Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi değişikliğinin seçim sistemi bakımından getirdiği en önemli yeniliklerden birisi, seçim ittifaklarıdır. Cumhurbaşkanı adayları, dayandıkları seçim ittifaklarının oy tabanına hitap etmektedirler. Yürütmenin, yasamadan bağımsız olarak, doğrudan halk tarafından seçilecek bir cumhurbaşkanı tarafından temsil edilmesi, seçmenin % 50 artı bir fazla oyu ile cumhurbaşkanının seçilmesini gerekli kılmaktadır. Salt çoğunluk şartı, birkaç istisna dışında, başkanlık sistemi uygulanan diğer tüm ülkelerde benimsenen genel bir şarttır.
***
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçildiği bu sistemde cumhurbaşkanı adayının siyasi parti desteği olmaksızın başarılı olması mümkün değildir. Yürütme organının güçlendirilmesi amacıyla getirilen Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, doğrudan halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanının, iç ve dış siyaset ile temel kamu hizmetleri konusunda, yetkilerini kullanamayacak ise, topluma hangi vaatlerde bulunacaktır? Türkiye, tarihi geçmişi ve devlet yönetme geleneği, siyasi deneyimleri, bulunduğu coğrafya gereği, güçlü bir yürütme gücünün gerekliliğine gereksinme duymaktadır.
SEÇİM SONUÇLARINA GENEL BİR BAKIŞ
2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçim sonuçlarına baktığımızda; Cumhur ittifakının yüzde 49,46 oyuna karşılık, R. Tayyip Erdoğan’ın aldığı oy, yüzde 49,51 gerçekleşti. Millet ittifakının yüzde 35,02 oyuna karşılık Kemal Kılıçdaroğlu’nun aldığı oy oranı ise yüzde 44,88 oldu. Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakının 9,86 puan üzerindeki İttifak dışı oylar, Emek ve Özgürlük İttifakından gelmiştir. Bu sonuçlar, cumhurbaşkanlığı seçimini ikinci tura taşımıştır.
Milletvekili seçimlerindeki oy dağılımına baktığımızda, parlamentoda Cumhur ittifakı 322 milletvekili sayısı ile çoğunluğu sağlamıştır. Millet İttifakı 213 milletvekili ile meclis salt çoğunluğuna sahip değildir. Emek ve Özgürlük İttifakının sandalye sayısı 65’tir. Bu sonuçlara göre, muhalefeti temsil eden partilerin tamamının milletvekili sayısı (278) meclis salt çoğunluğunu elde edememiştir.
İttifaklar üzerinde milletvekili dağılımını yapmak, yanıltıcı sonuçlar da verebilir. Örneğin, 267 milletvekili sayısıyla en fazla sandalyeye sahip olan Ak Parti, 81 ilin 76’sında oy kaybı yaşamıştır. Buna göre Ak Partinin kaybettiği milletvekili sayısı 28’dir. Buna karşılık, CHP milletvekili sayısını 23 milletvekili artışıyla 169’a çıkartırken, CHP listelerinden Meclis'e giren Millet İttifakı adaylarının sayısını (39 milletvekili) düştüğümüzde, CHP’nin sandalye sayısı 130’a gerilemiştir. YSP, 6 milletvekili kaybederek, 61 milletvekilini parlamentoya sokabilmiştir.
ANKETLER NE SÖYLEDİ?
Partiler bazında anketlerin büyük çoğunluğunda MHP baraj altı gösterilirken, Millet ittifakını oluşturan partilerin oy oranları, olduğundan fazla tahmin edilmiştir. Ak Partinin oy oranı da, bu anketlerde düşük tahmin edilmiş, YRP ise önemsiz sayılacak bir oranda gösterilmiştir. Yeşil Sol Parti, çoğu ankette yüzde 11’in üzerinde gösterilmiştir. Tüm anketlerde, çarpıcı şekilde, Millet İttifakı Cumhur İttifakının önünde gösterilmiştir.
SEÇMEN SANDIKTA NE MESAJ VERDİ?
