DİYET İLE İLGİLİ KÖTÜ TABULAR

SAĞLIK (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 11.07.2016 - 12:53, Güncelleme: 11.07.2016 - 12:53
 

DİYET İLE İLGİLİ KÖTÜ TABULAR

Ramazan ayının ardından eski beslenme düzenimize geçişte yaşanacak sağlık sorunlarına engel olabilmek için Diyetisyen Zeliha Türkmentepe ile özel bir röportaj gerçekleştirdik. İşte detaylar…
Beslenme ve diyetetik bölümü mezunu olan Zeliha Türkmentepe mesleğini çok severek yapan, insanların hayatına dokunmaktan ve yararlı olabilmekten oldukça keyif alan, mesleğine yeni adım atmış bir diyetisyen. İnsanların aklındaki tabuları yıkmak için çalışmalar yapacağını belirten Zeliha Türkmentepe ‘ Küçüklükten beri beslenmeye çok ilgiliydim. Beslenmenin sağlığa bakan yönü beni daha çok ilgilendirdi. Günümüzde popüler olan kısım ise diyetisyenliğin sadece zayıflatan bir meslek olarak görülmesi. Bundan dolayı kötü bir algı yaratılıyor. Bundan dolayı temennim bu tabuları yıkmak üzerine.’ dedi. İşte Asude Onar’ın özel röportajı:   Sağlıklı yaşam ve düzenli kilo kaybı yaşamak için size başvuran bir hastanıza program vermeden önce işe nereden başlarsınız?   Öncelikle etkili bir anamnez almamız gerekir, anamnez nedir derseniz; kişinin yaşam öyküsüdür. Gün içinde neler tüketiyor, kişinin antropolojik ölçülerini alıyoruz, boyunu kilosunu ölçüyoruz. Kişinin bel, basen, kol, bacak gibi noktaların ölçümlerini yapıyoruz. Kişiye göre tabii ki farklı sorularımız oluyor. Mesela bir kadına evli ise ve çocukları varsa doğumu sezaryen şeklinde mi yoksa normal doğum mu bunları soruyoruz. Sigara alkol kullanımı var mı? gibi özel hayata yönelik sorular yöneltiyoruz. Kadınlarımıza da normal doğumu öneriyoruz tabii sağlık sorunu yoksa normal doğumdan sonra kilo kayıplarını daha rahat yapabiliyoruz.   Evde yapılan yoğurt ile probiyotik yoğurtların arasında ne gibi fark var?     Evde yapılan yoğurtta bir bakıma probiyotik yoğurt. Çünkü mayalama işlemi yapılıyor, probiyotik besinler son dönemlerde oldukça popüler. Bağırsaklarımız bizim 2. beynimizdir. Eski zamanlardaki bilim uzmanları bile şu şekilde ifade etmişler ; ‘Bağırsakların sağlıklıysa sende sağlıklısın.’ denmiş. Probiyotikler de yani yararlı bakterileri tükettiğimizde bağırsak florası dediğimiz bağırsağın içyapısını düzenleme yoluna gidiyor. Zararlı maddeler bağırsaktan atılma yoluna gidiliyor ve bu işlem vücudumuza inanılmaz yarar sağlıyor.   Sıcak yaz günlerinde meyve tüketimi oldukça fazla yapılıyor. Serinletici etkisi olduğu için. Bir kişinin günlük meyve tüketimi neye göre belirlenir?   Diyetlerde meyve miktarı kişinin yaşı, boyu ve kilosu ile orantılı yapılan bir hesaplama sonucu belirlenir. Kişiye günde 3 öğün meyve hakkı verilmiş ise kişi bunu meyvelerin belirli porsiyonları da kendisine bildirilir onları aşmayacak şekilde canı hangi meyveyi isterse onun tüketimini yapabilir. Kuru meyve ya da ceviz, badem gibi yağlı ama enerjisi yüksek besinleri de diyetisyeninizin size verdiği miktarda tüketmelisiniz. Diyetler hep kişiye özel olmalıdır. İnşaat işi ile uğraşan bir kişiye masa başında oturarak çalışan bir kişinin tüketeceği kadar kuruyemiş ya da meyve miktarı veremezsiniz. Masa başı çalışan bir kişiyi baz alırsak 5-10 arası bademi ara öğünde tüketebilirsiniz. Kuru meyvelerin içeriği yaş meyvelere göre daha zenginleşiyor. Yaş meyvenin çoğunu su oluşturduğu için kuru meyve de su oranı gidiyor ve ortaya daha lifli tok tutan besin değeri yüksek bir meyve haline geliyor.   