurtarılan bölgeleri imar etmelerinin ve insanların ata yurtlarına dönüşünü sağlamalarının bazı güçlerin hoşuna gitmediğini söyleyerek "Bugün Azerbaycan karşıtı güçlerin yas günüdür. Nasıl olur da Azerbaycan bizim iznimiz olmadan, kimseye sormadan, kimseden korkmadan, kimseye hesap vermeden kendi hakkını elde etti diyorlar. Kendi gücümüz ve evlatlarımızın fedakarlığı sayesinde hakkımızı elde ettiğimiz için bizi affedemiyorlar ve bugün ABD Azerbaycan'a yaptırım uyguluyor."diyor.     Hani “Dünya Beşten Büyüktü”  Yaşadığımız dünyada  sesiz kalma, bukalemun işgallerinden korkma, yalnızca böceklere mahsus olmamalıdır. Dünyamız; Azerbaycan’ın Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev misali gür sesle haykırmak gerektiğini öğrenmelidir.

Sağlıklı yaşayın, sağlıcakla kalın.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.