Seçmen, neredeyse yüzde 89’a ulaşan bir katılım göstererek, sandığa sahip çıkmış, politik tavrını ortaya koymuş, demokrasiden ve seçimlerden vazgeçmediğini göstermiştir. Seçim öncesi sosyal medyada paylaşılan ve kulaktan kulağa dolaşan “iç savaş çıkacak”, muhalefet kazanırsa sokağa çıkma yasağı uygulanacak”, siyasi katliamlar olacak, bombalar patlatılacak” gibi asılsız ve yalan haberlere itibar etmeyen seçmen, bir bahar havasında, kardeşçe oyunu kullanmıştır.
Kaos ve gerginlik ortamı yaratmak isteyen halk düşmanları, kaybetmiştir.
“Güçlendirilmiş parlamenter sistem” önerisi seçmen tarafından ilgi görmemiştir. Halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanının olduğu yerde parlamenter sistemden bahsedilemez.
Aziz Nesin sosyolojisini kullanarak seçmenin kendisine oy vermeyen bir kısmını “cahil” olarak niteleyenlerin siyaset mühendisliği yenilmiştir.
Seçmen bölücü teröre karşı ve milli çıkarların korunması konusundaki hassasiyetini göstermiştir. Seçimin dip dalgası denilen değişim, milliyetçi oylarla kendini göstermiştir.
Muhalif medya ve anket şirketlerinin tek yanlı ve manipülasyona kadar varan algı yönetimine rağmen, seçmen çoğunluğu tercihini R. Tayyip Erdoğan ve Cumhur ittifakından yana kullanmıştır.
YENİ PARLAMENTODA SEÇMEN İRADESİ TEMSİL EDİLDİ Mİ?
Deva 14, Gelecek 10, Saadet 10, Demokrat Parti 3 milletvekili ile parlamentoya girdi. Millet İttifakı içindeki bu partiler, kendi logoları ile seçime girmiş olsalardı asla kendilerine oy vermeyecek olan CHP seçmeninin oyları ile parlamentoda kendi partilerini temsil etme fırsatı buldular. Normal bir seçimde asla ulaşamayacakları bir milletvekili sayısına ulaşan siyasi sığınmacı bu partilerin ulaştığı başarı, seçmen iradesine aykırı bir durum oluşturmaktadır.
CHP seçmeni gerçekte ittifak içinde hangi partiye oy verdiğini bilmeden tercihini kullanmıştır. İttifakta yer alan siyasi partiler hakketmedikleri bir sayı ile temsil edilirken, ayrı parti kimliği ile seçime giden diğer partiler adına eksik temsil söz konusu olmuştur. Az oy ile daha fazla temsil olarak özetlenebilecek bu durum, temsilde adalet ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.
KAYBEDEN VE KAZANANLAR
Siyasi sığınmacı partileri parlamentoya sokan, yanlış seçim stratejisi ile başından beri “kazandım, geliyorum” diyerek kendini ve seçmenini yanıltan Kemal Kılıçdaroğlu kaybetmiştir.
“Beni Başbakan yapın” diyen, önce Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıkıp, sonra geri dönerek Kılıçdaroğlu’nu destekleyen, sonuçta seçmen tabanında güven kaybı yaratan ve taban desteğini kaybeden Meral Akşener kaybetmiştir.
“Anahtar parti olacağız” diyen, “mecliste en az 80-100 milletvekili çıkaracağız” diyen üç büyük ile ve batı illerinin neredeyse tamamında oy kaybeden, HDP’nin kalesi olarak nitelendirilen Diyarbakır’da oy oranı yüzde 61,19’a düşen, YSP kaybetmiştir.
Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın Cumhur İttifakının oylarından daha fazlasını almış olmasına rağmen, kendi partisinde oy kayıpları yaşanmıştır. Ak Parti, önceki seçimde aldığı yüzde 42,6 olan oyunun neden yüzde 35,2’ye gerilediğini analiz etmelidir. MHP, seçimin galipleri arasındadır ve anket şirketlerinin MHP’ye bir özür borçları vardır.
Türk seçmeni, feraseti ve basireti ile, genel seçimlerde siyasi partilerin tümüne verdiği farklı mesajlarla, siyasi partilerin mevcut strateji ve politikalarını yeniden gözden geçirmeleri gerektiği ihtarında bulunmuştur.