Kadınların vazgeçemediği çikolata furyasına ne gibi yorum da bulunursunuz, o konuda neye dikkat edilmelidir?   En çok yönlendirilen sorulardan biridir. Hocam bitter çikolata kilo aldırmazmış, doğru mu şeklinde sorular geliyor. Evet bitter çikolatayı diyetlere yazıyoruz ama yediğimiz ve içtiğimiz her şey kilo aldırır, su hariç. Bitter çikolata sütlü çikolatadan tabii ki daha masumdur. Kakao oranı daha yüksektir. Diğerlerinde süt tozu ve kakao yağı vardır. Özellikle beyaz çikolata da kakao yağı fazla kullanılır. Tercih edilirken en az %60 oranında kakaolu bitter çikolata tercih edilmelidir. Bitter çikolata da antioksidan yani vücudumuzdaki zararlı maddeleri yok edecek şeylerden vardır. Günde 2 kare tüketmemiz birçok şeye yardımcı olur. Triptofan bir aminoasittir, ve çikolatanın içinde bulunur. Mutlu olmamıza yardımcı olur. Uyku sıkıntısı olanlar muz veya bitter çikolata tüketebilirler.   Tüm dünyada hastalıklara ve obeziteye sebep olan Çin tuzunun zararları nelerdir?   Bu konu bizim için oldukça büyük tehlike teşkil ediyor. Bir nevi uyuşturucu gibi. Tadı çok güzel olan yemekten vazgeçemediğimiz her şeyin içerisinde Çin tuzunun olup olmadığı bizi düşündürmeli. Kan beyin bariyerini geçerek beyinde uzun vadeli hasarlar oluşturuyor. Çocuklarına cips yediren ailelere inanamıyorum, küçük yaştaki çocuklar ailelerine bağlıdır ve çocukları aileleri tanıştırmazsa cips ile onlar alıp yiyemezler ama maalesef çocuklar ağlamasın sussun diye kurtarıcı bir ürün olarak alınıp çocuğa yediriliyor. Çocuklarına marketlerden zararlı şekerlemeler almak yerine sizlere vereceğim yağsız, unsuz, şekersiz ama bir o kadar da vitamin deposu olan yulaflı kurabiyeyi pişirebilirler.   Malzemeler : 2 orta boy muz, 1 su bardağı yulaf, yarım su bardağı ballı mısır gevreği, 1 yemek kaşığı bitter çikolata, yarım su bardağı karışık kuru meyve ve 1 su bardağı yaş badem. Bu malzemeleri bir kapta güzelce harmanlayıp yemek kaşığı yardımıyla tepsiye koyabilirler. 180 derece fırında 15-20 dk pişmesi yeterli olacaktır. Afiyet olsun.  
Ramazan ayının ardından eski beslenme düzenimize geçişte yaşanacak sağlık sorunlarına engel olabilmek için Diyetisyen Zeliha Türkmentepe ile özel bir röportaj gerçekleştirdik. İşte detaylar…
Beslenme ve diyetetik bölümü mezunu olan Zeliha Türkmentepe mesleğini çok severek yapan, insanların hayatına dokunmaktan ve yararlı olabilmekten oldukça keyif alan, mesleğine yeni adım atmış bir diyetisyen. İnsanların aklındaki tabuları yıkmak için çalışmalar yapacağını belirten Zeliha Türkmentepe ‘ Küçüklükten beri beslenmeye çok ilgiliydim. Beslenmenin sağlığa bakan yönü beni daha çok ilgilendirdi. Günümüzde popüler olan kısım ise diyetisyenliğin sadece zayıflatan bir meslek olarak görülmesi. Bundan dolayı kötü bir algı yaratılıyor. Bundan dolayı temennim bu tabuları yıkmak üzerine.’ dedi. İşte Asude Onar’ın özel röportajı:
 
