Sevgili okurlar
Depremin beşiğinden uyarı sesi geliyor, Japon Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki, İstanbul için 7 büyüklüğünde bir depremi işaret ederek, ''Yaşanan son deprem olmadığı gibi, beklenen büyük deprem de değildi'' diyor.
***
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremi ve sonrasında devam eden artçı sarsıntılar İstanbul'u tekrar gündeme oturtmuş oldu. Uzmanların bazıları "paniğe gerek yok" diyor. Gerek yokta, can pazarı bu, geri dönüşü olmayan! Uzmanlarımız, son depremin ardından büyük bir sarsıntı beklenmediğini dile getirerek vatandaşların paniğe kapılmaması gerektiğini ifade etse bile, ancak Moriwaki gibi bazı uluslararası uzmanlar, İstanbul'da özellikle önümüzdeki birkaç ayın kritik olduğunu ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğini savunuyor.
'MARMARA KIRILMAK ZORUNDA'
"Büyük Marmara depremi olacaktır" diyen uzmanlar uyarıyor; Yoshinori Moriwaki; "Bu depremler büyük deprem olma olasılığını tabiatta öne çekmiştir. Stres birikim alanını derinleştirmiş, çabuklaştırmıştır. Kumburgaz fayının kırılmamış 40 kilometresi hatta 50 kilometresi var. Kırılan 20 kilometrelik bir yer. Marmara kırılmak zorundadır. Kendimizi aldatmayalım. İnsanlar ölmesin istiyoruz, bilimsel doğruları söylemek zorundayız." diyor.
İSTANBUL’DAKİ SİYASİ DEPREMLER
İstanbul siyasi depremlerin de odağını oluşturmaya devam etmektedir. İBB’de Mart ayında başlayan, küçük dalgalarla gelen artıcı 1. büyük depremi yaşadı. Ekrem İmamoğlu ve üst düzey bürokrat yöneticileri, bazılarının da aileleri gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında soruşturma kapsamında gözaltına alınanların sayısı 52'ye 2.ci dalga operasyon dalgasında, 62 kişilik derken İBB dışındaki protestolarda ise 1418 gözaltına alınma dalgası sürdü.
***
Muhalefetin, halka şirin görünmesinden kaynaklanan kadrolaşması, geçmiş yönetimlerin militan kadro elamanlarına dokunulmaması, yeni kadroları oluştururken, şirinlik devamıyla hareket edilmesi İBB’nin iç mahrem konularının servis edilmesini sağlamıştır. Zaferin sarhoşluğunu yaşayan CHP Yerel Yönetim kadroları halen uyanamamışlar. Başkan Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde toplanılan kabinede ana gündem olarak İstanbul’da gerçekleşen 6,2’lik depremin görüşülmesi, ayrıca PKK’nın silah bırakması, terörsüz Türkiye hedefi ve İBB depremi muhtemelen görüşülmüştür. Tabiattaki depremin geleceğini başta Tanrı, tabiat ve uzmanlar bilir.
***
Siyasi çalkalanmalarda yaşanan protestolar, kampanyalar, mitingler tozu dumana katmıştır. Halkımızın ve vatandaşın ekonomik nefes almasında solunum engeli oluşturulması ve bu toz duman sebebiyle de gözlere çöplerin kaçmasına neden olmuştur. Yeni CHP’nin bıyıksız yönetici ve kadroları, siyasal, ekonomik ve tüketici tercihlerini kapsayan toplumsal boyutu ile değer ölçüsüne tabi tuttukları, yalnız ekonomik kararların olmadığı, aynı zamanda şirinlik kapsamında, etik, siyasi ve sosyal boyutları da olduğu fikrine tabi tutulursa o zaman halk terimiyle “SALLAN, SALLANA GELEN YAR OLA.” kargaşalara yer olan zihniyetler hakim olur.
7 KASIM 2027
Medyadan bir ses, Yücel Kayaoğlu imzasıyla yayımlanan haberde, “AKP’ye yeni milletvekillerinin katılımlarının devam edeceğini ve AKP’nin asıl hedefinin yeterli milletvekili sayısına ulaşarak erken seçim kararı alabilmek, sebebi ise Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın tekrar aday yapabilmesinin tek yolu olarak görülmekte olması.” Erken seçim için düşünülen tarih ise 7 Kasım 2027’i olarak işaret ediliyor. Halkın tercihi geçim mi yoksa seçim mi olacak. Bilinmeyen bir bulmaca, derinden gelecek Tsunami beklenen olmasın. Sağlıklı yaşayın, sağlıcakla kalın.