Türkiye’de istihdam edilen nüfus sayısı 30 milyonu aşıyor. Bu nüfusun yaklaşık 5 milyonu kamu sektöründe çalışıyor. Türkiye’deki memur sayısının nüfusla kıyaslandığında diğer ülkelere göre fazla olmadığını görüyoruz. ABD’de her 13 kişiden, Almanya’da her 19 kişiden, Kanada’da her 12 kişiden, Türkiye’de ise her 16 kişiden biri memur. Özel sektör çalışanlarının da neredeyse yarısına yakını asgari ücret düzeyinde gelire sahip. Sektörel olarak baktığımızda ise, inşaat sektörü dışındaki sektörlerde (imalat, turizm gibi) yeni işgücü istihdamında artış söz konusudur.
***
İşçi ve işveren arasındaki karşılıklı yaratılan yarar ilişkisinin temelini de hakkaniyete dayalı bir ortalama ücret seviyesi oluşturmaktadır. Devlet, işçi – işveren ilişkilerinde çalışma barışının sağlanmasını kolaylaştırıcı ve koruyucu tedbirler alınmasına yönelik olarak , asgari ücretin belirlenmesinde anayasal bir yetkiye sahiptir. Anayasa ile devlete "çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alma" görevi verilmiş, diğer taraftan, “asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulacağı" ilkesi benimsenmiştir.
ASGARİ ÜCRET NEDİR?
Yargıtay kararında, “yasal asgari ücret, bir işçinin geçimini sağlaması için gerekli olan en alt düzeydeki ücrettir. Bunun altında bir ücret seviyesinde kazanç temininin kabulü yerinde görülemez” denilerek, asgari ücretin altında belirlenen bir ücretin “yasal” olamayacağı belirtilerek “zorunluluk” karakteri vurgulanmıştır.
***
İşletmeleri ayakta tutabilmek ve istihdama devam edebilmek için, işçilerin de yaşam standartlarını insani şekilde devam ettirebilmesi için işvereni ve işçiyi koruyan, emekçinin satın alma gücünü koruyan, işverene vergi yükü oluşturmayan, vergiden istisna tutulmuş bir asgari ücret sisteminin oluşturulması gerekmektedir.
MEMURLARIN ASGARİ ÜCRETİNİ NE BELİRLİYOR?
Asgari ücret tespit komisyonu asgari ücret tespitlerinde "işçi ailesi" değil "yalnızca işçi"nin ihtiyaçlarını esas alan bir hesaplama sistemi uygulamaktadır. Asgari ücret ödeme yükümü ise esas itibariyle, asıl (çıplak-temel) ücreti kapsamaktadır. İşveren tarafından işçiye sağlanan sosyal yardımlar, asgari ücrete ilave edilir. Türkiye'de devlet memurlarına asgari ücretin altında bir ücretin ödenmesi, fiilen yasaklanmış olmaktadır. Bunun nedeni ise, Devlet memurlarına ödenecek aylık ile yakacak yardımının hesaplanacak brüt tutarı toplamının, asgari ücretin aylık tutarından az olmamasıdır.
***
Asgari ücret tartışmalarının odağında ise, dört kişilik bir işçi ailesinin aylık yaşam giderlerinin asgari ücret ile karşılanıp, karşılanmadığı sorusu bulunmaktadır. Bugün, çalışan işçilerin neredeyse yüzde 40’ı, 10’dan az işçi çalıştıran küçük esnaf diyebileceğimiz iş yerlerinde istihdam ediliyor.
BRÜT ASGARİ ÜCRET ÜZERİNDEKİ VERGİ YÜKÜNÜ KİM TAŞIYOR?
Asgari ücretin tutarının, çalışanlar için tatmin edici bir düzeyde olabilmesi, brüt ücret üzerinden alınacak SGK primleri ile Gelir Vergisi yükünün tutarına bağlıdır. Başka bir ifade ile, gelir vergisi yükü ve SGK işçi ve işveren primleri ne kadar yüksek ise, o tutarda net ücret azalacaktır. Tartışmaların merkezine, brüt asgari ücret üzerindeki işçi ve işveren vergi, sigorta prim yükünü de almamız, işçi ve işveren lehine olacaktır. Bu durumda, asgari ücret üzerinde ücret alan çalışanların, gelir vergisi tarifesinde ödeyecekleri gelir vergisi oranları ile işveren ve işçi sigorta prim oranları belirleyici olacaktır.
***
2023 yılı yeniden değerleme oranı, %122,93 olarak gerçekleşti. Bu oranın anlamı, 2023 gelir vergisi tarife dilimlerinin de yeniden değerleme oranında artırılmasıdır. İlgili mevzuat hükümlerine göre, Cumhurbaşkanımız yetki kullandığı takdirde 2023 yılında gelir vergisi tarifesinin ilk dilimi en az 70.000 TL, en fazla 105.000 TL olabilir. İlk gelir diliminin oranı ise yüzde 15’ten başlamaktadır.
***
Brüt Asgari Ücreti Tartışırken SGK Prim ve Vergi Yükünün Yüksekliğini de Tartışalım
Gelir vergisi tarifesindeki dilimlerin yükseltilmesine bağlı olarak, asgari ücret üzerinde ücret alan çalışanların vergi yükü de hafifletilmiş olacaktır. Asgari ücrete vergi muafiyeti 2022 yılı için bütçede 24 milyar TL'lik bir ek yük oluşturmuştu. İşverenlere asgari ücret için sağlanacak prim destek ödeneğinin artırılması, çalışanların gelir vergisi tarifesindeki vergi dilimlerinin yeniden değerleme oranının üzerinde artırılması, gelir vergisi tarifesindeki ilk vergi dilimindeki vergi oranın yüzde 10 uygulanması, ücretlilerin bazı giderlerinin, yıl sonu ücret matrahı toplamından düşülerek, ücretlilere yıl sonunda vergi iadesi uygulanması gibi uygulamalarla, asgari ücretin net tutarının yükseltilmesi mümkündür.
***
Asıl mesele, asgari ücrette fedakarlığın işveren tarafından mı, yoksa devlet tarafından mı yapılacağı sorusudur. Küçük işletmelerin istihdama ve üretime katkılarının sürmesini ve küçük esnafımızın desteklenmesini istiyorsak, bütçeden yapılacak fedakarlıkları göze almak gerekecektir.