Sağlıklı yaşam ve düzenli kilo kaybı yaşamak için size başvuran bir hastanıza program vermeden önce işe nereden başlarsınız?
 
Öncelikle etkili bir anamnez almamız gerekir, anamnez nedir derseniz; kişinin yaşam öyküsüdür. Gün içinde neler tüketiyor, kişinin antropolojik ölçülerini alıyoruz, boyunu kilosunu ölçüyoruz. Kişinin bel, basen, kol, bacak gibi noktaların ölçümlerini yapıyoruz. Kişiye göre tabii ki farklı sorularımız oluyor. Mesela bir kadına evli ise ve çocukları varsa doğumu sezaryen şeklinde mi yoksa normal doğum mu bunları soruyoruz. Sigara alkol kullanımı var mı? gibi özel hayata yönelik sorular yöneltiyoruz. Kadınlarımıza da normal doğumu öneriyoruz tabii sağlık sorunu yoksa normal doğumdan sonra kilo kayıplarını daha rahat yapabiliyoruz.
 
Evde yapılan yoğurt ile probiyotik yoğurtların arasında ne gibi fark var?  
 
Evde yapılan yoğurtta bir bakıma probiyotik yoğurt. Çünkü mayalama işlemi yapılıyor, probiyotik besinler son dönemlerde oldukça popüler. Bağırsaklarımız bizim 2. beynimizdir. Eski zamanlardaki bilim uzmanları bile şu şekilde ifade etmişler ; ‘Bağırsakların sağlıklıysa sende sağlıklısın.’ denmiş. Probiyotikler de yani yararlı bakterileri tükettiğimizde bağırsak florası dediğimiz bağırsağın içyapısını düzenleme yoluna gidiyor. Zararlı maddeler bağırsaktan atılma yoluna gidiliyor ve bu işlem vücudumuza inanılmaz yarar sağlıyor.
 
Sıcak yaz günlerinde meyve tüketimi oldukça fazla yapılıyor. Serinletici etkisi olduğu için. Bir kişinin günlük meyve tüketimi neye göre belirlenir?
 
Diyetlerde meyve miktarı kişinin yaşı, boyu ve kilosu ile orantılı yapılan bir hesaplama sonucu belirlenir. Kişiye günde 3 öğün meyve hakkı verilmiş ise kişi bunu meyvelerin belirli porsiyonları da kendisine bildirilir onları aşmayacak şekilde canı hangi meyveyi isterse onun tüketimini yapabilir. Kuru meyve ya da ceviz, badem gibi yağlı ama enerjisi yüksek besinleri de diyetisyeninizin size verdiği miktarda tüketmelisiniz. Diyetler hep kişiye özel olmalıdır. İnşaat işi ile uğraşan bir kişiye masa başında oturarak çalışan bir kişinin tüketeceği kadar kuruyemiş ya da meyve miktarı veremezsiniz. Masa başı çalışan bir kişiyi baz alırsak 5-10 arası bademi ara öğünde tüketebilirsiniz. Kuru meyvelerin içeriği yaş meyvelere göre daha zenginleşiyor. Yaş meyvenin çoğunu su oluşturduğu için kuru meyve de su oranı gidiyor ve ortaya daha lifli tok tutan besin değeri yüksek bir meyve haline geliyor.
 
Kadınların vazgeçemediği çikolata furyasına ne gibi yorum da bulunursunuz, o konuda neye dikkat edilmelidir?
 
En çok yönlendirilen sorulardan biridir. Hocam bitter çikolata kilo aldırmazmış, doğru mu şeklinde sorular geliyor. Evet bitter çikolatayı diyetlere yazıyoruz ama yediğimiz ve içtiğimiz her şey kilo aldırır, su hariç. Bitter çikolata sütlü çikolatadan tabii ki daha masumdur. Kakao oranı daha yüksektir. Diğerlerinde süt tozu ve kakao yağı vardır. Özellikle beyaz çikolata da kakao yağı fazla kullanılır. Tercih edilirken en az %60 oranında kakaolu bitter çikolata tercih edilmelidir. Bitter çikolata da antioksidan yani vücudumuzdaki zararlı maddeleri yok edecek şeylerden vardır. Günde 2 kare tüketmemiz birçok şeye yardımcı olur. Triptofan bir aminoasittir, ve çikolatanın içinde bulunur. Mutlu olmamıza yardımcı olur. Uyku sıkıntısı olanlar muz veya bitter çikolata tüketebilirler.
 
Tüm dünyada hastalıklara ve obeziteye sebep olan Çin tuzunun zararları nelerdir?
 
Bu konu bizim için oldukça büyük tehlike teşkil ediyor. Bir nevi uyuşturucu gibi. Tadı çok güzel olan yemekten vazgeçemediğimiz her şeyin içerisinde Çin tuzunun olup olmadığı bizi düşündürmeli. Kan beyin bariyerini geçerek beyinde uzun vadeli hasarlar oluşturuyor. Çocuklarına cips yediren ailelere inanamıyorum, küçük yaştaki çocuklar ailelerine bağlıdır ve çocukları aileleri tanıştırmazsa cips ile onlar alıp yiyemezler ama maalesef çocuklar ağlamasın sussun diye kurtarıcı bir ürün olarak alınıp çocuğa yediriliyor. Çocuklarına marketlerden zararlı şekerlemeler almak yerine sizlere vereceğim yağsız, unsuz, şekersiz ama bir o kadar da vitamin deposu olan yulaflı kurabiyeyi pişirebilirler.
 
Malzemeler : 2 orta boy muz, 1 su bardağı yulaf, yarım su bardağı ballı mısır gevreği, 1 yemek kaşığı bitter çikolata, yarım su bardağı karışık kuru meyve ve 1 su bardağı yaş badem. Bu malzemeleri bir kapta güzelce harmanlayıp yemek kaşığı yardımıyla tepsiye koyabilirler. 180 derece fırında 15-20 dk pişmesi yeterli olacaktır. Afiyet olsun.


 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.